Terörün artmasıyla, havalimanlarının güvenliği tüm dünyada havacılık sektörünün en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir.
Konu, Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) tarafından da sıkı bir şekilde takip edilmektedir.
ICAO tarafından yapılan son değişiklikleri bizim ulusal mevzuatımıza uygun hale getirmek için kaleme alınan 369 sahifelik Havaalanı Emniyet Standartları Talimatı (SHT-HES) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından yürürlüğe konuldu.
Talimatı okuduktan sonra, bu kuralları yerine getirebilmenin zor ve sıkıntılı bir süreç olduğunu düşünüp, ülkemizdeki bazı havalimanlarının ne durumda olduğu sorusu aklımı kurcaladı.
Özelleştirilen meydanlarda kara tarafı işletmecilerde, diğer tüm havalimanı ve havameydanlarında ise hem kara, hem de hava tarafı Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) aittir.
Geçmiş genel müdürlerin, (Başta, şimdi UDHB’de Müsteşar Yardımcısı olan Orhan Birdal olmak üzere) hakkını teslim ederek, şimdilerde kadın elinin değdiği (Genel Müdür Funda Ocak) DHMİ’nin 24 saat, gece-gündüz çalışan personelini de gösterilen performanstan ötürü kutlarız.
Havalimanlarının güvenliği, başta Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı diye bilinen kurulun sorumluluğundadır. Havacılık güvenliğini ICAO ve ECAC kararları doğrultusunda yürüten kurulda, konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşlar temsil edilir.
İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıklarının da desteğini alan bu üst kurulun kararları da, havalimanı olan illerde, o ilin Vali Yardımcısı Başkanlığı’ndaki (Mülki İdare Amiri) Havalimanı Güvenlik Komisyonları tarafından uygulanır ve takip edilir.
Örnek olarak, ülkemizin en büyük havalimanı olan Atatürk Havalimanı’nı (AHL) ele alarak işleyişini irdeleyelim.
İkinci kez geldiği AHL’deki görevini titiz, serinkanlı ve başarılı bir şekilde yürüten Mülki İdare Amiri (İstanbul Vali Yardımcısı) Mehmet Ali Ulutaş’ın başkanı olduğu Güvenlik Komisyonu’nda, Emniyet Şube Müdürü, DHMİ Başmüdürü, Jandarma Komutanı, TAV Genel Müdürü, Yolcu Salonu Gümrük Müdürü, Gümrük Muhafaza Müdürü, SHGM Temsilcisi, THY ve yerli-yabancı havayollarının dernek başkanlarından oluşur.
AHL’nin güvenlik işleyişini sağlayan yapıya baktığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkar.
Burada, güvenlik ve pasaport hizmetleri veren 500’ü aşkın polis ve harici güvenlik için daha az sayıda da asker bulunmaktadır. Ayrıca, 2 bini TAV Güvenlik’e ve bin 500’ü de DHMİ’ye ve diğer kuruluşlara ait olmak üzere toplam güvenlik görevlisi sayısı ise 3 bin 500 civarındadır. Alanda, 114’ü terminalde olmak üzere, kargo, kapılar ve ikram kuruluşları da dahil olmak üzere, 200’ün üzerinde x-ray cihazı bulunması, güvenlik konusuna ne kadar titiz yaklaşıldığının bir göstergesi olsa gerek.
AHL’de uçaklara yolcu geçişini sağlayan 42 adet köprü hizmet vermektedir.
10 milyon metrekarelik bu geniş bölgeyi kontrol etmek için, 25 gözetleme kulesi fiziki izlemede işe yaramaktadır.
Türkiye’nin en fazla yolcu ve uçak trafiği olan bu havalimanını, CCTV denen bin 200 kamera kesintisiz izlemektedir.
Havalimanında 24 saat esasına göre ve vardiyalı olarak 75 bin kartlı personel görev yapıyor. Bu sayı tüm havalimanları giriş kartı taşıyanlarla birlikte 100 bin kişiye yaklaşmaktadır.
Adeta orta büyüklükte bir şehir büyüklüğünde olan AHL’de, devletin bir çok kurumu ve özel sektörün çok değişik alanlarda iş yapan şirketleri faaliyet göstermektedir.
Aynı anda, en az yüz ayrı milliyetten insanın gelip geçtiği bu meydan, güvenlik konusunda devlet-özel sektör iş birliğinin en güzel ve en uyumlu iş birliğinin güzel bir örneğidir.
Dünyadaki tüm havalimanlarına göre çok daha jeo-stratejik bir yerde olan AHL, Doğu’nun Batı’ya, Batı’nın Doğu’ya geçiş kapısı ve hub denilen dağıtım noktasıdır.
Talihsiz saldırı olayına rağmen, Atatürk Havalimanı’nın yine de, dünyanın en güvenli meydanları arasında olduğunu EASA denetimleri teyit ediyor.
Her bakımdan yüksek bir performans gösteren bu meydanın görevi 2021’de ne yazık ki resmen ve fiilen bitmiş olacak.
Bu meydanın yerini Eyüp İlçesi sınırları içinde, Tayakadın Köyü’nde yapımı süren yeni havalimanı alacak. Bu yeni meydan hangi güvenlik konseptine dahil olacak veya nasıl bir yöntem izlenecek bunu şimdiden mercek altına almak gerekir.
İGA Havalimanı diye tanımlanan bu dev tesiste, 228 adet x-ray olacak ve kurallara göre, her birinin başında dört kişi görev yapacak.
Yani bu demektir ki, sadece x-ray’lerin başında bir vardiyada bin 128 kişi, dört vardiyada ise 4 bin 513 kişi görev yapacak.
Bu sayıya, 18 bin araçlık otoparklar, devriyeler ve karşılama yapanlar dahil değildir. Kısaca, 5 bini aşkın güvenlik görevlisi can ve mal emniyeti için burada iş başı yapacak.
76,5 milyon metrekarelik, yani AHL’nin 7,5 katı büyüklüğünde bir araziden söz ediyoruz. Böyle muazzam genişlikteki bir yerin fiziki güvenliği için, orta büyüklükte bir askeri birliğin görev yapması hiç de yabana atılacak bir düşünce değildir.
Polis sayısına gelince, pasaport bankolarında en az 500, diğer ünitelerle birlikte bin polisin istihdamı gerekebilir.
Sözün özü, bu meydanda 5 binden az olmamak üzere, zamanla 10 bin kişiye kadar yükselecek (polis, asker ve güvenlik görevlisi) bir güvenlik ordusundan bahsetmiş olacağız.
Bu işi bilen ve tecrübe sahibi, bu kadar yetişmiş insanı bulmak elbette zor bir iş. AHL’de TAV Güvenlik, Antalya Havalimanı’nda faaliyet gösteren Securitas ve G4 gibi uluslararası deneyim sahibi firmaların varlığı elbette bir kolaylık ve kazanımdır.
Konu, çok önemli ve yabana atılacak cinsten değildir. Dikkat, bilgi ve deneyim ister.İyi uçuşlar Türkiye’m…
(Musa Alioğlu-Gazete Birlik)