2018’de Fransız ulusal havayolu şirketi Air France çalışanlarının grevi, ülkede hava ula şımını çıkmaza sürüklerken, dünyanın en çok turist çeken ülkesi Fransa’nın ülke yönetimini de turizm sezonunun başladığı dönemde derinden endişelendiriyordu.
1933’te kurulan ve “Fransa havadadır” sloganını kullanan Air France’da grev ve gösterilere neden olan yeniden yapılanma ve ücretlerin dondurulması kararları 2015’te dünya kamuoyunun ilgiyle izlediği “yırtık gömlek” görüntüleriyle başladı. Şirketin 2020 yapılanma hedefleri planı doğrultusunda 2 bin 900 kişi ile yollarını ayırma kararına tepki gösteren çalışanlar, Merkez Komite Toplantısını basarak, üst düzey yöneticileri tartakladı.
22 Şubat’ta ilk genel grev kararını uygulayan çalışanlar, 2018 yılı için maaşlara yüzde 6 zam talebinde bulunarak, aksi taktirde belirli günlerde grevin devam ettirileceğini duyurdu. Şirketin Paris merkezli uzun mesafeli uçuşlarının yaklaşık yüzde 30’unun, orta ve kısa mesafeli uçuşlarının ise önemli bölümünün iptal edilmesine neden olan grevler, 22, 23 ve 30 Mart tarihlerinde devam etti.
Sendikalar, nisan ayında aralıklarla 8 gün greve giderken, mayıs ayında ise şimdiye kadar 4 gün için grev tarihi belirlendiğini duyurdu. Air France yönetimi, bir günlük grevin şirkete zararının 25-30 milyon avro civarında olduğunu ve 2018’in ilk çeyreğinde toplam zararın 269 milyon avro olduğunu açıklamıştı.