Teksas’taki bir federal yargıç, Boeing’in 737 Max tipi yolcu uçağıyla ilgili düzenleyicileri yanılttığı iddiasıyla ABD hükümetinin yıllardır sürdürdüğü komplo davası için Haziran ayında duruşma tarihi belirledi. Dava, iki uçağın düşmesi ve 346 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.
ABD Bölge Yargıcı Reed O’Connor, Salı günü yayınladığı zamanlama emrinde davayı duruşmaya almaya karar vermesinin nedenini açıklamadı. Havacılık şirketinin ve Adalet Bakanlığı’nın avukatları, Boeing’in tek bir suçlamayı kabul etmesini isteyen Temmuz 2024 tarihli bir anlaşmayı yeniden müzakere etmek için aylar harcadılar.
Yergıç Aralık ayında bu anlaşmayı reddederek, Adalet Bakanlığı’nın o dönemde uyguladığı çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik politikalarının, şirketin önerilen ceza hükümlerine uyup uymadığını denetleyecek bir denetçinin seçilmesini etkileyebileceğini söyledi.
O zamandan beri, O’Connor iki tarafın nasıl devam etmeyi planladıklarını bildirmeleri için son tarihi üç kez uzattı. Bu ayın başlarında verdiği en son uzatma, onlara “bu davanın yargılamadan kısa bir süre sonra olası bir çözümü hakkında görüşmeleri” için 11 Nisan’a kadar süre verdi.
O’Connor, Salı günü verdiği kararla, 23 Haziran’da Fort Worth’da yapılacak duruşmaya ilişkin işlemlerin takvimini belirleyerek kalan süreyi iptal etti.
Adalet Bakanlığı, yargıcın eylemi hakkında yorum yapmayı redderken, Boeing’ten yapılan açıklamada, “Tarafların son başvurularında belirtildiği üzere, Boeing ve Adalet Bakanlığı bu konunun uygun bir şekilde çözülmesi konusunda iyi niyetli görüşmelere devam etmektedir” denildi.
Yargıcın onaylamayı reddettiği anlaşma, Boeing’in yaklaşık on yıl önce 737 Max için asgari pilot eğitim gerekliliklerini onaylayan Federal Havacılık İdaresi düzenleyicilerini yanıltmak için komplo kurmaktan suçlu bulunmasına izin vererek cezai bir davayı önleyecekti. Uçuş simülatörlerinde daha yoğun eğitim, havayollarının o zamanlar yeni olan uçak modelini işletme maliyetini artıracaktı.
Boeing’in en çok satan yolcu uçağının geliştirilmesi ve sertifikasyonu, 2018 ve 2019’da iki Max uçağının beş aydan kısa bir süre arayla düşmesinin ardından uçuş emniyeti araştırmacılarının yoğun ilgi odağı haline geldi. Endonezya kıyılarında ve Etiyopya’da hayatını kaybeden yolcuların birçok yakını, eski Boeing yetkililerinin kovuşturulması, kamuya açık bir ceza davası ve şirkete daha ağır mali ceza verilmesi için baskı yaptı.
Geçtiğimiz yılki itiraf anlaşmasına yönelik mağdur ailelerinin eleştirilerine yanıt olarak, savcılar Boeing’in aldatmacasının kazalarda rol oynadığını iddia edecek kanıtları olmadığını söyledi. Savcılar O’Connor’a dolandırıcılık yapma komplosu suçlamasının Boeing’e karşı kanıtlayabilecekleri en zor şey olduğunu söyledi.
O’Connor, Aralık ayındaki itiraf anlaşmasına karşı verdiği kararda Boeing’in karşı karşıya kalacağı cezaya itiraz etmedi: 487,2 milyon dolara kadar para cezası (önceden ödenen cezaların 243,6 milyon doları dikkate alınarak); uyum ve emniyet programlarına 455 milyon dolar yatırım yapma zorunluluğu ile üç yıllık denetim süresince dışarıdan denetim.
Bunun yerine yargıç O’Connor, olumsuz değerlendirmesini Boeing’in dolandırıcılığı önlemek için eylemlerini gözlemlemek üzere bir tarafsız kişinin seçilmesi sürecine odakladı. Özellikle anlaşmanın “tarafların bağımsız gözlemciyi işe alırken ırkı göz önünde bulundurmasını gerektirmesi, Adalet Bakanlığı’nın çeşitlilik ve kapsayıcılığa olan bağlılığıyla uyumlu'” olduğu yönündeki endişesini dile getirdi.
“Bu büyüklükteki bir davada, kamuoyunun bu izleme seçiminin yalnızca yeterlilik temelinde yapıldığına güvenmesi adaletin en büyük çıkarınadır. Tarafların DEI çabaları yalnızca hükümete ve Boeing’in etik ve dolandırıcılık karşıtı çabalarına olan bu güveni baltalamaya hizmet ediyor.”
Başkan Donald Trump’ın ikinci döneminin ilk haftasında imzaladığı bir yürütme emri, federal hükümet genelinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını sona erdirmeyi amaçlıyordu. Trump’ın bu hareketi, emrine karşı yapılacak yasal itirazların sonucuna bağlı olarak, yargıcın endişelerini geçersiz kılabilir.
Trump’ın göreve geri dönmesi aynı zamanda Adalet Bakanlığı’nın liderliğinin, federal savcıların geçen yıl Boeing’e karşı dava açmaya karar vermesinden bu yana değiştiği anlamına geliyor.
Boeing, Adalet Bakanlığı’nın geçen yıl şirketin aynı dolandırıcılık-komplo suçlamasıyla ilgili cezai kovuşturmaya karşı koruyan 2021 tarihli bir anlaşmayı ihlal ettiğini tespit etmesinin ardından anlaşma teklifini kabul etti.
Hükümet yetkilileri, Ocak 2024’te uçuş sırasında bir Alaska Airlines 737 Max uçağının kapı tıpası panelinin patlamasının ardından davayı yeniden incelemeye başladı. Bu olay, Boeing’deki üretim kalitesi ve güvenliğiyle ilgili endişeleri yeniden gündeme getirdi ve şirketi düzenleyiciler ve kanun koyucular tarafından yoğun bir incelemeye tabi tuttu.
Boeing avukatları geçen yıl, eğer anlaşma reddedilirse şirketin Adalet Bakanlığı’nın ertelenmiş kovuşturma anlaşmasını ihlal ettiğine dair bulgusuna itiraz edeceğini söyledi. O’Connor, Aralık ayındaki kararında şirketin 2021 anlaşmasını ihlal etmek için ne yaptığının net olmadığını yazarak Boeing’in pozisyonuna yardımcı oldu.