Uluslararası Havalimanları İnceleme Editörü Holly Miles, Milano Airports CEO’su Armando Brunini ile Milano Linate Havalimanının el bagajı taraması için kurulan kabin bagajı cihazları için son teknoloji Patlayıcı Algılama Sistemlerini tartışmak üzere bir araya geldi. Birlikte, yolcuların artık el bagajlarından sıvıları ve elektrikli eşyaları çıkarmalarına gerek kalmadığı anlamına gelen heyecan verici projeyi, bunun yolcu deneyimi ve iş hacmi üzerindeki etkisinin yanı sıra havalimanı çalışanları için faydaları ve daha fazlasını nasıl aradıklarını tartıştılar.
El bagajı için zaten zorunlu olan bu teknoloji şimdi Milano Linate Havalimanı’nda el bagajına da uygulanmış ve Milano Malpensa Havalimanı’nda da yaygınlaştırıldı.
Armando’ya göre güvenlikle ilgili yolcu memnuniyeti havalimanının aldığı en düşük puanlardan biriydi, yalnızca 3,5/5 puan aldı ve yeni teknolojinin uygulanmasından bu yana bu oran şimdi 4,3/5’e çıktı ve bu çok büyük bir gelişme.
Sonuçlar anında alındı ve güvenlik kuyruğundaki bekleme süreleri yarı yarıya azaldı ve Şubat 2023’te Linate Havalimanı’nda yolcuların %90’ının güvenliği geçmesi beş dakikadan az sürdü.
Armando, eskiden güvenlik şeridi başına saatte 125 yolcu işlediklerini ve bunun şimdi en az 200’e ve yoğun saatlerde 250’ye çıktığını söyledi. Ayrıca bu yatırımın birkaç yılda kendini amorti ettiğini söyledi.
Armando, “Bu teknoloji geçen yaz hayatlarımızı ( pandemi sonrası yolcu yoğunluğundan kaynaklanan kaos). Teknoloji, çok sayıda personele ihtiyaç duyulmaması ve daha diğer görevlere odaklanabilmeleri anlamına gelir.” diyor. Bu bu yatırımın daha geniş yolcu deneyimi girişimlerine nasıl uyduğunu anlatan Armando,” Linate güvenlik alanını yenilediklerinde, havalimanının güvenlik alanını daha az stresli hale getirmek için nörobilim mimarları ve uzmanları kullandığını, ayakkabılarını çıkarmak zorunda kalmamak için yeni teknoloji uyguladıklarını, “FaceBoarding” adlı biyometri üzerinde bir pilot uygulama yürüttüklerin ve başarılı olan bu teknolojiyi gelecek yıl piyasaya süreceklerini” söylerken bagaj teslimi ve otomasyona daha fazla yatırım yapacaklarını vurguladı.
Genel olarak daha hızlı ve daha kolay bir güvenlik deneyimi, yolcunun daha az stresli olduğu, daha iyi bir deneyim yaşadığı ve dolayısıyla daha fazla bekleme süresine sahip olduğu ve bu da uçuştan önce Duty Free ve F&B satış noktalarında daha büyük harcamalara dönüştüğü anlamına geliyor.