Pazar, Ekim 27, 2024

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

Sunay Akın: Aşiyan’a Çakılan Uçak!..

48 yılın ardından 346 kişiyle sonsuzluğa uçan TK981

3 Mart 1974, İstanbul Yeşilköy Havalimanı’ndan havalanan TK981 sefer sayılı Türk Hava Yolları’na ait DC-10-10 tipi TC-JAV uçağı Paris aktarmalı olarak Londra seferini gerçekleştirecekti. Paris Orly Havalimanı’na iniş sonrası olacaklardan habersiz yoluna devam etmek için havalanan uçak kalkıştan kısa süre sonra uçağın arka bölümünde yer alan kargo kapağının hatalı üretim sebebiyle patlaması ile uçak Ermenonville ormanına düştü, kazada 13 mürettebat ve 333 yolcu hayatını kaybetmişti.

Bu korkunç kazadan ve can kaybından sonra Mc Donnell-Douglas, hatalı üretimi kabul ederek bütün DC-10 ları topladı ve her üç kargo kapısını daha emniyetli hale getirdi.

Tasarım hatası olduğu ortaya çıktı

347 insanın hayatını kaybettiği dünya havacılık tarihinin o güne kadar meydana gelen en büyük kazasına ise teknik bir arızanın neden olduğu anlaşıldı.

Benzer bir olay 1.5 yıl önce de yaşanmıştı. 12 Haziran 1972’de American Airlines’in bir DC-10 uçağının da kargo kapısının patladığı ancak uçağın güç de olsa inmeyi başardığı ortaya çıkmıştı.

Ankara uçağının koparak uçaktan ayrılan kargo kapısı olay yerinden 15 km uzaklıkta çamur içinde bir tarlaya düşmüş ve tek parça kalabilmişti.

Mühendislik ve tasarım harikası olarak nitelendirilen tüm DC-10 tipi uçaklarda aynı problem olduğu anlaşıldı. Amerika’dan gelen teknik ekip THY’nin kalan iki DC-10 uçağının ambar kapılarını değiştirdi.

Firma bu nedenle yüklü miktarda tazminata, şirketin yöneticileri ve sorumlu çalışanları da farklı cezalara çarptırıldı.

Kazada hayatını kaybeden yolcu ve mürettebatın ruhları şad olsun.

*

Aşiyan’a Çakılan Uçak!..

Aşiyan Mezarlığı’nda, burnunun ucundan yere çakılı duran uçak şeklinde bir mezar taşı vardır. Gövdesinde “Hostes Rona Altınay” yazılı mermer uçağın bir kanadında mezarda yatan genç kadının doğum tarihi okunur: “27.1.1955”

Öteki kanatta yazılı olan ölüm günü ise bizi uçuş tarihinin en büyük kazalarından birine götürür. 3.3.1974

O gün Yeşilköy Havaalanı’na ulaşan habere hiç kimse inanmak istemez “981 düştü…”

“Ankara” adlı uçaktır sözü edilen …1974 yılının 3 Mart günü 08:55’te 221 yolcusuyla Yeşilköy’den havalanır Ankara…Önce Paris’e uğrayacak, yolcu indirip, yeni yolcularını aldıktan sonra Londra’ya uçacaktır. Orly’de 93 yolcunun indiği uçağa 217 kişi biner. 345 yolcu ve 12 mürettebatıyla Paris’ten ayrılan Ankara, Türkiye saatiyle 13:30’da yere çakılır.

Paris’e 60 kilometre uzaklıkta bulunan kulube golf oynamak için giden Carrel şöyle anlatır gördüklerini: “Uçak tam anlamıyla ormana doğru fırlattı kendini. Ağaçların tepelerini biçerek yere çakıldı. İki – üç saniye kadar sonra şiddetli bir patlama duydum. Aynı anda korkunç bir hava basıncı çevreyi yaladı ve bulunduğum kulübün camlarını parçaladı.”

Fransız krallarının av alanı olan Ermenonville Ormanı’na düşer Ankara… Üzücü haber ülkemizde, dünya sivil havacılık tarihinin en büyük kazası olarak duyurulurken, radyo ve televizyondaki eğlence programları kaldırılır. Kar altındaki ormanda , uçağın on kilometre uzağında bile insan cesetleri toplanır.

Ankara McDonnell Douglas Şirketi’nin yapımı olan “DC-10” diye adlandırılan uçaklardan biridir. Türk Hava Yolları’nın, gelişmiş havayollarının bile almakta acele etmediği DC_10’lar dan üç tanesinin flosuna katması eleştirilere yol açmıştır.

Bir görgü tanığının ifadesinde uçağın önce kuyruğunun koptuğunu, geri kalan kısmının bir müddet uçtuğunu söylemesi üzerine, soruşturma komiyonu çalışmalarını bu bilginin ışığında yürütmeye başlar. Araştırma sonucunda da, Ankara’nın bagaj kapısının koparak kuyruğu parçaladığı gerçeğine ulaşılır.

Hostes Rona Altınay’ın Aşiyandaki mezar taşındaki bu bilgiler yazmaz elbette: ama, düşen bir uçaktaki şeklini mezar taşının bir köşesine “DC-10” yazdırmayı unutmamış yaptıranlar!

Kaptan pilotluğunu Nejat Berköz’ün yaptığı Ankara’ya , Paristen binenler British European Airways Şirketinin yolcularıdır. Bu şirketin yer personeli görevde olduğu için yolcular THY’ta aktarılır. İngiliz hostesler uçağın düştüğünü öğrenince “Bu yolcuları biz vererek ölümlerine sebep olduk. Diyerek dışa vururlar pişmanlıklarını.”

Ölenler listesinde Halide Toygar ın adı okunsa da bu yolcu uçakta değildir. İstanbul’da rahatsızlanan Halide Toygar’ın biletini Vilma Ortaagopyan adlı arkadaşına verdiği anlaşılır. İstanbul radyosu’nda program yapımcısı olan Tulga Akbulut da yolcular arasındadır. Akbulut, gözüne tornavida batan dört yaşındaki oğlu Yunus’u tedavi için Londra’ya götürüyordur.

Kemanın hayat kurtardığı uçaktır Ankara!..Müzisyen Tunç Ünver, Londra’ya gidecektir ama keman almak için Paris’te inecek şekilde tasarlar uçuşunu…Ve öyle de yapar!

Bir kanadında doğumu, öbür kanadında ölümü yazılı mermer bir uçakla anılan Rona Altınay’ın aramızdan ayrıldığı gün olan 3 Mart, ünlü bir yazarın da ölüm günü aynı zamanda. Kim midir o yazar? Bu sorunun yanıtı aşağıdaki paragrafta gizlidir:

“Bulutlar arasından Londra’ya doğru uçmakta olan Ankara adlı uçak i bir uçurtma gibi süzülür, toprağa çakılır sonra…ağaçların dallarına takılır dostlara alınan armağanlar. Kar altında üşür bir oyuncak ayı.

Görgü tanıkları uçağın kuyruğunun koptuğunu anlatırlar. Paris Orly Havaalanı’ndan havalandıktan birkaç dakika sonra yaşanır tüm bu acılar. Rona Altınay, uçağın düştüğü an, bir bardak su götürüyor olabilir mi, dört yaşındaki Yunus Akbulut’a?…

Tanıdınız mı, 3 Mart 1982 ‘de ölen ünlü Fransız yazarı? Efendim, yukarıdaki paragraftan anlaşılmıyor mu, dediniz? O zaman dikkatli okuyun paragrafı, içinde “e” harfini hiç kullanmadığımı göreceksiniz.

Yazarımız da zaten, , sayfalarında “e” harfi olmayan bir kitap yazan George Perec’tir… Ve Perec, ülkesi Fransa’ya düşen ve de adında “e” harfi olmayan “Türk Hava Yolları, Ankara uçağından tam 8 yıl sonra çakılır hayata!..

Rona Altınay’ın, adını taşıyan çeşmeyle karşılıklı olan mezardaki mermer uçağın kanatları, birkaç kez kopmuş ve yapıştırılmış yerlerine. Bunun nedeni, uçağı kocaman bir oyuncak sanan çocukların, kanatlarına asılarak sallanmalarıdır!..

Kanatlarını oyun oynamak isteyen çocukların kırdığı, uçak şeklindeki mezar taşı!..

İstanbul, daha ne sırlar gizliyorsundur kuytu köşelerinde, kim bilir?

Sunay Akın’ın (Ay Hırsızı) kitabından…

 

Facebook ile Yorum Ya
Facebook ile Yorum Yapın

ÇOK OKUNANLAR