Dr. Selim Erdoğan,” Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in 11. Yılı kutlamalarında bir grup pilota anlattığı rivayet olunan ve Sadi Borak tarafından “Atatürk uçağa neden binmezdi?” başlıklı yazıda tarihe mal edilen efsanenin gerçekle herhangi bir ilgisi yoktur.” dedi.
2005 yılından beri jeo-arkeoloji, askerî coğrafya – askerî jeomorfoloji konularında çalışmalar yapan Erdoğan, Sakarya Meydan Muharebesini tüm yönleriyle inceleyen ” SAKARYA TÜRK DEMEDEN BİTMEZ ” adlı kitabı üçüncü baskısını yaptı.
Erdoğan’ın, “Fransa 1910 Büyük Sonbahar (Picardie) Manevraları Ve Atatürk’ün Düşen Uçaktan Kurtulması Rivayeti” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle;;
19. Yüzyılın sonlarına doğru, Avrupa’da hızla yükselen milliyetçilik akımı, bağımsızlığını yeni kazanan devletlerin hala sınırlarını stabil hale getirememiş olması ve Almanya ile İtalya gibi sömürü pastasından pay isteyen yeni emperyal güçlerin giderek güçlenmesi sonucunda kaçınılmaz bir silahlanma ve askeri güç biriktirme süreci başlamıştır. Özellikle ekonomisi sömürgelerini ve nüfuz alanını muhafaza etmeye bağımlı olan İngiltere, Fransa gibi ülkeler bu süreçte hem mevcut askeri kapasitelerini geliştirmek hem de yeni ve etkili savaş teknolojisine sahip olmak için yatırımlarını arttırmışlardır. Bu yatırımların sonuçlarının görülmesi açısından yapılmaya başlanan harp oyunları da “manevra” adıyla daha sistemli, strateji/taktik bütünlüğü içeren uygulamalar haline gelmiştir. Bu dönemde Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda gibi Avrupa’nın pek çok ülkesinde askeri manevraların gelenek haline gelmeye başladığını görürüz.1
Picardie Manevraları ve Atatürk’le ilgili olarak birkaç yıldır yazılı basın ve sosyal medyada sıkça rastlanan bir anlatım vardır. Buna göre manevraların sonunda gözlemci subaylara verilen uçağa binme fırsatından yararlanmak isteyen Mustafa Kemal’e Ali Rıza Paşa bileğinden tutarak “bilmediğin aş ya karın ağrıtır, ya baş” diyerek kendisine engel olmakta, onun yerine başka bir ülkenin subayının binmesiyle havalanan uçak ise kısa süre sonra düşmekte ve Mustafa Kemal bu kazadan son anda kurtulmaktadır. Bu hikaye Sadi Borak’ın Hayat Tarih Mecmuası’nın 1965 yılı Mayıs ayı sayısında yayınlanan “Atatürk uçağa niçin binmezdi?” başlıklı yazısına dayandırılmaktadır.20
Oysa Ali Rıza Paşa hastalığı nedeniyle Fransa’ya gidemediği gibi, manevraların kapanışında bu şekilde ölümlü bir kaza da olmamıştır. Benzer şekilde manevraların başında havada çarpışan iki uçağın Mustafa Kemal’in çok yakınına düşmesi ve çevredeki diğer ülkelerin gözlemcilerinin gelerek kendisine geçmiş olsun dileklerini iletmeleri de bir başka anlatımdır. Bu da bir başka gerçekdışı efsanedir. 1910 yılı Büyük Sonbahar Manevraları’nın başından sonuna kadar can kaybı olan hiçbir uçak kazası yaşanmamış, manevralara başlayan 14 uçak programın sonunda eksiksiz hangarlarına geri dönmüşlerdir.211910 yılında yaşanan sadece iki uçak kazası olmuş ve Yüzbaşı Madiot ile Teğmen Caumont hayatını kaybetmiştir.22 Kazaların biri Douai’de, diğeri Buc’de Aralık 1910’da, yani manevralardan üç ay sonra gerçekleşmiştir. Kazaya uğrayan uçaklar ise henüz manevralar sırasında envanterde olmayan Breguet model Fransız uçaklarıdır.23
Daha açık ifade etmek gerekirse, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’in 11. Yılı kutlamalarında bir grup pilota anlattığı rivayet olunan ve Sadi Borak tarafından “Atatürk uçağa neden binmezdi?” başlıklı yazıda tarihe mal edilen efsanenin gerçekle herhangi bir ilgisi yoktur.
Dr.SelimErdoğan’ın yazısının tümü için; TIKLAYINIZ
Editörün notu: 2005 yılından beri jeo-arkeoloji, askerî coğrafya – askerî jeomorfoloji konularında çalışmalar yapan Erdoğan, Sakarya Meydan Muharebesini tüm yönleriyle incelediği, “SAKARYA TÜRK BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ “ adlı kitabını okurlarımıza tavsiye ediyoruz.