Atatürk’ün akrabası ve yakın arkadaşı olarak bilinen Fuat Bulca Kurtuluş Savaşı komutanlarından biridir. Cumhuriyet dönemi başladığında kendisini milletvekili olarak da görüyoruz.
Fuat Bulca 1881’de Selanik’te doğdu. 1902 yılında Harp Okulunu bitirdi. 1911’de Trablusgarp, 1912’de Balkan Savaşına katıldı. 1. Dünya Savaşı’nda Suriye cephesinde İngilizlere esir düştü. Kurtuluş Savaşı’na 11. Tümen komutanı olarak katıldı. 1921’de Ankara komutanlığı görevini üstlendi. 1927’de albay oldu ve aynı yıl emekli oldu. 1924 yılında kurulan Türkiye İş Bankasının ilk yönetim kurulunda görev aldı. Fuat Bulca 1923-1934 yılları arasında Rize, 1934-1939 yılları arasında da Çoruh¹ milletvekilliği yaptı. Aynı zamanda 1925-1939 tarihleri arasında Türk Tayyare Cemiyetinin (THK) en uzun süreyle Genel Başkanlığını yürüttü. Hizmetlerinden dolayı İstiklal Madalyası alan Fuat Bulca 1962 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybetti.²
Türk Tayyare Cemiyeti (T.Ta.C.), bu günkü adıyla Türk Hava Kurumu (THK).
16 Şubat 1925 tarihinde kurulan T.Ta.C.’nin kurucu başkanı Cevat Abbas (Gürer) 2 Eylül 1925 tarihinde yurtdışı havacılık gezisinden döner. Cevat Abbas ve ekibini yurtdışındaki faaliyetleri ve harcamaları konusu, cemiyetin genel merkezinde yapılan yönetim kurulu toplantısında eleştirilere neden olmuştur. Genel merkezdeki yönetim kurulu toplantılarına da başkanlık yapan Başbakan İsmet İnönü toplantıda gündeme gelen ve Cevat Beye yöneltilen suçlamalar sonrası 28 Eylül 1925 gün ve 541 sayılı şifreli bir mektup ile durumu Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’e iletir.
Başbakan İsmet İnönü şifreli mektupta yapılan eleştirilere genişçe yer verdikten sonra 6. ve son madde olarak görüş bildirir.
6. madde “ Kurucuları derhal toplantıya davet ve yeni bir kurul idare teşkil etmek fikrindeyim. Mümkün olursa Rize Mebusu Fuat Bey’in (Bulca) başkanlığa seçilmesinin yerinde olacağını düşünmekteyim. Bir emriniz varsa bekler ve rica ederim. 28 Eylül 1341 / İsmet ”³
Gazi Mustafa Kemal 29 Eylül 1925 tarihinde Bursa’dan Başbakan İsmet İnönü’ye verdiği şifreli cevap telgrafında şöyle der;
“ Türk Tayyare Cemiyetinin uygulamalarından doğan işlemlerden üzüntü duydum. Altıncı maddedeki son karar ve uygulanacak işlemler uygundur efendim.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ”⁴
18 Ekim 1925 TÜRK TAYYARE CEMİYETİ 1. BÜYÜK KONGRESİ
Yaşanan gelişmelerden sonra 18 Ekim 1925 tarihinde T.Ta.C.’nin 1. Büyük Kongresi yapılır. Kongrede Cevat Bey yapılan anlaşmalar ve yurtdışı gezisinden izlenimlerini uzun bir şekilde anlatır. Başbakan İsmet İnönü’nün de isteği ile T.Ta.C.’nin 2. Başkanlığına Rize Mebusu⁵ Fuat Bey (Bulca) seçilir. Yönetim kuruluna seçilen üyelerden ayrıca Hava Kuvvetlerinde görevli umum müfettiş Yarbay Şükrü Bey (Koçak) cemiyetin genel başkanı Fuat Bey’in muavini olarak atanmıştır.
Fuat Bulca T.Ta.C. ve 1935’de adı THK olan kurumda kesintisiz 13 yıl 3 ay başarı ile görev yapmıştır. Türkkuşu’nun açılması, Eskişehir İnönü Eğitim Merkezinin oluşturulması onun döneminde gerçekleştirilmiştir.
1927 yılında alınan bir kararla mevcut mimar kadroları ile Türkiye’de yeni yapılacak eğitim ve kamu binalarının yapımının gerçekleştirilmesinin zorluğu nedeni ile yabancı uzmanlardan yararlanılmaya başlanılmıştır. Ernst Arnold Egli’de bu mimarlardan biridir.
Egli, Fuat Bulca başkanlığındaki THK için şu inşaatları gerçekleştirmiştir.
· THK Genel Başkanlık Binası (1934)
· Türkkuşu Uçuş Okulu ve Öğrenci Yurdu (1937-1938)
· Uçuş Okulu Tesisleri, Etimesgut
· Planör Okulunun tüm tesisleri, Eskişehir, İnönü
· Tayyare Sineması, İzmir (1934’de tamamlandı)
· Fuat Bulca evi (1936)
Not: 1940 yılında THK Gn.Bşk. olan Şükrü Koçak için de bir konut yapmıştır.
· Şükrü Koçak evi (1940)
Konumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün akrabası ve çocukluk arkadaşı olan Fuat Bulca için bir konut yaptırması olduğundan, mimar Egli’nin THK için yaptığı çalışmaları bir başka araştırmada paylaşmak üzere diyelim.
ERNST ARNOLD EGLİ KİMDİR?⁶
17 Ocak 1893 Viyana, Avusturya doğumlu Ernst Arnold Egli, mimarlık eğitimini Viyana Teknik Üniversitesinde tamamladı ve 1919 yılında serbest çalışmaya başlamadan önce çeşitli mimarların yanında çalıştı.
“Neue Gesellschaft” (Yeni Toplum) konut kooperatifinin yönetici sıfatıyla 1920-1924 yılları arasında en önemli görev olarak Viyana’da Eden yerleşiminin imar planını hazırladı. Egli 1924 yılında güzel sanatlar akademisinde Clemens Holzmeister’in asistanı oldu. Holzmeister’in tavsiyesi üzerine Egli 1927 yılında Türk Eğitim Bakanlığının Ankara’daki inşaat bölümüne baş mimar olarak atandı. Aynı zamanda İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinin yönetimiyle görevlendirildi ve burayı Viyana Teknik Yüksekokulu örneğine göre yeniden düzenledi.
Ernst Egli, özellikle Ankara ve İstanbul’da çok sayıda okul binası yaptı. Bunun yanı sıra kendisine başka resmi binalar ve özel şahısların çeşitli konutlarını inşa etme görevi de verildi. Egli, 1935 yılında kişisel nedenlerle resmi görevlerinden istifa etti ve yalnızca Türk Hava Kurumunun baş mimarı olarak faaliyet gösterdi. Egli 1940’ta siyasi durumdaki belirsizlik nedeni ile İsviçre’ye göç etti. İsviçre’de iken iki yıl sonra şehircilik uygulaması ve tarihi dersi vermek üzere Zürih Konfederasyon Teknik Yüksekokulu’na atandı. 1947 yılında Lübnan hükümeti Beyrut Şehircilik Dairesinin yönetimini kendisine teklif ettiğinde eğitim faaliyetine ara verdi. 1953 yılından itibaren BM adına tekrar Ankara’da çalışmaya başladı. 1955 yılında İsviçre’ye geri döndü. Egli 20 Ekim 1974 tarihinde Meilen’de (Zürih) vefat etti.
ATATÜRK’ÜN FUAT BULCA İÇİN YAPTIRDIĞI EV ⁷
Yaklaşık yirmi yıl gibi kısa bir ömür süren, literatürde kendine fazla yer edinemeyen ve bulunduğu parsel konusunda bile bilgi eksikliği bulunan Fuat Bulca Evi, Ernst Egli’nin sayılı konut yapılarından biri olması bakımından önem taşıyor. Özgün bilgi belge arayışıyla evi deneyimlime fırsatı bulmuş Fuat Bulca’nın kızıyla da görüşen yazarlar, sadece üç yıl boyunca aile tarafından kullanılan, rasyonel iç mekân düzenlemesi ve cephelerindeki nitelikli geometrik kompozisyonlarıyla dönemin konut yapıları içinde öne çıkan yapıya dair bilinmeyenleri göz önüne seriyorlar.
Ankara Oteli’nin korunmasıyla ilgili mücadele sayesinde bu önemli yapının inşa süreci ve geçirdiği değişimler hakkında epey bilgi edinme fırsatımız oldu. Bu yazı ise (otel yapısına bir etkisi olmasa da) otelin bulunduğu parselin gözden kaçmış tarihi hakkında. Burada Ankara Oteli’nden önce, Cumhuriyet tarihinin önemli iki öznesini, Fuat Bulca’yı ve Ernst Egli’yi buluşturan, dönemin modernist konut yapılarının en iyi örneklerinden biri olan Fuat Bulca Evi bulunmaktaydı.
Literatürde Fuat Bulca Evi hakkında tam olarak yerinin bilinmediğinden, Kavaklıdere civarında olduğu tahmin edildiğinden⁸ bahsedilmektedir. Bunun yanı sıra, yapıya ilişkin bilgilerimiz Egli’nin kendisinin yayınladığı cephe fotoğrafları ve zemin kat planı(2) ile yine Egli’nin kendi anılarında bahsettiği birkaç anekdot⁹ ve Atalay-Franck’in yayınlamış olduğu planlar, salona ait iç mekân fotoğrafları ve perspektif çizimleri¹⁰ ile sınırlıydı. Bu araştırma sırasında çeşitli arşiv belgelerine, Egli’nin yapıya ait ilk çizimlerine ve en önemlisi yapıyı deneyimlemiş olan birine, Fuat Bulca’nın kızı Türkan Hanım’a ulaşmak mümkün oldu. Bu süreçte bizi elimizdeki bilgileri sorgulamaya iten, belgelere sıkışmamızı engelleyen en önemli şeyin Türkan Hanım’ın tanıklığı olduğunu belirtmekte fayda var.
Türkiye’deki kentsel reformu devlet ve elit kesim üstlendiği ve ekonomik güç sahibi oldukları için ilk modern konut örnekleri de onlarla ilişkili olmuştur. Fuat Bulca da Atatürk’ün silah arkadaşı ve dönemin Türk Tayyare Cemiyeti Başkanı olarak bu kesimin önemli temsilcilerindendi. Hatta Egli’nin anılarında söz konusu evi, Atatürk’ün Bulca’ya hediye ettiğine değinen ifadeler vardır.¹¹ Bu konuya dair bir belge bulamadığımız gibi Türkan Hanım da böyle bir durum olmadığını belirtmiştir. Ancak Nicolai’nin de belirttiği gibi, Egli’nin Bulca Evi’ne ilişkin plan çizimlerini 1935 yılında Atatürk’e yollamasından, Atatürk’ün evin yapımıyla bizzat ilgilendiği (hatta Egli’nin tasarımına müdahale ederek onu daha sadeleştirdiği) anlaşılmaktadır.¹²
1939 yazında ise Fuat Bulca’nın inşaat ilavesine dair bir talebi ile karşılaşıyoruz¹³, fakat sonrasında ne olduğuna dair bir bilgimiz yok. Öte yandan Türkan Hanım’ın aktardığına göre Atatürk’ün ölümünden sonra Ankara’ya küsen Fuat Bulca İstanbul’a yerleşir, evi de 1939’da İspanya Büyükelçiliği’ne kiraya verir. Ne yazık ki bu döneme ilişkin hiçbir belge bulunmadığından; evin muhtemelen misafirhane olarak kullandığını tahmin ediyor, fakat süresini bilemiyoruz. Daha sonra ise ev 1954’te Emekli Sandığı’na satılmış, kısa bir süre sonra yıkılmış ve çevre parseller birleştirilerek¹⁴ Ankara Oteli’nin inşa süreci başlamıştır.
Egli ise bu yıkım hikâyesini farklı aktarır: “Bulca’nın kazanç hırsıyla, Atatürk’ün hediyesi olan evi bütün tarihî ve manevi değerleriyle birlikte pazarlığa çıkarıp yüksek fiyata satmasını benim anlayabilmem mümkün değildi. Bu olay, benim mimarlığa bağlılığımı zedeleyen, azaltan olaylardan sadece bir tanesiydi.”¹⁵ Evin Atatürk’ün hediyesi olduğuna dair Egli’nin anıları dışında hiçbir gösterge olmadığı gibi Bulca’nın evi Emekli Sandığı’na satarken burada bir otel inşa edileceği hakkında bir bilgisi var mıydı bilemiyoruz. Elimizde bu döneme dair Fuat Bulca’nın İmar Müdürlüğü’nden söz konusu arsalara çap verilmesi isteği¹⁶ dışında da bir belge yok. Bu satış esnasında Türkan Hanım da yurtdışında olduğundan o sırada Fuat Bulca’nın ne düşündüğü hakkında bilgi edinmek de mümkün değil.
13 Ocak 1939 tarihinde THK Genel Başkanı olan Şükrü Koçak kendi isteği doğrultusunda mimar Egli’ye 1939 yılı içerisinde bir konut yaptırmak için başvurmuştur. THK Başkanı Şükrü Koçak’ın konutunun 1940 yılında yapıldığı bilgisi dışında başka bir kayda ulaşılamamıştır.
Mustafa KILIÇ
Havacılık Tarihi Araştırmacısı – Yazar
sontayyareci@gmail.com