Pazartesi, Nisan 14, 2025

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

ATATÜRK’ÜN UÇAN KIZI SABİHA GÖKÇEN

İstanbul’da tatlı bir telaş var. Rıhtımda martı cıvıltıları, dalga sesleri ve vedalaşma. Tarih 10 Temmuz 1935. Adı yeni değişen Türk Hava Kurumu yetkilileri Genel Başkanları Fuat Bulca’yı bekliyorlar. Rıhtıma bir araba geliyor ve içerisinden Genel Başkanla birlikte Atatürk’ün kızı Sabiha Gökçen iniyor. Fotoğraf çektirmeler, gazetecilere verilen röportajlar ve vapurun sesi…

RUSYA’YA GİDEN ÖĞRENCİLER

Bazı kaynaklar, 8 öğrencinin Rusya’ya planör, paraşüt ve sonrasında motorlu uçuş eğitimine gittiğini yazmaktadır. Ancak Sabiha Gökçen’in hayatını anlatan ve kendi ifadeleriyle yayına hazırlanan “Atatürk’ün izinde bir ömür böyle geçti” adlı kitapta bile Rusya’ya giden öğrenci sayısında çelişkiler bulunmaktadır. Benim yaptığım araştırmalarda, 9 öğrencinin Rusya’ya gitmiş olduğuna dair bulgular mevcuttur. Ya Sabiha Gökçen’i bayan olarak liste dışında tutmuşlar ya da sağlık nedeniyle ilk etapta uçuştan ayrılan Mustafa İrkin veya Nurettin Demirsoy kayıtlarda yer almamıştır. THK’nın belirlediği üç kişinin yanında Vecihi Hürkuş’un İstanbul’dan beraberinde Türkkuşu’na getirdiği altı öğrencisinin Rusya’ya gittiğini bilmekteyiz. Yani toplam 9 öğrenci.

1. Sabiha Gökçen

2. Emrullah Ali Yıldız

3. Ferit Orbay

4. Sait Bayav

5. Tevfik Aytan

6. Muammer Öniz

7. Hilmi Hüseyin (Orbay?)

8. Nurettin Demirsoy

9. Mustafa İrkin

Son iki isim Mustafa İrkin ve Nurettin Demirsoy’un sağlık nedenleri ile uçuştan ayrıldıklarını bazı kaynaklarda okumuştuk. Ancak Mustafa İrkin ve Nurettin Demirsoy Hocamızın çocukları tarafından gönderilen belgeleri incelediğimizde, böyle bir olayın gerçekleşmediğini kesin olarak öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konuda araştırmalar devam etmektedir. Biz konumuzu dağıtmadan yolculuğa devam edelim.

KÖKTEBEL PLANÖR EĞİTİM MERKEZİ

12 Temmuz 1935. Gemi Odesa limanına girer. Rus yetkililer Türk ekibini çok iyi karşılarlar ve otelde onurlarına bir yemek verilir. Yemekte ve tüm gece boyunca Atatürk konuşulur. Ertesi gün Yalta’ya, oradan da doğruca Feodasa’ya. Feodasa’da çok candan karşılanırlar. Bütün havacılık öğretmenleri oradadırlar, Türk öğrencileri kardeşçe kucaklarlar. Eğitimlerinin başlayacağı Koktebel’e bir otobüs ile gidilir. Bu kısa yolculukta otobüsün üzerinde iki küçük uçak onlara eşlik eder. Türk ekibi için sahilde Villa Adriyana adlı bir yer tahsis edilir. Villa Adriyana’nın üst katı Sabiha Gökçen ve ona yardımcı olması için Azerbaycanlı Zeynep isminde bir kıza tahsis edilir. Alt katta ise erkek öğrenciler ile Zeynep’in ağabeyi kalmaktadır. Azerbaycanlı kardeşler hem eğitimde, hem de sosyal yaşamda Türk ekibinin tercümanlık görevlerini yürütürler.

Villa Adriyana’da kalan ekibe yapılan diğer bir jest ise, villanın üzerine Türk bayrağı asılmasıdır. Ayrıca eğitimler boyunca meydan giriş kapısında Türkçe “ Hoş geldiniz” yazısı asılı durur.

Ertesi gün eğitim hem nazari, hem uygulamalı olarak başlar. Eğitmenler hiç göz açtırmamaktadır. Eğitim dışında çok samimi olan hocalar, eğitim sırasında çok acımasız davranmaktadırlar. Disiplin, disiplin, disiplin.

SABİHA GÖKÇEN’İN TEDAVİSİ

Sabiha Gökçen’i biraz çelimsiz gören hocaları derhal doktorlardan fikir alırlar. Doktorlar da Sabiha’yı sıkı bir muayeneden geçirirler. Gerçekten de Sabiha yorgunluktan kötü gözükmektedir. Yapılan müdahaleler ve önerilen yemekler sayesinde çok kısa sürede toparlayan Gökçen, erkek arkadaşlarından asla geri kalmadan tüm eğitimlere katılır. Uygulanan kuru üzüm yüklemesi ile kilo bile alır. Uzun eğitimlerdeki tek sıkıntı vatan özlemidir. O özlem de Türkiye’den gönderilen gazetelerle giderilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca Türk öğrenciler izinli günlerinde yakın yerlerdeki tarihi yerlere gezmeye gitmektedirler.

Kültürel etkinliklere katılmak öğrencilerin çok hoşuna giden diğer bir faaliyettir. Ancak en çok da birlikte vakit geçirmekten zevk alırlar. Bunun da en güzel yeri Villa Adriyana’nın salon ve balkonudur. İlk kez gün ışığına çıkan bu yazı içersindeki fotoğrafta Sabiha Gökçen’in minyatür bilardo oynamaktan çok hoşlandığını yazmamıza gerek var mı bilmiyorum. Bu tür oyunlarda ekip halinde çok neşeli saatler geçirirler, kaybedenler meyve ve tatlı alma cezasına çarptırılır.

PLANÖR DİPLOMALARI

11 Ocak 1936 günü yapılan görkemli bir törenle planör öğretmeni unvanını ve diplomalarını alan ekip, Moskova’ya giderek motorlu uçuş okuluna başlayacaktır. 14 Ocak günü Moskova’ya giden ekibi Türk Büyükelçisi Zekai Apaydın tren garında eşi ile birlikte karşılar. Bir kaç gün elçilik binasında konaklayacak ekip ardından motorlu uçuşlara devam edecektir. Elçilikteki odasına çıkan Sabiha Gökçen Türkiye’den gelen mektuplara bakmaya başladığında çok üzücü bir haber alır. Sabiha Gökçen’in “ Çok sevdiğim, canım kadar sevdiğim, manevi kardeşim” dediği Zehra hayata veda etmiştir. Atatürk’ün özel emriyle uçuşu henüz bitmemiş olan Sabiha Gökçen’e bu haber özellikle bildirilmemiştir. Bu durum karşısında morali çok bozulan Sabiha Gökçen, uçuş hocalarının da izin vermesi sonucu Atatürk’e durumu ve duygularını anlatan bir mektup yazar. Atatürk’ün de onaylaması ile motorlu uçuşlara başlamadan yurda döner.

MOTORLU UÇUŞLARA GEÇİŞ

Aradan geçen bir süre sonra Türkkuşu’nda öğretmenliğe başlayan Sabiha Gökçen yine Atatürk’ün isteğiyle motorlu uçuşlara devam edecektir. Atatürk’ün emri ile Eskişehir Askeri Tayyare Okulu’ndan bir uçak ile bir öğretmen getirilir. Nazari dersleri Binbaşı Savmi Uçan, uygulamalı dersleri ise Muhittin hocadan alan Gökçen kısa sürede ilerleme kaydeder. İlk eğitimleri geçen Gökçen, daha sonra iki yıl sürecek Eskişehir eğitim günlerine başlar. O iki yılın sonunda Türkiye’nin ilk kadın savaş pilotu olarak tarihe geçer.

DÜZELTME İSTEĞİ

Yazımda Sabiha Gökçen Hocamızın havacılığa nasıl başladığını dağarcığımın yettiğince anlatmaya çalıştım. Şimdi büyüklerimizden bir ricamız olabilir mi acaba?

Sabiha Gökçen Hocamızın kabri Ankara/Cebeci askeri hava şehitliğindedir. Her yıl hava şehitlerini anma töreninde ve ayrıca ölüm yıldönümlerinde kabri başında anma törenleri yapılmaktadır. Ricam bu törenlerde en önde yer alan yetkili ve makam sahibi büyüklerimizden olacaktır. Lütfen mezar taşında yapılmış hatayı düzeltiniz.

“ İLK TÜRK KADIN PİLOT” yazan mezar taşı doğrusu olan;

“ TÜRKİYENİN İLK KADIN SAVAŞ PİLOTU” olarak değiştirilmeli.

Vefatının 21’inci yılında, elini öpme şerefine eriştiğim Sabiha Gökçen Hocamızı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.

 

Mustafa KILIÇ

Havacılık Tarihi Araştırmacısı-Yazar

sontayyareci@gmail.com

ÇOK OKUNANLAR

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com