Boeing B737 MAX’in ardı ardına sayılabilecek bir zaman diliminde yaşanan iki kazada 346 kişi hayatı kaybederken, Boeing ve diğer bileşenlerden birçok kişinin ciddi ihmali ortaya çıkmaya başladı. Buna bir katkı da Netflix dizisinden geldi. 18 Şubat Cuma günü, yayın sağlayıcısı “Downfall” belgeselini yayınladı.
Belgesel Boeing B737 MAX’te ne kadar çok şeyin yanlış gittiğinin acı bir hatırlatıcısı. Ancak geleceğe bakmak daha da dramatik.
Gazeteci Andy Pasztor’un yorumları, bir buçuk saatlik belgeselin ana temasını oluşturuyor. Pasztor, Boeing’deki ihmal hakkında yeni ve şaşırtıcı keşifler yayınlayan her zaman ilk kişilerden biriydi.
Yönetmen Rory Kennedy’nin belgeseli, McDonnell Douglas ve Boeing’in birleşmesinin etkilerine biraz fazla zaman ayırıyor.
Çalışanlar, 1996’daki birleşmenin kurum kültürünü daha da kötüye doğru büyük ölçüde değiştirdiğini iddia ediyor. Bundan önce, birkaç eski çalışana göre, güvenlik kültürü emsalsizdi.
Kalite kontrolünden sorumlu eski bir çalışana göre uçuş emniyeti, kârdan daha önemliydi. Ama bu birleşmeyle değişti. Eski bir Boeing çalışanı, “Birdenbire hisse fiyatını artırmak istedik” diye yakınıyor.
O ve eski meslektaşları, Boeing’in Seattle merkezinden Chicago’ya taşınmasını, mühendislerin önemli şirket kararları söz konusu olduğunda daha az yetki verilmesini istediklerinin bir göstergesi olarak görüyorlar. Belgesel aynı zamanda Dreamliner’ın üretimi ve onla ilgili arızaları da irdeliyor.
Yorumcular, böyle karmaşık konunun bir saat 26 dakikada anlatılmasının yeterli olmadığı olmadığına vurgu yapıyor.
Belgeselde, Lion Air kaptan pilotunun eşi de dahil olmak üzere kurbanların yakınları konuştu.