Tayyareci Vecihi Hürküş Derneği (TVHMD) Başkanı Bahadır Gürer, Baş Tayyareci Vecihi Hürkuş’un soy adını gururla kullanmayı çok isteyen kızı Gönül Hürkuş’un, soyadı tashihi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada avukatı gözüyle şahit olduğu o duygusal anları TVHMD web sayfasında okurlarıyla paylaştı.
Avukat Bahadır Gürer’in yazısı;
Vecihi Bey’in büyük kızına doğumunda “Gönül Derman” adı verilmişti. GÖNÜL DERMAN HÜRKUŞ.
Gönül Hanım; doğumunda konulan ikinci adı Derman’dan hiç memnun değildi.
Yıllar sonra 25 Ağustos 1954 tarihinde Melih Bülent Şarman Bey ile evlendiğine HÜRKUŞ soyadı kalkmış ve artık Gönül Derman ŞARMAN olmuştu. Yıllarca istemese de Derman ikinci adını kullandı.
Melih Bülent Bey ne yazık ki, 4 Eylül 1999 tarihinde vefat etti.
Gönül Hanım; isterse baba kaydına dönüp HÜRKUŞ soy adını alabilirdi. Ancak çocukları vardı ve onlardan farklı bir soyadı kullanmak da istemiyordu. Ama her zaman babasının, Vecihi Hürkuş’un soy adını gururla kullanmayı da çok istiyordu.
YILLANMIŞ BİR ARZUNUN ÇİÇEKLENMESİ
29 Kasım 2007 tarihinde Gönül Hanım’ın çok büyük manevi desteği ile Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği kuruluşunu yapmıştık.
Gönül Hanım; tam adı her yazıldığında, söylendiğinde “Derman” adından rahatsız oluyordu. Hürkuş adını kullanmak istiyordu hâttâ kardeşi Sevim Hanım’la birlikte hazırladıkları “Bir Tayyarecinin Anıları” kitabında da “GÖNÜL HÜRKUŞ ŞARMAN” adını kullanmıştı.
Ancak; Gönül Hanım’a “HÜRKUŞ” soyadını almak, onun tercihleri nedeniyle doğru ve mümkün değildi.
Bir yol vardı. 14 Haziran 2007 tarihinde Kadıköy 7. Noterliğinde bir vekaletname düzenlendi. 2 Ağustos 2007 tarihinde de Kadıköy Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde İsim tashihi davamızı açtık.
KADIKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DURUŞMA SALONU
Talebimiz; İsmi verildiğinde, ‘Gönül’ adı yanında ‘Derman’ adının da takıldığı, ancak bugüne kadar ‘Gönül Hürkuş’ olarak tanındığını, Derman isminin nüfustan silinerek isminin GÖNÜL HÜRKUŞ olarak düzeltilmesiydi.
Davanın duruşması 25 Eylül 2007 tarihinde yapıldı. Bir Tayyarecinin Anıları kitabı dahil tüm delillerimizi sunmuş, tanığımız Hakan Demirbağ’ı da duruşmada hazır etmiştik.
Duruşmada taleplerimizi tekrar ettik. Tanığımızı dinlettik.
VE BİR DOĞAL TANIK…
Tanık yerine oturduğu sırada; arkamızdan duruşma bekleyen avukatların sırasından, güçlü ve davudi bir ses geldi.
“Ben de şahidim hâkim bey;
Vecihi Bey, biz çocukken mahallede büyük bir arsaya indiğinde tüm çocuklar heyecanla etrafını sarmıştık. Bize, evlerinizden izin alın sizi de uçakla gezdireyim dedi” diye gözleri dolarak doğal bir anlatımla kendiliğinden kamu tanığı (!) oldu.
Yazının devamı için: TIKLAYINIZ