Boeing, Şubat 2025’te Airbus’ın 41 uçağına karşılık 44 uçak teslim ederek uçak teslimatında Airbus’ı geride bıraktı.
Boeing’in 2025’teki 23 ünitelik mevcut liderliği, Airbus’ın yıllık teslimat rakamlarına sürekli olarak hakim olduğu son yıllara göre önemli bir değişimi temsil ediyor.
Şubat rakamları, Boeing’in 2025 yılı toplam teslimatını 89’a, Airbus’ın teslimatını ise 66’ya çıkararak, Amerikalı üreticiye yıllık teslimat yarışında önemli bir erken avantaj sağladı.
Boeing ve Airbus: Şubat 2025 Teslimatı
Boeing’in Şubat performansında , şirketin aylık toplamının yarısından fazlasını oluşturan 24 teslimatı gerçekleştiren 737-8’in payı büyük oldu.
Merkezi Fransa’nın Toulouse kentinde bulunan Airbus, öncelikle A321-200NX teslimatlarına odaklandı ve bu uçaklardan 19’u Şubat ayında müşterilere ulaştı. Avrupalı üreticinin A320-200N modeli 12 teslimatla onu takip etti.
Uçak Varyant Analizi
Şubat 2025’e ait uçak varyant analizi, iki büyük üreticinin farklı teslimat stratejileri olduğunu ortaya koyuyor; Boeing, 737 ailesine yoğunlaşırken Airbus, ürün gamında daha çeşitlendirilmiş bir yaklaşım sergiliyor.
Bu varyant dağılımı, Boeing’in 737-8 ve Airbus’ın A321-200NX’inin kendi üreticilerinin teslimatlarına öncülük etmesiyle, tek koridorlu uçaklara yönelik devam eden pazar tercihini vurguluyor.
Boeing’in Şubat ayındaki teslimatlarına 737 ailesi hakim oldu. 737-8 varyantı, toplam 44 teslimatın 24’ünü (%54,5) oluşturdu.
737-9 (4 teslimat) ve 737-8-200 (3 teslimat) gibi diğer 737 varyantlarıyla birleştirildiğinde, 737 ailesi Boeing’in aylık üretiminin %70’inden fazlasını temsil ediyordu.
Buna karşılık, Airbus daha fazla ürün çeşitliliği gösterdi. A321-200NX 19 teslimatla (Airbus toplamının %46,3’ü) liderliği ele geçirirken, A320-200N 12 teslimatla (29,3%) onu takip etti, Avrupalı üretici ayrıca 4 A220-300 ve çeşitli geniş gövdeli uçaklar dahil olmak üzere önemli sayıda başka model de teslim etti.
Teslimat verileri, Şubat ayındaki tüm teslimatların yaklaşık %80’ini oluşturan tek koridorlu uçaklara yönelik sektör tercihinin devam ettiğini yansıtıyor.
Bu eğilim, sektördeki toparlanmanın devam etmesiyle birlikte havayollarının yurt içi ve kısa mesafeli uluslararası rotalara odaklanmasıyla örtüşüyor.
