Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine gerçekleştirdiği ABD ziyaretine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
ABD ziyaretindeki görüşmelerde, Suriye’deki gelişmeler, ABD ile varılan 17 Ekim mutabakatı, PKK/YPG terör unsurlarının bölgeden tamamen çıkartılması, IŞİD’le mücadele, IŞİD’li tutukluların durumu, siyasi sürecin ilerletilmesi, Güvenli Bölgenin kurulması, S400, Patriot ve F-35 programı, NATO’daki dayanışma, 3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NATO Liderler Zirvesi ve genel olarak terörle mücadele konuları üzerinde yoğunlaştıklarını aktaran Erdoğan, FETÖ konusunun da ayrıca konuşulduğunu ve ABD’deki siyasi ortamın da ele alındığını belirtti.
Patriotları almaya hazır olduğumuzu Sayın Trump’a söyledim. F35 programının müşterisi değil ortağı olduğumuzu da kendilerine hatırlattım. Biz NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahibiz. Amerika ile de güçlü ilişkilerimiz var. Fakat savunma kaynaklarımızı çeşitlendirmek de ulusal çıkarlarımızın ve egemenlik haklarımızın bir gereğidir. “S400’ü de savunma sistemlerimizin içerisinde önemsiyoruz. Uygun şartlarda verecekseniz biz Partiotları da alabiliriz” dedik. “Patriotları alırken S400’ü tamamen kaldırma teklifini biz egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz ve kesinlikle doğru bulmuyoruz. Aynı şeyi Yunanistan için bugüne kadar hiç söylemediniz. Şu anda Yunanistan’da S300 var. Orası için hiç böyle bir ses çıkmadı. Orası için böyle bir adım atmıyorsunuz.” dedik. Dolayısıyla bu konudaki tavrı biz, özellikle egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz.
Bu kadar ısrarı görünce S400 meselesinin çözümü için dedik ki “Gelin bizim tarafta İbrahim Bey, öbür tarafta ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien birlikte NATO’nun koordinatörlüğünde savunma bakanlıklarımızı da devreye sokmak suretiyle bir çalışma başlatalım ve bu çalışmanın neticesinde durumu görelim.” Çünkü diyorlar ki “S400 F35’le koordineli bir savunma sistemi değil.” Zaten F35’i vermiyorsun ki. Bu da ayrı bir olay. 2 milyar 400 milyon dolar bir total fiyatı var. Biz şu ana kadar 1 milyar 400 milyon dolarını ödemişiz ve siz bize daha bir tane F35 vermiş değilsiniz. Hep söylediğimiz şey şu; biz müşteri değil ortağız. Şu anda bu görevlendirmeyi yaptık. Temennim odur ki çalışmalar sonunda olumlu bir netice alırız. Fakat ben burada da yine Trump’ı çok daha olumlu gördüm. Yaklaşımlarında daha yapıcı gördüm.
Heyetler arası görüşmede ise özellikle 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine nasıl ulaşacağımızı, Halkbank meselesini ve karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi konularını da ele aldık.
Amerika’da ülkemiz aleyhine oluşturulan siyasi iklimin hangi saiklerle yapıldığını ve arkasında kimler olduğunu biliyoruz. Dezenformasyon faaliyetlerine karşı haklı tezlerimizi her platformda anlatmaya devam edeceğiz. Bu hususlar dikkate alındığında ziyaretimizin genel manada olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Görüş ayrılıklarını aşmanın yolu, doğru bilgiye dayalı sağlıklı diyalogdur. Bu alandaki çalışmalarımıza da ara vermeden devam edeceğiz.”
İletişim Başkanlığı internet sitesinden aktarılan habere göre, S400 ile ilgili bir soryu yanıtlayan Cumhurbaşkanı S400Erdoğan şöyle konuştu;
Görüşmenin en önemli maddelerinden bir tanesiydi; Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Trump’ın ifadesine yer verildi. “Senatörlerle görüşüyoruz, bu sorunu çözebileceğimi düşünüyorum” dedi. Yine açıklamada “Diğer konularda ilerlenebilmesi için S400 konusundaki sorunlar çözülmeli” ifadesi kullanıldı. “F35’lerde müşteri değil ortağız” dediniz. Bu konuda son nokta nedir? Bir de S400’lerin aktive edilmemesi gündeme gelebilir mi?
Bu fakiri biraz tanıyorsunuz. Milletimizi tanıyorsunuz. Dolayısıyla biz kendilerine çok açık söyledik, arkadaşlarımız da söyledi. Bizim şu anda Rusya ile de ikili ilişkilerimiz var. Bu ilişkimizi bozamayız. Ki bunun içinde stratejik ilişkimiz var. Nedir bu stratejik ilişki? Doğalgaz meselesi. Benim bizzat Sayın Trump’a da söylediğim gibi, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey muhatabı Pompeo’ya söyledi, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey muhatabına söyledi, İbrahim Bey muhatabına söyledi. Biz de etraflıca bir markaja alıyoruz. Bizim şimdi Türk Akımı’nı hesaba katmama şansımız var mı? “Hakkınızdır devam edin ama S400’lerin üzerinden de traktörle geçin” gibi laf ediyorlar. Dedik ki böyle bir şeyi yapmak bir defa mümkün değil. Bizim stratejik anlamda bu ürünlerle alakalı bu tür ilişkimizi bir kenara atamayız. Şu anda turizmde Rusya bütün ülkeleri geçti ve bu noktada bir numaralı ortağımız. Bize geçen yıl Rusya’dan 6,5 milyon turist geldi. Bu yıl belki daha da artacak. Diğer ürünlerde ciddi manada bizim ortağımız durumunda. Ticaret hacmimiz 30 milyar dolara doğru gidiyor. Geçen yıl 25 milyar doları yakalamıştık. Bu yıl daha ileri götürmeyi hedefliyoruz. Putin zaten bu konuda kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi böyle bir konumdayken bizim kalkıp S400’ü bırakıp tamamen Patriot’a yönelmemiz gibi bir şey olamaz. “Ama biz Partriot’u da alalım” dedik. Ama S400’ü de alacağız. Çünkü bizim çok yönlü bir savunma sistemini kurma anlayışımız var. Silahlı Kuvvetler olarak kendi programımızı böyle belirledik. Yani elimizde o da olacak, o da olacak.
İhtiyacımız var mı peki?
Bu bizi daha güçlü kılar, düşmanımızı da muarızımızı da ürkütür, caydırır. Mesela, isim vermeyeceğim bir tanesi dedi ki “Rusya mı size düşman ABD mi?” Yani bunlar bu şekilde siyasetçi. Böyle bir siyaset anlayışı olur mu? Ben de tabi burada sadece bir şey söyledim, “Ben düşman oluşturmak istemiyorum” dedim. Amerika da Rusya da benim dostum olsun istiyorum. Bizim gayretlerimiz bunun için. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Tabi bu da onları biraz rahatsız ediyor. Bizim ağzımızdan illa öyle bir şey koparmak istiyorlar. Şu anda bir taraftan her şeyi kazan-kazan esasına göre bizim üzerimize bina edeceğini söyleyeceksin, bir taraftan da “o mu düşman ben mi düşman” diye soracaksın. Böyle bir şey olamaz. Bu siyaset bitti artık.
Öbür taraftan da petrol falan diyeceksin. Biz dedik ki bizim Suriye’nin petrolünde gözümüz yok. Ama sizin var? Mefhumu muhalifinden denir ya… Zaten orayı paylaşanlar paylaşmış. Kamışlı malum, Deyrizor malum. Bazen gülüyorlar, bazen farklı bir yere doğru savruluyorlar.