Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nden bazı kanaat önderleri ile buluşmasında konuştu.
KUZEY IRAK REFERANDUMU: HAVA SAHALARI DA SINIRLAR DA KAPATILACAK
Birileri çocukluk düşlerini gerçekleştirecek diye bölgemizin ve ülkemizin tehlikeye atılmasına biz müsaade edemeyiz. Kuru hayaldi ve referandum denilen olay bir sebeptir ama netice değildir. Netice bundan sonrasıdır. Burada iş bitmemiştir. Sadece başlamıştır. Bir tarafında İran, kuzeyinde Türkiye, güneyinde Irak yönetimi, batısında Suriye. Ne yapacaksın? Nereye gideceksin? Nasıl çıkacaksın? Bütün hava sahaları da kapatılacak. Yakında sınırlar da kapatılacak. Nasıl girişini çıkışını yapacaksın? Bir devleti yöneten bu şeyleri böyle çocukça yönetir mi?
Türkiye daima başı sıkışanların kapısını çaldığı, sığındığı güvenli liman durumundadır. Biz başka ülkelere benzemeyiz. Biz farklıyız. Hiçbir maddi karşılık beklemedik, beklemiyoruz. Yaptığımız hiçbir işten pişman da değiliz. Biz bu inançla bundan sonra da hiçbir ayrım yapmadan kapımıza geleni geri çevirmeyecek, mazlum ve mağdurların yanında olmayı sürdüreceğiz.
Ülkemizle beraber barış, esenlik istiyoruz. Türkiye’nin Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararına karşı koyduğu tepkinin ne Kürtlerle ne Kürtlükle bir ilgisi yoktur. Bizim tepkimiz Irak’ın birliğine beraberliğine ihtiyacı olunduğu dönemde ülkemize danışılmadan böyle bir teşebbüste bulunulmuş olmasıdır.
“BU NE ÇOCUKLUKTUR YA”
Gösterdiğimiz tepki karşısında ülkemizin iç güvenliği ile ilgili aba altından sopa gösterilmesi de tam bir oynaklıktır. Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan açıklamalar, bu tür yola başvurmak kimsenin haddine değildir. Yapılan referandumun hiçbir meşruluğu ve temeli yoktur. Daha baştan bir defa bittin ya. Attığın adımın hiçbir kıymeti harbiyesi hukuk noktasında zaten yok. Bu ne çocukluktur ya. “Yaptım oldu” yok. Hepsi boşta kalırsın.
“AÇIKLAMALAR BU İŞİN ARKASINDA KİMİN OLDUĞUNU ORTAYA KOYUYOR”
Son birkaç haftadır bölgedeki destek gösterilerine açılan bayraklar, bazı açıklamalar bu işin arkasında kimin olduğunu ortaya koyuyor. Kuzey Irak yönetimi ellerinde masumların kanıyla bölgemizdeki sorunların kaynağı olan bir gücün oyununa geliyor. El atına binen teze iner. Bunlar şimdi el atına bindi, emin olun Kuzey Irak’ta da yaşanacak olan budur. Amaç bölgede sürekli kanatılacak yara açmaktır.
Bizim için PKK neyse FETÖ odur. DEAŞ neyse DHKP-C ve benzeri örgütler aynıdır. Geleceğimize kasteden hiçbir örgütü bu topraklarda yaşatmayacağız. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum. Terör örgütlerine doğrudan ya da dolaylı destek veren hiç kimse bu ülkenin ekmeğini yemeyi hak etmiyordur. Bu topraklarda tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi aralıksız sürdüreceğiz. Hukuktan, adaletten, demokrasiden de asla taviz vermeyeceğiz.
2019 mart ve kasım seçimleri çok önemli bir dönüm noktasıdır. Yerel seçimlerle Türkiye adeta bir değişim, dönüşüm yaşayacaktır. Kasım seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili kararını verecek. Bu yıla kadar mücadelemizi de kesintisiz olarak sürdürmemizin neticesi olacaktır. En büyük desteği biz siz değerli kanaat önderlerimizden bekliyoruz. Güneydoğu ve Doğu bizim için en önemli operasyonlar yaptığımız, şehircilik noktasında adımları attığımız bölge. Biz insanımıza oralarda insanca yaşamaktan çok uzak, alt yapısı, üst yapısı olmayan şehirleri onlara bırakmayı istemedik. Yıkım çalışmalarını yaparken, inşa çalışmalarını da devam ettiriyoruz. Batıda ne varsa doğuda da o olsun.
2053 ve 2017 vizyonlarımız da inşallah torunlarımız görür diye düşünüyorum. Ben bu duygularla bir kez daha siz değerli kardeşlerime saygılarımı, sevgilerimi iletiyorum.