Danimarka’da yaşayan gazeteci İrfan Kurtulmuş, Haziran ayında Danimarka seferlerini başlatan Atlasglobal Hava Yolları ile gerçekleştirdiği Kopehhag – İstanbul uçuşundaki gözlemlerini köşesine taşıdı. Kurtulmuş’un yazısı;
Kopenhag’dan İstanbul’a tatile giderken hayatımda ilk kez THY dışında bir havayolu olan Atlasglobal’le uçtuğumu itiraf etmeliyim.
Atlasglobal Havayolları haziran ayında, bünyesine 33’üncü hat olarak Kopenhag’ı kattı. Kastrup Havalimanı’ndan yapılan ilk uçuş şerefine düzenlenen açılış törenini basın mensubu olarak izledim.
İsveç’in başkenti Stockholm’de İskandinavya ülkeleri müdürü olarak göreve başlayan Ayşe Mısırlı ile işte bu vesileyle ilk kez tanışmış oldum.
Kopenhag’dan 8 Temmuz cuma günü bir yılın yorgunluğunu atmak vesilesiyle yaz tatili için İstanbul’a Atlasglobal’a ait Airbus 321 uçağına binerek hareket ettim.
Danimarka’dan yeni uçmaya başlayan Atlasglobal’in vatandaşa ve yolculara nasıl bir hizmet verdiğini yerinde görmem açısından iyi bir fırsat olan bu yolculuğu günler öncesinden yazmaya karar vermiştim.
Öncelikle şunu söyleyeyim: Uçak içinde fotoğraflarını çektiğimi sanan hostesin “Beyefendi uçakta fotoğraf çekmek yasak” uyarısına gazeteci olduğum tepkisini vermeden kendilerini çekmediğimi belirterek kim olduğumu hissettirmedim.
Bu arada, görev haricinde, çok zor durumla karşı karşıya kalmadığım sürece gazetecilik vasfımı kullanmayı benimsemem.
Yolculuğumuz, check-in masasında uçuş kartlarımızı çabucak alarak iyi başladı. Görevli bayan sistemde sorun olduğunu, oturacağımız yerin uçağa binmeden verileceği mesajını verdi. Atlasglobal uçağının Kastrup Havalimanı’nda park ettiği C35 nolu kapıya gittiğimizde, görevli memur uçuş kartına 1D yazdığını fark edince en önde oturduk.
O arada, İstanbul’da Atlasglobal’in toplantısına katılmak için yanıma seyahat acentası Next Dream’in sahibi Fatih Taş oturunca yol boyu koyu bir sohbete daldık.
Uçak tam vaktinde kalkacağı sırada, teknolojinin azizliğine uğrayan bilgisayar sistemi nedeniyle kendi check-in işlemlerini online olarak evinden yapan birkaç yolcunun kaydının görülmemesi nedeniyle zorunlu olarak 40 dakika rötar yedik.
Atlasglobal’in Kastrup Havalimanı yer görevlisi Mehmet’in üstün çabaları sonucu bu yolcular bulundu ve masum oldukları anlaşılınca uçağa hareket izni verildi.
Kırmızı şık giyimli ve bakımlı hosteslerin güler yüzlü servisleriyle başlayan İstanbul yolculuğumuzda, yemek servisinin yanısıra, içecek servisin iki kez yapıldığını belirtmeliyim.
Bu arada, business bileti pek satamayan Atlasglobal’in teşvik amaçlı normal bilet alan yolcular arasından iki kişiyi business’da oturtarak o servisi sunma uygulamasının ilginç bulduğumu da belirtmeliyim.
Fatih Taş’ın, İstanbul tek gidiş business bileti için 4 bin kron ödediği serzenişini de burada belirtmeliyim…
Yalnız, Atlasglobal’in Kopenhag’dan uçmaya başlamasıyla THY ve Pegasus tekeline çelme takacağı kesin.
Çünkü, yüksek sezona rağmen İstanbul gidiş dönüş bileti 3-3.500 arası oynarken, normal zamanda 800-1.500 kron arası gitmek gelmek imkanı mevcut. Bunun yanısıra, yemek içmek servisi bedava ve iyi hizmet veriliyor.
Bu tatlı rekabetin, uzun yıllardır pahalı bilet fiyatlarından şikayet eden ve arabayla ya da Hamburg’dan gitmeye başlayan vatandaşlarımıza faydasının olacağı kesin.
Hoş geldin Atlasglobal…
Diğer Türk şirketleriyle birlikte tatlı ve sağlıklı rekabet dilekleriyle…
