Türk Tayyare Cemiyeti’nin (T.Ta.C.) halkın bağışları ile aldığı ilk uçak “Ceyhan” uçağıdır. 17 Haziran 1925 günü Ankara’da görkemli bir tanıtım ve gösteri uçuşu yapılır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de izlediği bu törende ilk kez havadan beyannameler (döviz) atılır.
Gösteriler sırasında uçaktan atılan dövizlerden birkaçı hava meydanına çok yakında bulunan Ankara tren garına ve çevresine düşer. Demiryolu çalışanları gökten gelen bu bildirileri ilgiyle takip ederler ve ilk düşen bildiriyi hep birlikte okurlar.
“Kardeşler;
Başınızın üstünde dolaşan, kalplerinizi iftihar ve gururla kabartan bu tayyareler, Türk Tayyare Cemiyetine vermiş olduğunuz paralardan doğmuştur. Unutmayınız ki; Türk semaları böyle daha binlerce tayyareye muhtaçtır.
En zayıf günlerde en kahramanca fedakârlıklar yaratan aziz Türk milleti!
Acı tecrübelerle öğrendik ki; Yeryüzünde yaşamak hakkı yalnız kuvvetli olanlarındır. Bugün vereceğin beş on kuruş yarın hem hayatını, hem servetini, hem de hürriyetini kurtaracaktır. Sen bu hakikati görüyorsun ve eminiz ki gücün yettiği kadar fedakârlığa devam edeceksin. Türk Tayyare Cemiyeti bu iman ile muhterem Türk milletini şükran ve minnet hisleriyle selamlar.
Türk Tayyare Cemiyeti Reisi
Bildirinin okunmasından sonra demiryolcular birbirlerine bakarlar, hiçbir söz söylemeden karar vermişlerdir bile; onlarda bir uçak alacaklardır.
Trenler dört bir yana bu isteği yayarlar. Tüm demiryolu çalışanları bu yüce amaç için bağış yapmaya başlarlar. O zamanlarda Anadolu-Bağdat Demiryolları olarak bilinen işletme çalışanları oldukça yüklü bir meblağa ulaşmışlardır. Memurların koordine ettikleri yardım toplama işlerine bir sitem ulaşır. Demiryolları Müstahdemleri, (ücretle çalışan, hizmette bulunan, hademe) kendilerinin de bu kampanyaya katılmak istediklerini belirterek toplamış oldukları paraları Ankara’ya gönderirler. Müstahdemlerin de gönderdikleri yardımlarla 12.000 lira’yı geçerler. Bu para bir uçak almak için yeterlidir.
Demiryolu memurları ve müstahdemleri on bir ay gibi kısa bir sürede topladıkları yardımla aldıkları uçak yurt genelinde büyük yankı uyandırır. Bu kampanyanın haberi de “ Demiryol Mecmuası”na şöyle yansır;
“ Demiryollar Şuunu” (Demiryollarının yaptığı şerefli işler)
Anadolu-Bağdat Demiryolları Memurin ve Müstahdemini.
Anadolu-Bağdat Demiryolları Müdüriyeti Umumiyesi memurin ve müstahdemini de bütün efradı millet gibi vazife-i vataniyesini ifaya müsaraat (heves) etmiş, memleketin emri müdafaasında ve terekkiyat-ı iktisadiyesinde büyük müessir bir amil olan tayyarelerin ihtiyacımız nispetinde tedarik ve imali; tayyareler için karargâhlar, atölyeler, imalathane ve tamirhaneler, tayyareci mektepleri. İlahi ahiri (sona doğru) mebani (istasyon) tesisi gibi, mühim hizmetler (hidamet-i mühime-i vataniye) vatan için deruhte etmiş olan Türk Tayyare Cemiyetine aralarında toplanan meblağı (paraları)irsal (göndermiş) etmiş idi.”
T.Ta.C. Genel Yönetim Kurulu yapılan bu yardıma karşılık olarak “Madalya Nizamnamesi” gereğince 12 Mayıs 1926 tarihinde Murassa Madalyası ve beratını takdim eder. Bu madalya ve beratı halen TCDD Atatürk Müzesinde sergilenmektedir. Madalya beratında şöyle denilmektedir.
“ Anadolu-Bağdat Demiryolları idaresi Memurin ve müstahdemine;
Aziz ve sevgili vatanımızın müdafaası ve inkişaf ve terakkisi maksad-ı aliyesi ile teşekkül eden Tayyare Cemiyeti ibraz buyuracağınız hamiyet ve mürüvvetinin bir nişane-i iftiharı olmak üzere zat-ı âlilerine bir kıta murassa tayyare madalyası takdim ile kesbi şeref eyler.
12 Mayıs 1926
T.Ta.C. Reisi
Rize Mebusu
Ahmet Fuad”
Satın alınan uçağa ad verme töreni 29 Ekim 1926’da Ankara’nın ilk meydanı olan, şimdiki Tandoğan-Beşevler güzergâhında gerçekleşir. Tören Türk Hava Mecmuasına şöyle yansır;
“Halkımız erkenden tayyare meydanına hitap etmişlerdi (gelmişlerdi) vakt-i muayyenden (belirtilen zamandan) çok evvel meydan halk ile dolmuştu. Tayyare Cemiyeti Reisi Rize Mebusu Fuad Beyefendi on buçukta sahaya geldi. Saat on bire doğru Ziraat Vekili Sabri Bey, Birinci Ordu Müfettişi Ali Said Paşa, Ferik Fahrettin Paşa, Ali Hikmet Paşa, Şehremini Haydar ve Muavini Nizameddin Beylerle erkan-ı emanet-i mebusandan bazı zevat umeray-ı askeriye ve Tayyare Müfettişi Umumisi Miralay Muzaffer Beyefendi meydana gelmiş bulunuyorlardı.
Güzel bayraklarımız ile süslenmiş tayyarelerin gövdelerine isimleri yazılmıştı.
Saat on bir’de Tayyare Cemiyeti Ankara şubesi heyeti idare azasından Neşif Hakkı Bey tayyarenin üzerine çıkarak kısa bir hitabe irad etti, vaz cümle dedi ki;
Efendiler, Cumhuriyet Bayramımızın mesut yıl dönümünde adını koyduğumuz tayyare, halkımızın hamiyet ve fedakârlığından doğan şubemiz Ankara tayyareleri, tayyarelerin teşkil ettiği Ankara filoları almadıkça, hava hudutlarımızın büyük bir kısmı Ankara Tayyare filolarımızla düşmanlara kapanmadıkça vazifesini yapmış olmayacaktır.
Bu nutku müteakip Şehremini Haydar Beyefendi pilot mevkiine çıkarak çok veciz bir nutuk irad etmişlerdir.
Tayyare Cemiyeti Ankara şubesi heyeti idare azasından Neşif Hakkı Bey tayyarenin üzerine çıkarak kısa bir hitabe irad etti 29 Ekim 1926
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) personelinin ilgisi ve desteği sadece bu madalyayı almakla bitmez, uzun yıllar havacılığımıza olan desteği devam eder. 1936 yılında bir uçak daha alınarak Hava Kuvvetlerine hediye edilir. 30 Ağustos 1936 Tayyare ve Zafer Bayramında ad konma merasimi Ankara’da yapılır. Bu törenin bir özelliği ise Sabiha Gökçen’in Ankara Demiryolları adı verilen uçağı uçurması ve gösteri yapmasıdır.
Demiryolu çalışanları ilerleyen yıllarda havacılar ile ortak çalışmalar da yaparlar. Örneğin lokomotif makinistlerine düşman uçaklarının taarruzlarında yapılması gereken hareketler kurslar halinde anlatılır. Makinistleri hava tehlikesine karşı bilgilendirmek, tuzak trenleri meydana getirmek ve bu bilgilerin uygulamalı olarak gösterilmesi de gerçekleştirilir.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Müzesi’nde (Atatürk Konutu) sergilenen murassa madalya
Mustafa KILIÇ
Havacılık Tarihi Araştırmacısı – Yazar
sontayyareci@gmail.com