Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında yaklaşık 16 yıldır devam eden Boeing-Airbus anlaşmazlığına ilişkin karar açıklandı.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), AB’nin ABD’den 4 milyar dolara varan ithalat vergilerini Amerikalı uçak üreticisi Boeing’e yasadışı sübvansiyonlara karşı bir önlem olarak artırmasına izin verdi. Karar, DTÖ’nün ABD’nin Boeing’e sübvansiyonlarını DTÖ yasası uyarınca yasa dışı olarak tanıyan önceki bulgularına dayanıyor.
Dünyanın en büyük uçak üretici firmaları olan ABD merkezli Boeing ile Avrupalı Airbus karşılıklı olarak birbirlerini yasa dışı kamu desteklemeleri almakla itham ediyordu.
AB Genel Müdür Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis şunları söyledi: “Bu uzun zamandır beklenen karar, Avrupa Birliği’nin Avrupa’ya giren Amerikan ürünlerine gümrük vergisi koymasına izin veriyor. Bunu yapmamayı tercih ederim – özellikle Covid-19 durgunluğundan kurtulmaya çalışırken, ek görevler her iki tarafın da ekonomik çıkarına değildir. Amerikalı mevkidaşım Büyükelçi Lighthizer ile görüşüyorum ve umarım ABD geçen yıl AB ihracatına uygulanan gümrük vergilerini şimdi kaldıracaktır. Bu hem ekonomik hem de politik olarak olumlu bir ivme yaratacak ve diğer kilit alanlarda ortak bir zemin bulmamıza yardımcı olacaktır. AB, bu sonucu şiddetle sürdürmeye devam edecektir. Aksi takdirde haklarımızı kullanmaya ve benzer tarifeler uygulamaya zorlanacağız. Bu olasılığa tamamen hazırken, bunu gönülsüzce yapacağız. “
Geçen yıl Ekim ayında, Airbus sübvansiyonları ile ilgili benzer bir DTÖ kararının ardından ABD, 7,5 milyar dolar değerinde AB ihracatını etkileyen misilleme vergileri koydu. Fransa ve İspanya’nın bu yıl Temmuz ayında Almanya ve Birleşik Krallık’ın Airbus sübvansiyonlarına ilişkin daha önceki bir DTÖ kararına tam olarak uymalarını sağlamak için attığı kararlı adımlara rağmen, bu mevzuat halen yürürlükte.
Valdis Dombrovskis açıklamanın devamında şunları kaydetti;
“Mevcut ekonomik koşullar altında, sanayi ve tarım sektörlerimize gereksiz yere yük oluşturan zarar verici tarifeleri sonlandırmak AB ve ABD’nin karşılıklı yararına.
AB, DTÖ tarihindeki en uzun süredir devam eden kıtalararası sivil hava taşıtı anlaşmazlıkları için müzakere edilmiş bir sonuca ulaşmak için özel önerilerde bulundu. Sivil hava taşıtı sektöründeki sübvansiyonlar için gelecekteki disiplinlerin yanı sıra adil ve dengeli bir çözüm üzerinde anlaşmak için ABD ile çalışmaya devam ediyor.
Avrupa Komisyonu, ABD ile ilişki kurarken, aynı zamanda, anlaşmazlığı karşılıklı olarak yararlı bir çözüme götürme ihtimalinin olmaması durumunda misilleme haklarını kullanabilmeleri için uygun adımlar atmakta ve AB Üye Devletlerini dahil etmektedir. Bu acil durum planlaması, AB ek tarifelerine tabi olacak ürünlerin listesinin sonuçlandırılmasını içeriyor.”
*Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Washington yönetiminin Boeing’e sağladığı yasa dışı desteklemelerinden ötürü Avrupa Birliği’nin, (AB) ABD’ye yaklaşık 4 milyar dolarlık ilave gümrük vergisi uygulamasına onay verdi.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ara buluculuk makamı, Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında yaklaşık 16 yıldır devam eden Boeing-Airbus anlaşmazlığına ilişkin kararını açıkladı.
Kararda, AB’nin, Boeing’e sağlanan yasa dışı desteklemelerden ötürü ABD ürünlerine yıllık yaklaşık 4 milyar dolarlık ilave gümrük vergisi uygulamasına onay verildiği kaydedildi.
DTÖ’nün bugün açıklanan kararı Kovid-19 salgını nedeniyle gecikmeli gelirken örgütün Ekim 2019’da ABD’nin Airbus’a sağlanan yasa dışı desteklemelerden ötürü AB’ye 7,5 milyar dolarlık ilave gümrük vergisi uygulamasına onay vermesinden sonra gelmesi dikkati çekti.
Dünyanın en büyük uçak üretici firmaları olan ABD merkezli Boeing ile Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya ve Hollanda ortaklığındaki Avrupa şirketi Airbus karşılıklı olarak birbirlerini yasa dışı kamu desteklemeleri almakla itham ediyor.
Bu firmalar, DTÖ yapısı içinde sektörde haksız rekabet edildiği gerekçesiyle birbirine karşı hukuki süreç yürütüyor.
ABD, Avrupa ülkelerinin Airbus firmasına sağladığı teşviklerin yasa dışı olduğunu iddia ediyor. AB ise ABD’nin Boeing’e sağladığı vergi imtiyazlarıyla şirketle yapılan askeri sözleşmelerin hukuki olmadığını öne sürüyor.
