Avrupa Parlamentosu üyeleri havacılıkta gelişmiş biyoyakıtlar veya hidrojen gibi sürdürülebilir yakıtların kullanımını teşvik etmeyi amaçlayan yeni bir yasayı kabul etti.
14 Eylül’de kabul edilen havacılık düzenlemeleri konusunda EASA, havacılık endüstrisinin 2050 yılına kadar karbon nötrlüğü sağlama konusundaki ilerlemesini izlemek konusunda genel sorumluluğa sahip olacak. Uygulanacak önlemler arasında, bazı havalimanlarında jet-A1 satın alımından kaçınmak için operatörlerin yakıt tankeri kullanmaktan caydırılmasına yönelik adımlar yer alıyor; bu da uçakların daha ağır olmasına ve yakıt yanmasından kaynaklanan kirliliğin artmasına neden oluyor.
EASA artık sürdürülebilir havacılık yakıtının (SAF) kullanımını teşvik edecek ve ölçecek ve bunun sonucunda karbondioksit (CO2) emisyonlarındaki azalmayı izleyecek.Bazı şirketler şimdi 2025’ten itibaren uçuşlarda jet yakıtı ile karışım olarak kullanılacak minimum SAF yüzdelerine yönelik hedefler belirliyor.
EASA’nın idari direktör vekili Luc Tytgat, “Sürdürülebilir havacılık yakıtları, hava taşımacılığını karbondan arındırma yoluna sokmak için şu anda en umut verici çözüm ve SAF’nin alımını teşvik etmede bir kilometre taşıdır. Bu mevzuat, EASA’yı havacılığın CO2 emisyonlarını azaltma çabasının merkezine yerleştiriyor. Bu görevin EASA’ya devredilmesi aynı zamanda sürdürülebilirliğin havacılıkta emniyet pahasına olamayacağına dair açık bir mesaj da veriyor. Sürdürülebilir bir şekilde güvende olmalıyız.” dedi.
Hedef, 2050 yılına kadar Avrupa Birliği havalimanlarına tedarik edilen tüm yakıtların yüzde 70’inin SAF olması. Bunun yüzde 35’i, emisyonları azaltma potansiyeli daha yüksek olan sentetik havacılık yakıtları olacak. Yeni düzenlemenin kapsamı, Avrupa havalimanlarından çıkan tüm trafiğin en az yüzde 95’ini kapsıyor.
Parlamento ayrıca Avrupa hava güvenliği kurumuna, her uçuşun çevresel etkisini açıkça ortaya koyan bir çevresel etiketleme planı aracılığıyla karbon azaltma önlemlerini Avrupa vatandaşlarına şeffaf hale getirmesi talimatını verdi. Bu tedbirin ardındaki fikir, yolcuların iklim değişikliği etkilerini azaltmaya kararlı operatörlerden uçuş rezervasyonu yapmak isterlerse bilinçli kararlar alabilmelerini sağlamaya yönelik bir uygulama olacak.
Avrupalı uçak operatörleri, CO2 emisyonlarının hesaplanmasına ilişkin temelin bir parçası olarak operasyonel verileri sağlamayı seçebilecek. Bu veriler daha sonra EASA tarafından doğrulanacak.
