Bağımsız Havacılar

FAA, uçuştaki her Boeing 737 MAX’ı izlemek için uydu teknolojisini kullanıyor

Boeing 737 MAX'ın Kanada'daki ilk ticari uçuşu için Calgary’den kalkışta

Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçaktan uydular aracılığıyla veri akışı sağlayan bir teknolojiyi kullanarak, yeniden hizmete geri dönen MAX filosunun performansını kontrol etmek için dünya çapında her uçuşta her bir Boeing 737 MAX’ı izliyor.

FAA, sistemin “uçuşun tüm aşamalarında belirli parametrelerden sapmaları işaretleyeceğini ve FAA’nın havacılık emniyeti bölümünü uyaracağını” ve buna bağlı olarak emniyet mühendisleri ve müfettişleri, olayı daha ayrıntılı analiz etmek için erken bildirimi kullanacaklarını bildirdi.

346 kişinin ölümüne neden olan ve ticari filoyu 20 ay boyunca yere indiren iki MAX kazasının ardından, uçaklar gökyüzüne dönerken uçuştaki rutin sorunlar bile büyük dikkat çekecek ve hava yolcuları için endişe yaratacaktır.

Bilindiği gibi Boeing, 737 MAX kazasına bağlı dolandırıcılık suçlamalarını çözmek için 244 milyon dolarlık ceza ödeyecek

FAA, MAX’lerin performansını yakından takip etmek ve herhangi bir sorunu erken tespit etmeye çalışmak için verileri kullanıyor. Ajans daha önce tek bir uçak modelinin bu kadar gerçek zamanlı incelemesini yapmamıştı.

Uçaktaki MAX’leri izlemek ve her yarım saniyede bir uçaktan Atlantic City yakınlarındaki FAA Teknik Merkezi’ne veri akışını sağlayacak, Bağımlı Gözetim Yayını (ADS-B) adlı bir sistemi kullanmak için McLean, Virginia merkezli Aireon ile sözleşme yaptı.

ADS-B, radardan daha hassas bir izleme sistemi olup daha fazla veri iletir. okyanuslar, kutuplar, erişilemez dağ veya orman arazileri üzerinden uçakları izleyemeyen radarların aksine, Aireon’un uydu sistemi dünyayı kapsamaktadır.

Her yeni Airbus veya Boeing uçağı, her bir uçağın kimliğini, doğru GPS konumunu, yörüngesini, yer hızını, yüksekliğini ve dikey tırmanma veya alçalma oranını sürekli olarak yayınlayan bir ADS-B vericisi ile donatılmıştır. Ajansın kapsamı ilk 10 haftalık denemenin ardından uzattığı FAA ile MAX izleme sözleşmesi için, Aireon bir önceki gün yapılan tüm uçuşlarla ilgili günlük raporları sunacaktır. Her bir MAX uçağı için, kaç kez kalktığını, uçuşların süresini ve tespit edilen anormallikleri rapor edecektir.

Aireon’un amacı, nihayetinde dünyanın mevcut radar tabanlı hava trafik kontrol sistemlerini daha hassas ve küresel bir ADS-B sistemiyle değiştirmektir. Yatırımcıları arasında Kanada, İngiltere, İrlanda ve İtalya dahil dünyanın önde gelen hava seyrüsefer otoriteleri bulunmaktadır.

Bu yetkililerle yaptığı çalışmalar, hava trafik kontrolörlerinin Kuzey Atlantik boyunca uçan uçaklar arasındaki mesafeyi daraltmasına izin verdi. Kanadalı ve İngiliz hava trafik kontrolörleri, daha verimli bireysel uçak rotaları lehine, o okyanusta mevcut tanımlanmış izler sistemini kaldırmak için bir uygulamayı başlatıyorlar.

ADS-B, düşen bir uçağın kesin konumunu izlemek için de kullanılabilecektir. Mart 2014’te 239 kişiyle Boeing 777 – Malaysia Airlines Flight 370 – ortadan kaybolduğunda, jeti tam olarak bulmak için bu teknoloji küresel olarak yeterli değildi. Bu jet uçsuz bucaksız güney Hint Okyanusu’nda bir yere düştü ve hala kayıptır.

FAA henüz Aireon sistemini tam olarak kabullenmedi, ancak Kasım ayında, ajansın hava trafik kontrol otomasyonu, kaza incelemelerin de kullanılmak üzere hava sahası emniyet analizi de dahil olmak üzere uygulamaları değerlendirmesine izin vermek için Aireon’un gerçek zamanlı hava trafiği verilerine geniş erişim sağlayan stratejik bir ortaklık yapıldığını duyurdu. Bu ortaklığın bir sonucu olan MAX takibi, rutin işlemler hakkında bol miktarda veri sağlayacak ve olağandışı her veriye raporlarında yer verecektir.

Uzun yıllardır yukarıdaki amaçlarla kullanılmayan ADS-B sisteminin artık dünyanın her tarafını kapsıyor/ görüyor olması gelecekte yaşanabilecek kazalar için de daha süratle kaza bölgelerinin tespitinde yardımcı olacaktır.

Sağlıkla Emniyetli Uçuşlar Dileriz

 

Eyup Turşucu

Kaptan Pilot (E)

Kaza inceleme Uzmanı

Facebook ile Yorum Yapın
Exit mobile version