Nisan ayının milletimiz için en özel günü 23 Nisan, yalnızca bir bayram değil; bir vizyonun, bir inancın ve bir sevginin adıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel gün, geleceğe duyulan umudun en güzel nişanesidir. Egemenliğin millete ait olduğunu tüm dünyaya ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı bu anlamlı günün, aynı zamanda “çocuklara ithaf edilmiş ilk ve tek bayram” olması, Atatürk’ün çocuklara verdiği değerin bir göstergesidir.
Atatürk, çocukları yalnızca geleceğin büyükleri olarak değil, aynı zamanda bugünün en kıymetli bireyleri olarak görüyordu. Onlara duyduğu sevgi, yüreğinde taşıdığı derin bir inançla besleniyordu: “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız…” diye seslendiği çocuklara, yalnızca güzel bir yarın değil, onurlu bir ulusun taşıyıcıları olma sorumluluğunu da miras bıraktı.
Bu büyük vizyonun bir parçası da, Atatürk’ün havacılığa olan ilgisi ve tutkusu idi. Ona göre, göklerde egemenlik kuramayan bir milletin yeryüzündeki egemenliği tehlikedeydi. Havacılığı, bağımsızlıkla özdeşleştiriyor; teknik ilerlemenin ve çağdaşlığın sembolü olarak görüyordu. Bu doğrultuda kurduğu Türk Tayyare Cemiyeti (günümüzdeki Türk Hava Kurumu), sadece teknolojik bir atılım değil, aynı zamanda genç nesillerin ufkunu göklere taşıma çabasıydı.
Atatürk’ün havacılık tutkusunu çocuk sevgisiyle birleştirdiğimizde, ortaya çok güçlü bir mesaj çıkmakta aslında: Geleceğin gökyüzü, bugünün çocuklarının omuzlarında yükselecektir. O nedenle, çocuklara bilimle, teknolojiyle, özellikle de havacılıkla tanıştırılan her fırsat, Atatürk’ün izinden giden birer adım olacaktır.
Ulusal egemenlik, yalnızca bir yönetim biçimi değildir. Aynı zamanda halkın, özellikle de genç kuşakların eğitimli, bilinçli ve özgür bireyler olarak yetiştirilmesiyle anlam kazanır. Atatürk’ün 1920’de açtığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ardından çocuklara emanet ettiği bu bayram, aslında hepimize düşen bir görevi de hatırlatır: Egemenliğimizi korumak, göklerdeki bağımsızlık idealini sürdürmek ve çocuklarımıza barış dolu, adil bir gelecek bırakmak.
Bugün çocuklarımızı sadece eğlendirmiyor, aynı zamanda onlara bir ülkenin kaderine yön verecek bireyler olduklarını hatırlatıyoruz. Atatürk’ün hem kalbinde, hem zihninde yer bulan çocuk sevgisi ve havacılık tutkusu, bugünün ve yarının Türkiye’si için bir pusuladır.
Çünkü gökyüzü, cesur çocukların ufkudur. ✈️
Öğr.Gör.Deniz TÜRKMEN
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksekokulu