Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapılan FETÖ temizliğinin en kapsamlısı, hiç şüphesiz Hava Kuvvetleri Komutanlığı kadrolarında yapılmıştır.
Öyle bir temizlik ki, savaş uçaklarının ve helikopterlerin görev için havalanmasını azaltan ve de operasyonları zaman zaman kesintiye uğratan bir uzaklaştırma harekatı olarak tarihe geçti diyebiliriz.
Vaziyetin çok vahim olduğunu gören TSK, savaş uçaklarında görev yaptıktan sonra emekli olup, özel sektöre geçen pilotlardan yararlanmak zorunda kaldı.
Hükümet, geçen aylarda bu nedenle yayınladığı 694 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, özel sektörde çalışan pilotların, orduya zorunlu dönüşünü hayata geçirmek için harekete geçti. Hava Kuvvetleri’nde önceleri 15 yıl olan mecburi hizmet, pilot sayısının fazlalığı ve özel sektörün ihtiyacı nedeniyle 12 yıla düşürülmüştü. KHK ile ilk olarak mecburi hizmet bu kez 18 yıla çıkarılarak, eksik sürelerin orduda yerine getirilmesi ön koşul olarak ortaya konuldu. Ardından da Hava Harp Okulu’ndan 1997 ve sonrasında mezun olanların hemen başvurmasını istedi.
Uçuş şartlarını taşıyan ve de güvenlik soruşturmasını geçen pilotlar TSK’nın emrine girip, göreve başlayacaktı.
Aradan aylar geçti. Bu KHK ile, doğrusu kaç sivil pilot Hava Kuvvetleri’ne katıldı tam bilemiyoruz. Bu sayının TSK’nın ihtiyaç duyduğu kadar olmadığı yönünde haberler basına da ara sıra yansıyor.
Türk Ordusu’nun hava filosundaki savaş uçaklarını ve helikopterlerini uçuracak pilotları, bakımını yapacak teknisyenleri tam ve yeterli sayıya ulaştırmak, ancak atılanlar kadar ve çok güvenilir, yetenekli personelin iş başı yapması ile mümkün olacaktır. Başka türlüsü bir hayal olur.
Bir yanda, özel sektörde rahatını bozup orduya geri dönmek istemeyenler, öte yanda, ordu içinde başka mesleklerde olup da pilot olmak isteyenlerin varlığından haberdarız.
Bu iş tam bir, iki bilinmeyenli denklem.
Şimdi gelin, bu konuyla ilgili olarak bana gönderilen bir maili birlikte okuyalım.
“”Sayın Musa ALİOĞLU Bey,
Yazılarınızı ilgi ile takip ediyorum. Müsait olduğunuzda size telefondan ya da yüz yüze yaşadığım olayları anlatmayı çok isterim.
Size, halen TSK’da görev yapan bir uçuş mühendisi ve kendi imkanları ile ATPL (Airline Transport Pilot Licence-Havayolu Nakliye Pilotu Lisansı) alan bir pilot olarak bu satırları yazıyorum.
Yaşadığımız bu hain darbe girişiminden sonra, Sivil Havacılıkta daha iyi şartlarda ve yüksek ücretlerle iş imkanımız olmasına rağmen ben ve birçok arkadaşım TSK’da olan bu pilot açığını karşılamak adına başvurularda bulunduk. Hatta Milliyet ve Karar gazetelerinde de bizim durumumuz haber oldu. Kendi aramızda kurmuş olduğumuz whatsapp grubunda sayımız 200 kişiye kadar ulaştı. Bu kişiler tamamen kendi imkanları ile almış oldukları lisansları ile devletine hizmet etmek adına yaptıkları başvurular, saçma gerekçeler ile reddedildi. Bu konuda CİMER, BİMER, KDK’ya (Kamu Başdenetçiliği) yapmış olduğumuz yazılar da benzer gerekçelerle, sanki aynı kalemden çıkmışçasına görmezden gelindi ya da TSK’nın vermiş olduğu cevaplar verildi.
Bu cevaplardan dolayı ATPL lisansı olan bir çok subay ve astsubay arkadaşlarım, hayal kırıklığı içinde küstürülerek istifa dilekçelerini verdi. TSK’dan ayrılarak sivil havayollarına girdiler. Bu kadar yetenekli ve ülkesini ordusunu seven ve en önemlisi güvenilir ve darbecilere karşı durmuş kişiler gitti. Yerine sıfırdan pilot yetiştirmek için hiç havacılık bilgisi ya da belgesi olmayan kişiler alındı. Hatta daha acısı İçişleri Bakanlığı’ndan kelime oyunu yapıp ödenek alınarak , emekliliği gelmiş kişilere Sivil Havacılık Okullarında devletin parası ile Lisanslandırmalar yapıldı.
Şimdi yazdığınız yazıyı okudukça yaşanılan pilot açığının kapanması için Sivil Havayolları ne yaparsa yapsın mantığı ile istifa edip orduda çalışmak istemeyen pilot arkadaşlarımız geri çağırılırken, kendi içinde gönüllü olarak ATPL Pilot Lisansı olan güvenilir personelleri kullanmamaktadır.
Havacılıkta tecrübeli ve bilgi sahibi bir kişi olduğunuzu biyografinizde inceledim. Sizinle bir kahve içerek, yaşadığımız haksızlıkları TSK içinde ne gibi garipliklerin olduğunu size anlatmayı ve bilmenizi canı gönülden isterim.””.
Bu yazılanların doğruluk payı nedir, bunu elbette bilemem…Yazının devamı için:HAVA KUVVETLERİ’NDE PİLOT SIKINTISI BİTTİ Mİ?
(Musa Alioğlu-Gazete Birlik)