Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVA-SEN) Türk Hava Yolları’nın EYT’li çalışanlar için alınan kararlara ilişkin bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, “EYT düzenlemesinden ünvanı, mesleği, görevi, kıdemi ne olursa olsun şartları sağlamış olan tüm personeli istisnasız yararlandırmalıdır.” ilkesine dikkat çekildi.
Açıklama şöyle;
Emeklilikte Yaşa Takılanlara emeklilik hakkı tanıyan düzenleme 3 Mart 2023 tarihinde yasalaşmasına rağmen Türk Hava Yolları söz konusu anayasal ve yasal hakkı çalışanlarına kullandırmamak konusunda direnmiş, yetkili sendika Hava İş de, üyelerinin hakkını arama ve koruma konusunda her zaman olduğu gibi aciz, sessiz ve tepkisiz kalmıştır. Aslında bu sessizliğin altında yatanın; varlıklarını, işgal ettikleri koltuklarını, sürdükleri sefayı borçlu oldukları işverene diyet ödemek olduğunu THY işçileri çok iyi bilmektedir.
Ancak geçtiğimiz hafta THY yönetiminin tavır değiştirerek EYT kapsamındaki çalışanlarını çıkış-giriş işlemi yaparak emekli olarak çalışmaya devam etmelerine olanak sağlayacak bir karar aldığı görülmüştür. Tam 21 ay boyunca çalışanın EYT hakkını kullanmasını engelleyen THY yönetiminin bu yanlışından geç de olsa dönmesi memnuniyet vericidir. Düşündürücü olan ise, sözkonusu hakkın sadece belli gruplarla sınırlı tutulması, şirket çalışanlarının yaklaşık % 80’inin uygulama dışında bırakılmasıdır.
İşverenin işçileri arasında ayrım yapmaması, 1996 tarihli Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı ve İLO düzenlemelerinin yanısıra Anayasal ve yasal bir görevdir. Aynı amaca hizmet eden her seviyedeki ve unvandaki çalışanın şirketin büyümesine ve karlılığına katkısını görmezden gelerek EYT düzenlemesinin dışında bırakmak; bu çalışanları değersizleştirmek, yaptığı görevleri önemsizleştirmek düşüncesini doğuracaktır.
Bu ayrımcılık, EYT hakkından yararlandırılmayan çalışanların sadakat ve aidiyet duygularını zayıflatacağı gibi çalışan gruplarının birbirine hasım haline getirilmesine de zemin hazırlayacak, iş barışını bozacaktır.
Eşit davranma ilkesi, işverene işyerinde çalışan işçilerine karşı makul ve haklı bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yükler, diğer bir deyişle keyfi ayrım yapma yasağı getirir. THY yönetimi, söz konusu haktan şirketin % 80’ini niçin yararlandırmadığını açık ve ikna edici şekilde ortaya koymak zorundadır.
THY’de geçerli 28. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 6.maddesi, “işverenin tek taraflı olarak sağlamaya karar verdiği hak ve menfaatler konusunda yetkili sendikanın görüşünü alacağı, bir kısım personele işverenin sağlayacağı hak ve menfaatler konusunda sendikanın olumlu görüş bildirmemesi halinde tanınan hak ve menfaatlerin tüm personel için geçerli olacağını” düzenlemektedir. Bu madde kapsamında, işverenin sendikadan görüş alıp almadığının, sendikanın nasıl bir görüş verdiğinin gerek THY yönetimi ve gerekse Hava İş tarafından açıklanması gerekmektedir.
Sonuç olarak, EYT düzenlemesine ilişkin gecikmiş de olsa, emekli aylığı hakkının tanınması olumludur. Ancak THY yönetimi, personelin büyük bölümünü ikinci sınıf olarak gören ve iş barışını tehdit eden bu ayrımcı tavrından bir an önce vazgeçmeli ve EYT düzenlemesinden ünvanı, mesleği, görevi, kıdemi ne olursa olsun şartları sağlamış olan tüm personeli istisnasız yararlandırmalıdır.
THY çalışanları, “işvereni üzmeyen yetkili sendikada” üye olarak kaldıkça, kazanılmış haklarını kaybetmeye devam edeceklerdir. Pazar mesaileri konusunu 6 yıldır çözemeyen ve içinden çıkılmaz hale getiren, promosyon hakedişlerini masaya bile getirmeyen, işten atılmalara sessiz kalan hatta onay veren, işe yeni giren personelin % 35 kölelik ücreti ile çalışmalarına ses çıkarmayan ama işverence hazırlanan Toplu sözleşmeyi imzalamaya koşarak giden, çözüm bekleyen sorunları komisyonlara havale eden yetkili sendika ile daha kötü günler kapıdadır. Çare ve çözüm, gizli ajandası olmayan, işverene diyet borcu bulunmayan, işçinin hakkını sonuna kadar savunan HAVASEN çatısı altında birleşmektir.
Saygılarımızla,
HAVASEN
