Havacılık sektörü, dünya çapında sürekli gelişen ve değişen bir alandır. Bu dinamik endüstri, yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda etkili iletişimle de desteklenmelidir. İngilizce, havacılıkta kullanılan evrensel dil olma özelliğiyle, sektördeki profesyoneller için bir gerekliliktir. Bu noktada, havacılık İngilizcesi eğitiminde alan uzmanlarıyla işbirliği, başarı için kritik bir faktördür.
Havacılık terminolojisi ve iletişim standartları, sadece genel İngilizce bilgisine dayanmaz. Bu alanda uzmanlaşmış bir eğitmen, öğrencilere sektörde kullanılan özel terimleri, prosedürleri ve iletişim protokollerini öğretebilir. Bu, sadece dilin temel yapılarını değil, aynı zamanda havacılık bağlamında doğru ve etkili iletişimi de içerir. Yalnızca dil uzmanları veya alan uzmanları tarafından verilen dil eğitiminin havacılık bağlamında her zaman yeterince verimli olmadığı ve bu nedenle geliştirilmesi gerektiği görülmektedir.
Bu yazıda ele alacağımız alan, hem aday uçuş öğrencileri hem de işlerini yapmak için ihtiyaç duyacakları belirli İngilizce becerilerinde yeterlilik gereksinimleriyle karşı karşıya olan sektördeki pilotlar ve hava trafik kontrolörleri için Havacılık İngilizcesidir.
Temel olarak, havacılık İngilizcesi eğitiminin prensipleri Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO, 2009) tarafından ortaya konmuş ve öneriler şeklinde sunulmuştur. ICAO sınav katılımcılarını gerçek bir Havacılık İngilizcesi sınavına hazırlamak için altı dil becerisine vurgu yapılması çok önemlidir: “Geçerli bir havacılık İngilizcesi eğitimi, ICAO Değerlendirme Ölçeği ve bütünsel tanımlayıcılarda belirtilen altı dil becerisi alanının tamamına hitap edecek şekilde tasarlanmış etkinlikler içermelidir: telaffuz, yapı, kelime bilgisi, akıcılık, anlama ve etkileşim”. Ayrıca, ICAO Circular 323’e (ICAO Circular 323, 2009) göre, dil öğrenme faaliyetleri için bir araç olarak kullanılan içerik veya konu hakkında yapılan seçimler ne olursa olsun, gösterilebilecek mesleki durumlar için bir gerekçe ve uygunluk olmalıdır. Bu nedenle, havacılık İngilizcesi eğitimi, yüksek riskli bağlamda gerçekleşen uluslararası ve gerçekçi iletişim alanlarını tam olarak kapsamalıdır.
Havacılık İngilizcesi eğitiminde yer alan havacılık İngilizcesi eğitmenleri ve teknik eğitmenler için ICAO tarafından istenen bazı temel nitelikler vardır (ICAO Circular 323, 2009). Ancak burada bahsedildiği şekilde dil eğitmenleri ve konu uzmanları arasında düzenli bir işbirliği bulunmamaktadır. Günümüzde, özel amaçlara yönelik dil eğitiminin ve değerlendirmesinin geliştirilmesinde konu uzmanları ile işbirliğinin önemli bir rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmektedir.
Burada bahsi geçen alan uzmanları, operasyonel bilgileri öğrenciler ile paylaşan pilotlar, uçuş öğretmenleri ve hava trafik kontrolörleridir. Bu noktadaki soru, konunun dil eğitimi olduğu göz önüne alındığında, alan uzmanının dil eğitimine ne tür bir katkıda bulunabileceğidir? Her şeyden önce, uzman personel gerekli ifade biçimlerini bilmeli ve standart olmayan durumlarda kolaylıkla sade bir dile geçiş yapabilmelidir. Daha açık olmak gerekirse, bu üç faktör alan uzmanlarından beklenen şeydir:
1. Dili bağlamda doğru kullanabilmek için operasyonel bilgi;
2. Standart terminolojinin pratik ve iyi uygulanmış kullanımı;
3. Özellikle standart olmayan durumlarda, uygun bağlamda kullanılan sade İngilizce.
Dil uzmanlarından beklenen ise, özel amaçlı dil öğretimi konusunda bilgi sahibi olmaları ve dil gelişiminin ve daha da önemlisi dil eğitiminin doğası ve süreci hakkındaki derin bilgilerinden başlayarak, işbirliğine uygun hareket etmeleri; ayrıca ders ve müfredat planlaması, ders planlarının ve alıştırmaların tasarımı ve doğru zamanda doğru bilgilerin öğretimi ile bir öğrencinin dil gelişim sürecine hakim olmalarıdır. Havacılık İngilizcesi ICAO tarafından tavsiye edilen standart içeriklerin öğretimini kapsamasına rağmen, doğru bilgilerin doğru safhada öğretilmesi, öğrencilerin uçuş eğitiminde öğrendiği operasyonel bilgiler ile de paralel bir eğitim yapılması gerekmektedir. Bu standart eğitimin yanı sıra havacılık sektörünün küresel bir örgüt olduğu düşünülürse küresel farkındalık ve çeşitlilik bağlamında da dil eğitiminin güncel gelişmelere paralel ilerlemesi gerekmektedir. Günümüzde pilotlar sıklıkla çok kültürlü ekiplerle uçmakta ve belirli bir günde birçok sınırı aşmakta, dolayısıyla bu amaçla İngilizce kullanımında birçok farklı kültürel inceliğe maruz kalmaktadır. Hava trafik kontrolörleri de benzer durumlarla karşı karşıyadır ve ortaya çıkabilecek olası yanlış anlamalarla başa çıkabilmek için aynı derecede bariz bir beceri geliştirme ihtiyacını doğurmaktadır.
J.C. Alderson’a (1981) göre, konu bilgisi dil kullanımından ayrılamaz, hatta özel amaçlar için kullanılan dilde bu daha da fazladır. Bu nedenle, havacılık eğitimine katılanların ilgili konu bilgisine sahip olmadıklarını bilerek ICAO havacılık İngilizcesini konuşabilmelerini bekleyemeyiz.
Sonuç olarak, havacılık İngilizcesi eğitiminde, sadece dil uzmanları ya da sadece alan uzmanı olan uçuş eğitmenleri, pilotlar ya da hava trafik kontrolörlerinin bireysel yaklaşımından ziyade işbirlikli uygulamalar önem taşımaktadır. Görülen o ki, bu işbirliği, eğitim programlarının güncel şartlara uygun ilerlemesi, pratik uygulamaların dil kullanımı ile birlikte işe koşulması ve öğrencilerin başarılı bir şekilde sektöre entegre olmalarını sağlamak için bir gerek şarttır.
Kaynakça
Alderson, J.C. (1981), Report of the discussion on the testing of English for Specific Pur-poses, (in:) J.C. Alderson/ A. Hughes (eds.), “Issues in Language Testing”, London: The British Council. 66–134.
ICAO, International Civil Aviation Organization (2009), Circular 323, Guidelines for Avi-ation English Training Programmes. ICAO: Montreal
Öğr.Gör.Deniz TÜRKMEN
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksekokulu