Havacılık sektörü hizmet sektöründe en hassas olma özelliği ile öne çıkmaktadır. Küresel krizlerde tüm sektörler mutlaka etkilenmektedirler amma havacılık sektörü hassasiyetiyle öncelikli olarak ve daha ağır şekilde etkilenmektedir. Ayrıca krize girmiş bir havayolu taşımacılığı dünyanın her tarafında bağlantılı olduğu diğer tüm sektörleri de negatif etkilemekte ve zora sokmaktadır.
Ekonomide yaşanan krizlerden havayolu taşımacılığı anında etkilenmekte, artan petrol fiyatları yolcu ve yük taşımacılığı fiyatlarının artmasına dolayısıyla bir dönem için talep düşmesine sebep olmaktadır.
Ülkeler arasında yaşanan savaşlar bölgesel olarak rotaların değiştirilmesine uçuş sürelerinin uzamasına dolayısıyla maliyetlerin artmasına sebep olmaktadır. Savaş şartlarının uzun süreli olması maliyetleri ciddi şekilde etkilemektedir. Geçmişte orta doğuda yaşanan savaş şartları ve halen içinde bulunduğumuz Rusya-Ukrayna çatışması uçuşlarında bu bölge hava sahasını kullanan havayolu işletmelerini zora sokmaktadır.
PİLOT EKSİKLİĞİ
Bugün ise havacılık sektörü dünya çapında büyük bir krizle karşı karşıya.
Evet, pilot eksikliği tüm havayolu işletmeleri için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. 2020-2021 yıllarında yaşanan Covid 19 pandemisi nedeniyle neredeyse havayolu kargo taşımacılığı dışında havayolu yolcu taşımacılığı tamamen durmuştu. Dolayısıyla o dönemde bazı havayolu işletmeleri bu krizi iyi yönetemedikleri için uçuş ekiplerinin bir bölümüyle yollarını ayırdılar. 2021 yılında aşılamanın etkisiyle pandemi kısıtlarının kaldırılmasıyla uçuşlar tekrar yoğunlaşmaya başlayınca uçuş ekiplerinde yetersizlik ortaya çıktı. Bu arada önceden sipariş edilen uçaklar filoya girmeye başlayınca pilot ihtiyacı iyiden iyiye artmaya başladı.
En büyük uçak üreticilerinin aylık ürettikleri uçak sayısı yaklaşık 45-50 arasındadır. Bir işletmenin filosuna kattığı her bir uçak için dar gövdeli uçaklar için 6, geniş gövdeli uçaklar için 8-10 pilot gereksinimi vardır. Bu rakamlar ilgili havayolu işletme ve otoritelerinin koyduğu kurallara göre değişebilmektedir.
Büyük çapta uçak üretim tesisinde ayda 45 uçak üretilebilmekte iken bir pilotun eğitime başlangıcından ilgili uçak tipinde yardımcı pilot olarak uçuşa başlayabilmesi için en iyi şartlarda 2 sene gerekmektedir. Dolayısıyla havayolu işletmeleri büyüme programlarını yaparken uçaklarını emniyetle uçurabilecek pilot sayısını göz önünde bulundurarak öncelikli olarak tedbirlerini almalıdırlar.
Bugün dünyanın birçok yerinde binlerce uçuş “pilot eksikliğinden” dolayı iptal edilmektedir. Bazı işletmeler otoritelerin belirttiği uçuş görev süreleri limitlerinde uçuş ekiplerini uçurmaya çalışmışlardır. Pandemi sonrası bu yoğun dönemde bitkinliğe dayalı hava olayları sıkça yaşanmaya başlamıştır. Asla unutulmamalıdır LİMİT’ler asla devamlı olarak uygulanabilecek süreler/değerler değildir. Limitler Sadece mecbur kalındığında ve minimum seviyede kullanılması gereken değerler olup bu olgu sadece insanlar için değil makinalar için de geçerlidir. Limitler devamlı kullanılır hale getirildiğinde ciddi problemlerle yaşama zorunda kalınacağı unutulmamalıdır. Bu sonuçlar maalesef düzeltilemeyecek, yerine konamayacak sonuçlar doğuracaktır. Yaşanan ölümlü bir kaza yeri geldiğinde o işletmelerin de sonunu getirebilmektedir.
Sorunların ortaya konması ve paylaşılması çok büyük bir başarı değildir. Önemli olan doğru sorunları tespit edip çözüm önerilerinin sunulmasıdır. Dolayısıyla pilot eksikliğinin emniyetli uçuş operasyonundan taviz vermeden sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için sadece havayolu işletmelerinin değil ilgili ülke Sivil Havacılık Otoritelerinin de desteği ile çözüm üretilmesi gerekmektedir.
Bilhassa büyük havayolu işletmelerinin sahip oldukları uçuş okulları pilot ihtiyaçlarının sadece bir bölümünü yetiştirebilmektedir. Dolayısıyla eksik kalan pilot ihtiyacı için mutlaka kaynak bulma zorunluğu vardır. Ülkemizde kendini ispat etmiş pilot yetiştiren uçuş okulları bulunmaktadır. Burada asıl üzerinde durulması gereken bir dönemde eğitilen pilot sayısını arttıracak önlemlerin alınmasıdır.
Yukarıdaki çözüm önerisine bağlı olarak diğer önemli bir faktör ise pilot eğitimi alabilecek kişi sayısının arttırılmasıdır. Kabul edilmelidir ki pilotaj eğitimi bugün için belki de en pahalı eğitim olmaktadır. Dünyanın çeşitli yerlerinde ortalama pilotaj eğitimi maliyeti 130-160 bin USD civarındadır. Dolayısıyla Devletin ilgili bakanlıkları, Havacılık Otoritesi, havayolu işletmeleri bir araya gelerek eğitim maliyetlerini azaltacak ve ödenebilmesi için kolaylıklar sağlamalıdırlar. Bu yapıldığında önümüzdeki dönem için bu eksikliğin giderilebileceği konusunda umutlu olabiliriz.
Sağlıkla Emniyetli Uçuşlar Dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot(E )
Kaza Araştırma Uzmanı