İki Avustralyalı, Melbourne’den Doha’ya giden Katar Havayolları uçağının son dört saatini, uçakta hayatını kaybeden bir kadın yolcunun yanında oturarak geçirdi. Çift, bu deneyimi “travma” olarak nitelendirdi.
Havayolu iddiaları reddederek, yapılan iç soruşturmada mürettebatın ölü kadının cesedini çiftin yanına koyarken ” hızlı, uygun ve profesyonelce davrandığını ” tespit ettiğini söyledi. Şirketten yapılan açıklamada, ” Yolcular başka koltuklara yerleştirildi ve uçuş boyunca bir mürettebat üyesi, Doha’ya inişe kadar ölen yolcunun yanında oturdu ” denildi.
Şirket, ” Havacılık sektöründe uçaklarda bazen beklenmedik ölümlerin meydana gelmesi üzücü bir gerçektir ve mürettebatımız bu durumları mümkün olduğunca saygı ve onurla ele almak için son derece eğitimlidir ” ifadelerini kullandı.
Avustralyalı Mitchell Ring ve Jennifer Colin ise Şubat ayında yaşanan olayı farklı bir şekilde yaşandığı savundu. Jennifer Colin, bir başka yolcu tarafından koridorun diğer tarafında yanına oturmaya davet edilirken, Mitchell Ring, Melbourne ile Doha arasındaki 14 saatlik uzun mesafeli uçuşun son dört saati boyunca battaniyelere sarılı cesedin yanında oturdu.
Mitchell Ring, Avustralya’nın Channel 9 televizyonuna yaptığı açıklamada, kabin ekibinin yolcu ölümleri protokolleri gereği cesedi koridordan business class’taki boş bir koltuğa taşımakta zorluk çektiğini, çünkü ” oldukça iri bir kadın olduğunu ” söyledi ve kabin ekibinin boş koltuklar olmasına rağmen kendisine başka bir koltuk teklif etmediğini belirtti. Ayrıca uçak Doha’ya indiğinde, sağlık personeli ve polis uçağa binene kadar yolcuların yerlerinde kalmaları istendi. Daha sonra sağlık görevlileri ölen yolcunun üzerindeki battaniyeleri çıkarmaya başladı.
Katar Havayolları yaptığı açıklamada, hayatını kaybeden kişinin ailesine ve ” doğrudan etkilenen ” diğer yolculara destek ve tazminat teklifinde bulunduğunu da belirtti. Her halükarda olay, havada ölüm halinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda tartışmaları da beraberinde getirdi.
