İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, Dubai merkezli Aviation 360’dan Shweta Nair’in sorularını yanıtladı. Bilgen özel röportajda, ikonik havalimanını (S.Nair) yönetmek için uygulanan stratejik ve yenilikçi teknikleri açıkladı.
iGA İstanbul Havalimanı, işlevselliği kültürel kimlikle uyumlu bir şekilde harmanlayan modern mimarinin küresel bir simgesi olarak öne çıkıyor. Tek bir çatı altında inşa edilen dünyanın en yüksek kapasiteli havalimanı olarak, Türkiye ruhunu yansıtırken muazzam bir operasyonu yönetiyor.
Dayanıklılık temel alınarak tasarlanan havalimanı, gelişmiş altyapısı ve son teknoloji sayesinde zorlu koşullarda sorunsuz bir şekilde faaliyet gösteriyor.
1. iGA İstanbul Havalimanı mimari becerisiyle ünlüdür. Havalimanınızı benzersiz kılan tasarım öğelerinden bahsedin.
iGA’yı gerçekten farklı kılan şey, Türkiye’nin zengin mirasını yansıtan bir alan yaratma taahhüdümüzdür. Terminalin tasarımı, geleneksel Türk motiflerini çağdaş estetikle zarif bir şekilde birleştiriyor. Örneğin, gün içinde terminale giren güneş ışığı, Osmanlı otorite sembolüne ve Türkiye Cumhuriyeti’nin modern amblemine kasıtlı bir selam olan hilal şeklini oluşturuyor.
Türk-İslam sanatında zarafetin değerli bir simgesi olan laleden esinlenen Hava Trafik Kontrol Kulesi, bir imza özelliği olarak duruyor. Dünyaca ünlü mimarlık firmaları Pininfarina ve Aecom tarafından tasarlanan kule, geleneği yenilikle birleştiriyor.
Lale, Türk sanatında ve kültüründe zarafeti, şıklığı ve masumiyeti simgeleyerek tarihimizde özel bir yere sahiptir. Bu motifi kulenin tasarımına dahil ederek, İGA yalnızca Türkiye geleneklerinin estetik güzelliğini değil, aynı zamanda çiçeğin kültürel önemini de kutluyor. Modern mimari yeniliğin geleneksel sembolizmle harmanlanması, hem küresel çapta etkili hem de Türk kimliğine derinden bağlı bir alan yaratma arayışımızda bize yardımcı oldu.
Bu kültürel anlatıya ek olarak, iGA İstanbul Havalimanı Türkiye’nin en büyük havalimanı müzesine ev sahipliği yapmaktadır. 1.000 metrekarelik bir alanı kaplayan müze, ülke genelindeki 29 müzeden 300’den fazla eseri sergileyerek yolculara Türkiye’nin kadim hazinelerine sürükleyici bir yolculuk sunmaktadır. Dünya standartlarında mimari ustalık ve kültürel saygının bu birleşimi, iGA İstanbul Havalimanı’nın yalnızca dünyaya açılan bir kapı değil, aynı zamanda Türkiye’nin özüne derinlemesine kök salmış bir deneyim olmasını sağlar.
“iGA İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin en büyük havalimanı müzesine ev sahipliği yapıyor. 1.000 metrekarelik bir alana yayılan müze, ülke genelindeki 29 müzeden 300’den fazla eseri sergiliyor ve gezginlere Türkiye’nin kadim hazinelerine sürükleyici bir yolculuk sunuyor.”
Son olarak, iGA İstanbul Havalimanı 2020’den beri LEED Altın sertifikalı bir binadır ve terminal doğal güneş ışığının kullanımını en üst düzeye çıkaracak şekilde tasarlanmıştır. Havalimanının inşaatının ve mimarisinin hemen hemen her yönü çevre dostu olmaya öncelik vermektedir.
2. Saatte 55’ten fazla uçuşa ev sahipliği yapmasına rağmen, iGA İstanbul Havalimanı’ndaki yer deneyimi oldukça akışkan. Karmaşık üçlü pist sistemini ve bunun kapasitenizi ve dakikliğinizi artırmanıza nasıl yardımcı olduğunu bize anlatın.
İGA İstanbul Havalimanı’ndaki üçlü pist sistemi operasyonlarımızın gerçek bir temel taşı ve bizim için bir gurur kaynağı olacak. Sadece daha fazla piste sahip olmakla ilgili değil, aynı zamanda işlerin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak için bunların nasıl birlikte çalıştığıyla ilgili. Tüm aşamalar eş zamanlı kalkış ve iniş yapma yeteneğiyle tamamlandığında, bugün saatte 58’den 60’a çıkarak saatte yaklaşık 90 uçuşu idare edebileceğiz.
Bu sistem şu anda Avrupa’da mevcut değil ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en gelişmiş havalimanlarından bazılarında tipik olarak göreceğiniz sistemlere göre modellenmiştir. Bizim için bu yetenek hayati önem taşıyor çünkü biz sadece bir havalimanı değiliz; kıtaları birbirine bağlayan küresel bir merkeziz. Bu kadar büyük hacimli yolcu ve kargo trafiğini verimli bir şekilde yönetmek, bu rolü sürdürmenin anahtarıdır.
Sihir, perde arkasındaki teknoloji ve koordinasyonda yatar. Hava trafik kontrol ekiplerimiz, her şeyin saat gibi işlemesini sağlamak için son teknoloji radar sistemleri, navigasyon yardımcıları ve öngörücü analizler kullanır. Örneğin, gerçek zamanlı veriler kontrolörlerin hızlı ve bilinçli kararlar almasına yardımcı olurken, öngörücü araçlar uçuş düzenlerini tahmin etmemizi ve olası pist çatışmalarından kaçınmamızı sağlar. Bu, özellikle baskının en yüksek olduğu yoğun seyahat saatlerinde operasyonların güvenliğini sağlamak için çok önemlidir.
Bu sistemin faydaları sadece kapasite ve dakikliğin ötesine geçiyor. Uçakların taksi yapmak veya beklemek için harcadıkları zamanı azaltarak yakıt tüketimini azaltabiliyoruz, bu da doğrudan emisyonları düşürüyor. Bu çevre için büyük bir kazanç ve sürdürülebilirlik hedeflerimizle mükemmel bir şekilde örtüşüyor. Aynı zamanda, artan verimlilik yolcular için daha iyi bir deneyim sunmamızı ve daha sorunsuz turizm ve ticaret operasyonlarını kolaylaştırarak Türkiye ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunmamızı sağlıyor.
Bunu daha da heyecan verici kılan şey, bu sistemi geleceği düşünerek tasarlamış olmamız. Talep arttıkça, üçlü pist kurulumumuz güvenlik veya verimlilikten ödün vermeden ölçeklenmemize yardımcı olacak. Ayrıca ekiplerimizin hazır olduğundan emin olmak için çok çaba sarf ettik; kapsamlı eğitimler ve teknolojimizde sürekli yükseltmeler yaptık.
“Önemli olan sadece daha fazla piste sahip olmak değil; işlerin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak için bunların nasıl birlikte çalışabileceğidir.”
Günün sonunda, yolcuların ve havayollarının bize güvenebileceği bir ortam yaratmakla ilgili. Üçlü pist sistemi bulmacanın sadece bir parçası, ancak öne çıkmamıza yardımcı olan ve havacılıkta mümkün olana dair yeni bir standart belirleyen önemli bir parça. Amacımız, Nisan 2025’te iGA İstanbul Havalimanı’nda üçlü bağımsız paralel yaklaşma operasyonlarını başlatmak.
3. Yolcu konforu seyahatte temel bir faktördür. Havaalanınızda yolcu deneyiminin kusursuz olmasını sağlamak için hangi stratejileri ve teknoloji çözümlerini uyguladınız? Yolcu konforunu artırmak için 2025’e yönelik hangi heyecan verici planlarınız var?
iGA İstanbul Havalimanı, yolculara kusursuz bir seyahat deneyimi garanti eden dünyanın en güçlü transfer merkezlerinden biridir. Müşteriyi sunduğu hizmetlerin merkezine koymayı hedefleyen iGA İstanbul Havalimanı, herkesin seyahat etme temel hakkını tanıyarak insan odaklı bir yaklaşım sunmaktadır.
İlk üç hedef arasında yolcu akışını iyileştirmek, tüm personel ve yolcular arasında olumlu etkileşimleri teşvik etmek ve baştan sona konforlu bir deneyim sağlamak yer alıyor. Yolcuların terminale girdiği andan uçuşlarına bindikleri ana kadar her temas noktası kusursuz, keyifli ve unutulmaz bir deneyim sunmak için tasarlanıyor ve uygulanıyor.
Sorunsuz yolcu deneyimlerine yardımcı olan teknoloji örnekleri arasında, yolcuların havaalanına girdiği andan itibaren sorunsuz ve bilinçli bir yolculuk için kapsamlı uçuş ve havaalanı bilgileri sağlayan Varış Yolcu Rehberimiz, turizm bilgi merkezleri ve gerçek zamanlı uçuş takibi, lounge erişimi ve hızlı kuyruk erişimi için self check-in kioskları, biyometrik tarama ve iGA Uygulaması gibi diğer gelişmiş teknolojiler yer almaktadır.
iGA ayrıca yolcu konforunu artırmak ve baştan sona olumlu bir deneyim sağlamak için bir dizi sağlık ve eğlence hizmeti de sunuyor. Buna, uçuşla ilgili stres yaşayan yolculara sakinleştirici ve keyifli bir seyahat deneyimi sağlamak için tasarlanmış Terapi Köpeği Projesi’nin tanıtımı da dahildir. Köpekler, gergin uçak yolcularına veya yolculuklarından önce konfor arayanlara destek sağlamak için görev başındadır.
Seyahatleri sırasında erişilebilirlik yardımına ihtiyaç duyanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış özel odalarımızın yanı sıra, çeşitli güzellik bakımları sunan Ambassador SPA, tam donanımlı bir kütüphane ve yolculuklar arasında dinlenmek ve rahatlamak isteyenler için iGA Sleeppod’lar ve Napzone Alanları gibi olanaklar da sunuyoruz.
Ayrıca, iGA İstanbul Havalimanı, küresel havacılık sektöründe yenilikler sunmada, dijital yolculuğumuza büyük önem vermede ve yolcu deneyimlerini geliştirmede ön saflarda yer almaktadır. Havacılık ve havalimanı yönetimindeki eğilimleri gözlemleyen iGA, yolcular için daha sorunsuz bir seyahat deneyimi sağlamak amacıyla hem fiziksel hem de dijital olarak teknoloji odaklı gelişmelerin giderek daha fazla entegre edildiğini kabul etmektedir.
Veri analitiği, yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi gibi yeni ortaya çıkan alanlar, bizimki de dahil olmak üzere havalimanlarında öne çıkıyor. Dünyanın en iyi dijital havalimanı olma yolculuğumuzdayız ve bununla birlikte, yolcuları tasarım yaklaşımımızın merkezine yerleştirmeye odaklanıyoruz.
4. Geleceğin havalimanı erişilebilirlikle ilgilidir. Engelli kişilerin, kadınların, küçüklerin ve yaşlı yolcuların iGA İstanbul Havalimanı’nda olumlu bir seyahat deneyimi yaşamasını nasıl sağladınız? Havalimanları bu belirli demografi için seyahat deneyimini hangi yollarla iyileştirebilir?
İGA İstanbul Havalimanı olarak, erişilebilirliğin yalnızca yasal standartları karşılamak anlamına gelmediğine; her yolcunun, ihtiyaçları ne olursa olsun, bağımsız ve konforlu bir şekilde seyahat edebileceği kapsayıcı bir ortam yaratmak anlamına geldiğine inanıyoruz.
Havaalanının tasarımının en başından itibaren erişilebilirlik planlarımızın en ön saflarındaydı. Herkes için sorunsuz, kesintisiz bir seyahat deneyimi sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, Airports Council International’dan (ACI) erişilebilirlik akreditasyonunu alan dünyadaki ilk havaalanı olmaktan gurur duyuyoruz.