Perşembe, Ekim 24, 2024

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

Havayolları pistte geçirilen süreyi azaltmayı hedefliyor

Bir dahaki sefere havalimanı kapısına doğru tüm hızınızla koşarken, o kapının gerçekten müsait olduğundan emin olan havayolu personelini düşünün.

Kapı tahsisi şaşırtıcı derecede karmaşık bir iş.

Lufthansa Endüstri Çözümleri’nde kuantum hesaplama lideri olarak kapı tahsisi sorunu üzerinde çalışan Dr. Joseph Doetsch, “15 kapı ve 10 uçakla 570 milyardan fazla olasılık var” diyor.

Her uçuş için en iyi kapıyı seçmek, uçak taksi sürelerini kısaltmaya ve yoğunluğu azaltmaya yardımcı olabilir; bu da yolcuların pistte daha az zaman geçirmesi anlamına gelir.

Ayrıca uçağın ihtiyaç duyduğu yakıt miktarını ve dolayısıyla emisyonlarını da azaltıyor.

Kapılar genellikle uçuş programları yayınlandığında tahsis edilir, yani bir yıl öncesine kadar, ancak daha sonra bir ay önceden, bir hafta önce ve son olarak uçuş gününde tekrar kontrol edilir

Daha etkili kapı seçimi bekleme sürelerini azaltabilir

Bir uçağın en iyi şekilde nereye park edileceğini belirlerken her türlü önceliği göz önünde bulundurmak gerekir.

Havalimanı yönetim şirketi AeroCloud’un kurucu ortağı George Richardson şunları söylüyor: “Örneğin, belirli taşıyıcılara salonlarının ve diğer tesislerin yakınındaki kapılara erişim izni verilebilir. Ek olarak, yüksek hacimli bağlantılı yolcuların olduğu uçuşlar genellikle aktarma sürelerini optimize edecek ve genel yolcu deneyimini iyileştirecek şekilde yerleştirilir. Bazı havayolları, özellikle de düşük bütçeli taşıyıcılar, ana terminale yakın olmaktan ziyade operasyonel tasarruflara öncelik vererek, daha düşük park ücretlerine sahip, daha uygun maliyetli uzak durakları tercih edebilir.”

Diğer faktörler arasında uçağın geldiği yön, uçağın tipi, beklenen pist ataması, kapı müsaitliği, havaalanı personeli, müşteri ve bagaj bağlantıları ve diğer uçakların planlanan taksi yolu ve pist hareketleri yer alır.

Daha da kötüsü, bu faktörlerin birçoğu son dakikada değişebilir.

Bu arada, uçuşların gecikmesi zorlukları artırabilir, havaalanlarını ve havayollarını son dakikada kapıları yeniden atamaya zorlayabilir, yolcuların beklemek zorunda kaldığı süreyi artırabilir ve potansiyel olarak uçuşların iptal edilmesine neden olabilir.

Bu düzeydeki karmaşıklık göz önüne alındığında, bu işi akıllı bir bilgisayar yazılımının yapabileceğini düşünebilirsiniz, ancak bir kez daha düşünün.

AeroCloud’un üst düzey havalimanı yöneticilerinin karşılaştığı zorluklarla ilgili yaptığı ankete göre, kapı tahsisi işi genellikle şaşırtıcı derecede basit teknolojiler kullanılarak gerçekleştiriliyor.

Richardson, “Dünya genelindeki birçok havalimanının bu süreci hala manuel olarak yönettiğini duysanız şaşırırdınız.” diyor.

AeroCloud’un anketine katılan havalimanı yöneticilerinin %40’ı, kapı yönetimi de dahil olmak üzere havalimanı operasyonlarıyla ilgili bilgileri depolamak ve yönetmek için Excel ve Word belgelerinin kullanıldığını söyledi.

Ama daha ileri sistemlere ciddi yatırımlar yapılıyor.

American Airlines, geçen yıl Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı’nda Akıllı Kapı sistemini hayata geçirdi.

Sistem, makine öğrenmesini kullanarak gelen uçakları en kısa taksi süresine sahip en yakın müsait kapıya atıyor.

Makine öğrenimi, yapay zekanın bir dalıd Burada büyük miktarda veri, sonuçları iyileştirmek için ayarlanabilen bir sistemi eğitmek için kullanılıyor..

American Airlines sisteminde uçağın hangi kapıya gönderileceğinin seçimi için gerçek zamanlı uçuş bilgileri ve diğer veriler kullanılıyor.

American Airlines sözcüsü, “Geleneksel olarak, ekip üyelerimiz kapıları eski bir bilgisayar sistemi kullanarak manuel olarak atıyordu. En büyük merkezimiz olan Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı’nda bu sürecin tamamlanması yaklaşık dört saat sürdü.” vurgusunda bulundu.

Sözcü, yeni sistemin bu süreci 10 dakikada tamamlayabildiğini, bu sayede uçakların taksi sürelerinin %20 kısaldığını ve her yıl yaklaşık 1,4 milyon galon jet yakıtı tasarrufu sağlandığını sözlerine ekledi.

Alman havayolu şirketi Lufthansa’nın yan kuruluşu Lufthansa Industry Solutions, soruna çözüm bulmak için kuantum bilişimini kullanmayı planlıyor.

Kuantum bilişim, geleneksel bilgisayarlara göre çok daha hızlı bir şekilde belirli türden problemleri çözmek için quibitlerin garip ama güçlü özelliklerini kullanır.

Şimdilik bu tür bilgisayarlar emekleme aşamasındadır.

Kapıların tahsisi, geleneksel bilgisayarların ve algoritmaların hızlı bir şekilde çözmekte zorlandığı bir sorundur; hesaplama süreleri, sorunun büyüklüğüne göre orantısız bir şekilde artar.

Ancak Dr. Doetsch, kuantum hesaplamayı kullanan yaklaşımların sorunu ortadan kaldıracağından emin.

Kuantum algoritmaları, büyük havaalanlarında ve seyahat ağlarında bile kapıları ve diğer kaynakları en iyi şekilde atamaya izin verecek. Bu algoritmalar, gerçek zamanlı olarak güncellenmiş en iyi çözümlerle değişen dış etkenlere yanıt verebilecek.”

Lufthansa şu anda çeşitli yeni kuantum hesaplama sistemlerinden hangisinin projesi için en uygun olacağını araştırıyor.

Kuantum hesaplamanın ne kadar etkili olabileceğine dair fikir verebilecek simülasyonlar çalıştırılıyor.

Dr. Doetsch ise şunları ekliyor: “İlk denemelerimizde, optimize edilmiş çözümlerimiz yolcuların ortalama transit sürelerini gerçek dünya verilerine kıyasla neredeyse %50 oranında azaltabildi.”

AeroCloud’dan  Richardson, havalimanı kapasitesi üzerindeki baskının artmasıyla birlikte bu gelişmiş tekniklerin, gereken genişleme miktarını azaltmaya yardımcı olabileceğini görüşünde.

“Kapasite birçok havalimanı için büyük bir sorun ve yeni taşıyıcılar veya destinasyonlar tanıtmak isteseler bile fiziksel genişleme bir engel teşkil ediyor. Mevcut kaynaklarını en iyi şekilde kullanmaları gerekiyor.” (bbc)

Facebook ile Yorum Yapın

ÇOK OKUNANLAR