İki havayolu pilotunun uçuşun sonuna doğru uyuyakaldığı, alçalmayı başlatmadığı ve sonrasında otopilot sisteminin devre dışı kalması nedeniyle sesli ikaz sisteminin devreye girmesiyle uyanarak 25 dakika gecikmeyle inişi tamamlaması haberi sadece havacılık sektörünün değil aynı zamanda tüm insanlığın COVID-19 dönemi sonrasında kokpit içinde yaşanan tehlikeye dikkatleri çekti.
Kaza araştırma uzmanları uçuş sırasında tam olarak ne olduğunu araştırırken, ortada artık açıkça bilinen bir şey ortaya çıktı. Dünyanın dört bir yanındaki havayolları, bitkinliğe yol açacak boyutlarda pilot ve diğer uçuş ekibi eksikliğiyle karşı karşıya.
Asla unutulmaması gereken bir gerçek var. Bir havayolunda pilot ve kabin memuru eksikliği söz konusu ise planlı seferlerin yapılabilmesi için tek yapılacak şey uçuş ekiplerinin uçuş operasyonları için limitlerde planlama yapılmasıdır.
Niçin bir anda küresel pilot açığı oluştu?
2020 ve 2021’de COVID-19 yayılırken, havayolu operasyonları neredeyse durma noktasına geldiğinde, taşıyıcılar maliyetleri düşürmek için binlerce pilota erken emeklilik teklif ettiler. Dolayısıyla belirtilen dönemde hala önlerinde uçabilecekleri yıllar olan birçok pilot emekli oldu.
Küresel salgın etkisi kaybolmaya başladığında pilot gereksinimi karşılanamayınca pilotlar daha yüksek ücretli havayollarına geçmeye başladılar, bu arada pilot eksikliği ciddi şekilde devam etmektedir.
Sektörde pilot eksikliğinin en büyük riski uçuş emniyetinin ciddi şekilde zaafiyete uğrayacağıdır. Havayolu işletmeleri mümkün olduğunca önceki uçuş noktalarına uçmaya devam etmek isteyeceklerdir. Eksikliği karşılayabilmek için uçuş noktalarına sefer frekanslarında azaltmaya gidilecektir. Belki de bazı barış noktalarından belli süre için vaz geçilecektir. Bu alınan tedbirlerinde istenmeyen geri dönüşleri olabilir. Şöyleki vazgeçilen uçuş noktaları için alınan müsaadeler uçuşlar durdurulacağı için iptal edilebilecektir ki bu da ticari bir risk oluşturacaktır. Tüm dünyada havayolu yolcu taşımacılığında her gün binlerce uçuş iptal edilmekte veya belli gecikmelerle gerçekleştirilebilmektedir.
Bir havayolu uçağında yardımcı pilot olarak uçabilmesi için eğitime başlanmasından itibaren yaklaşık 3 sene gerekmektedir. Bunu öne çekme, kısaltma gibi bir şansınız olamaz. Önemli olan çok sayıda kişiyi pilot eğitimi için özendirmektir. Bunun da yolu oldukça yüksek olan pilot eğitimi maliyetlerinin havayolu işletmelerince desteklenmesidir. Bu gerçekleşmezse sektörün pilot ihtiyacının kısa sürede( 3-4 sene) bitmesi beklenmemelidir. Bu konuda öncü şirketler zaman içinde kazananlar olacaktır. Tüm sektör olarak bu süreci izliyor olacağız.
Sadece havayolu işletmeleri değil aynı zamanda sivil havacılık otoriteleri, uçuş okulları ve hatta çeşitli finans sağlayıcılar PİLOT EKSİKLİĞİ konusunu ciddi bir problem olarak kabul edip ortak çözüm aramalıdır.
Emniyetli Uçuşlar Dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot(E)
Kaza Araştırma Uzmanı