Malatya’daki darbe girişimi davasında tutuklu sanık olarak yargılanan Malatya’da konuşlu Kara Havacılık Eski Alay Komutanı Albay Mustafa Özkan, darbe girişimi olayların da Ankara’da kullanılan mühimmat ve helikopterin Malatya’dan Ankara’ya şifahi emir üzerine gönderildiğini söyledi.
Malatya Darbe girişimi davasının görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 4. duruşma da; Kara Havacılık Eski Alay Komutanı Albay Mustafa Özkan’ın ifadesi alındı.
Sanık Mustafa Özkan, iddianamede darbe girişiminden 1 gün önce 14 Temmuz 2016 tarihinde Kara Havacılık Alay Komutanlığında taarruz helikopterlerinde kullanılan 1500 Adet 20 mm.lik top mühimmatının S-70 helikopteri ile Ankara’da bulunan taarruz helikopter tabur komutanlığına gönderilmesi ve gönderilen helikopterin Ankara’daki darbeye teşebbüs olaylarında yer alması, 15 Temmuz 2016 günü 2 adet T-129 ATAK ve 1 adet UH-1 helikopterinin Ankara’ya gönderilmesi ve gönderilen 1 ATAK helikopterinin Anakara’daki darbe girişimi olaylarında kullanılması iddialarıyla suçlanıyor.
“ANKARA’DAN İSTEDİLER, MÜHİMMATI GÖNDERDİK”
Malatya’da konuşlu Kara Havacılık Alay eski Komutanı Albay Mustafa Özkan; “ 15 Temmuz 2016 günü görevimi Albay Hakan Keleş’i devrettim. Akşam evimde otururken Bahadır Erdemli beni arayarak, önemli bir konu ile ilgili olarak görüşmek için Ordu Hareket Merkezi’nde çağırdı. Gittim, anormal bir durum söz konusu değildi. Albay Erkan Varol, Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili vardı. Oradan ayrıldım, 2. Ordu Kurmay Başkanım beni arayarak, Alaya dönmemi ve yeni atanan komutanımıza yardımcı olmamı söyledi. Alaya gittiğimde yeni komutanımız Hakan Keleş’te oraya gelmişti. Ben bu nedenle devir teslim yaptığım 2. Kara Havacılık Alayına gittim. Emir-komutayı devir almamla ilgili bir talebim olmadı. Kurmay Başkanımızın kışlaya sahip çıkmamız ve emir-komuta dışına çıkmamız konusunda talimatı oldu.” dedi.
Darbe girişimi öncesinde Malatya’dan Ankara’ya gönderilen mühimmat ile ilgili olarak ise Özkan, “Mühimmat Kara Havacılık Komutanlığının talebi üzerine Ankara’ya gönderilmiştir.” ifadesini ileri sürdü.
Özkan, hakkındaki Bylock kullanımı tespitini de kabul etmedi.
ŞİFAHİ OLARAK EMİR VERİLDİ…
Mahkeme Başkanı Vedat Koç’un; “2. Ordu Karargahına hangi saatte gittin?” sorusana, “Bahadır Albayın talebi üzerine 21.00’den sonra gittim” şeklinde; “Malatya’da sıralı amirin var mı?” sorusana “yok” şeklinde, “2. Ordu Komutanlığından her hangi bir şekilde sizin alayınıza emir verilebilir mi?” sorusuna “Verilebilinir, terörle mücadelede birlikte görev yapıyoruz” şeklinde, sorusuna, “Akşam karargahta toplantı yapılacağını kim söyledi” sorusuna, “Bahadır Albay söyledi, içeriğini söylemedi. Gittim, toplantı yapılmadı. Karargaha girerken bir zorluk görmedim. Yüzbaşı Kemal Keskin nizamiyedeydi” şeklinde, “Sıkıyönetim emrini ilk defa nerede gördün” sorusuna “İlk defa Alay’da, 23.00 civarında gördüm” şeklinde, “2. Ordu Kurmay Başkanı dahil, sizin yeniden göreve dönüş yapmanız için bir emir verme yetkisi varmı?” sorusuna “Yoktur. Kara Kuvvetleri Komutanlığı dışında görevlendirme emri verilemez” şeklinde, “İnsanlı Keşif Uçağı (İKU) uçağının hazırlanması için kaç emir aldın, bu emirlerden haberdar oldun mu?” sorusuna , “Emirleri direk Bahadır Albay yeni alay komutanına verdi” şeklinde, “İnsanlı Keşif Uçağının Ankara’ya gönderilmesi sebebi nedir, kim verdi emri, “Sebebini bilmiyorum, emiri Bahadır Albay verdi. Daha önce böyle bir emir verilmedi. 2. Ordu Komutanlığı terörle bağlantılı olarak insanlı keşif uçağı isteyemez. Öyle bir yetkiler yoktur” şeklinde, “Top mermilerinin Ankara’ya gönderilme emrini kim verdi, ” sorusuna “Kara Havacılık Komutanlığından bana şifahi olarak emir verildi.” şeklinde Albay Özkan cevaplar verdi.
