Avrupa’ya özel uçak kiralamak istendiğinde, her nedense Avrupa Birliği ülkeleri “Kabotaj” hakkı denilerek engellemeler çıkartıyorlarmış.Örneğin Yunanistan diyelim; Ülkedeki iki nokta arasında ,Türkiye’den giden uçağın yolcu alması yasak! Ancak kendi ülkeleri uçakları müsait değilse o zaman “Kabotaj” durumu,( bir devletin kendi ülkesi dahilinde iki veya daha fazla nokta arasında ticari amaçla taşıma yapılması hakkının sadece kendi vatandaşlarına veya ticari kuruluşlarına tanınması şeklinde ifade ediliyor) ortadan kalkıyormuş.
Özel uçak sahibi kokpitte olduğu hallerde bile yasakmış!
İsterseniz Fransa diyelim; uçak kiralama talebi geliyor , yanıt aynı:Burada(Fransa) müsait uçak yoksa ancak gelir ve başka bir kente yolcu taşıyabilirsiniz deniliyormuş!
Yabancı özel uçak şirketlerine bakalım:Örneğin NetJet şirketi, (adına takılmayın, başkası da olabilir) Türkiye’ye geliyor, İstanbul-Bodrum seferi , Bodrum’dan başka yolcu alarak Antalya’ya uçuyormuş. Yani, Türkiye’nin iki noktası arasında istedikleri yerlere seferler gerçekleştiriyorlarmış.
Bazı yolcular özellikle yabancıları istiyorlarmış!
Yabancı pilot ve uçak hayranlığı, sanırım yabancı futbolcu basketbolcu hayranlığının başka bir tezahürü!.
Kimsede sesini çıkarmıyormuş ,çıkarsa da sadece havada kalan bir ‘çıkarım’ oluyormuş mu ne…
Bunlar “iddiadır” şeklinde konuyu bir yere bağlasak bile, gerçeklik payının olduğunu yadsımayalım.Araştıralım.Kimse sesini çıkarmıyormuş mu,çıkarsa da havada mı kalıyormuş, irdeleyelim.
Olanlar iş jeti sektörüne,Ülkemizin kaybettiği dövizlere, her şeyden önemlisi yabancıların havası ve şımarıklığına mal oluyormuş.Havamızı,suyumuzu, paramızı alıp gidiyorlarmış…
Kabotaj haklarının ihlalinde ne gibi yaptırımlar uygulanacağı 1983 yılında çıkarılan 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanununda yer almış.Haliyle kanundaki ilgili hükümlere göre kabotaj haklarıyla korunması gereken şirketlerimizin, iddialar doğruysa hiç mi hiç kollanmadığını düşünüyorum.
Mütekabiliyet esasları uygulanmalı.Düzenleyici ve uygulayıcı sivil otorite olarak SHGM, bu konunun takipçisi midir? Kurum’dan bu konuları içeren bir açıklama gelirse yayınlarız.
Türkiye’de iş jetleri her zaman müsait.İş bekliyor.Yerde yatan uçağın kime faydası var.
Yabancı tescilli İş jetleri kabotaj kuralları çerçevesinde mütekabiliyet uygulanmalı.
Engelleyenler engellenmeli..
Ticari çıkarlarımız önemli, Döviz kaybına tahammülümüz yok. Böyle sürdüğü takdirde,yaşanan dolayı istihdamdaki daralmanın sorumluluğunu kim yüklenecek?
*
ATLASGLOBAL VE TÜRK MEDYAMIZ
İstanbul’da 27 temmuz’da yaşanan şiddetli doludan zarar gören uçağı piste indirmeyi başararak büyük bir faciayı önleyen Atlasglobal Hava Yolları’nın Ukraynalı kaptan pilotu Aleksandr Akopov Ukrayna’da günün kahramanı olmuş,Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko,“Cesaret” nişan verme kararını almış, ödülü de bizzat vermek üzere için ülkesine davet etmiş, Ukrayna’dan televizyonlar canlı yayınla İstanbul’a bağlanarak röportajlar yapmışlardı.
Canlı yayın Atlasglobal’ın merkezinde, AHL’yi gören terasında (*) muhabirin sorularını yanıtlayan Akapov’a,magazin sorularından başlayarak uçakta yaşananlar da sorulmuştu. Akopov gayet rahat soruları yanıtlamış ve kimse de müdahale etmemişti.
Yine başka bir video haberde, şirket merkezinde patronunda görüntüleriyle birlikte Akapov , ikinci pilot ve kabin ekibini izledik.(**)
Bu süreçte Türk medyası (yazılı-görsel-internet), Atlasglobal’ın PR şirketinin yayınladığı bülteni geçti.Havacılık medyasından takip ettiğim kadarıyla 4 kişi konuyla ilgili köşe yazısı kalem aldı.Şirketin geçtiği bültende Akapov’un “İniş esnasında yan camdan pisti görmek için uçağı yan yatırdık. Bilinçli yapılan bu hareket sonrası iyi bir koordinasyonla piste güvenli iniş yaptık” şeklinde bilgi verdiği açıklanmıştı.Ukrayna televizyonuna konuşurken de,Alandaki hava radarı sistemlerinin arızalı ya da sistem sorunu bulunduğunu, radarların o şimşekleri görmediğini sorgulayarak, uçaktaki sistemden dolu yağışı ikazı almadıklarını, fırtınayı 1-1,5 milde gördüklerini ama geç kaldıklarını, kalkışta 5’nci sırada olduğunu, önündeki 4 uçak kalkış yaptığına göre kendisinin neden kalkmayacağını vb. söylemleri var. Haliyle, Bizim medyamızdan deyim yerindeyse kaçırılan pilot, kendi ülkesinin televizyonlarına konuşuyor,Üstüne üstlük bir de belki bizim resmi makamlardan habersiz bu konuşmalarla, Atatürk Hava Limanının prestijiyle oynuyor; Atlasglobal’de seyrediyor.
Bizim medyamızda ses yok, görüntü yok. Soru yok! Acayip bir durum.
İkinci pilot ve kabin ekibi kimdir, onları da tanımak isteriz diyoruz; PR şirketine soruyoruz , ‘biz size döneriz’ diyorlar, dönen yok!Yanıt yok.Ukraynalı gazateci kimliğiyle röportaja mı gitseydik acaba? Videoyu(**) izleyince ikinci pilot ve kabin ekibini gördük. Kim bu ikinci pilot, yerli midir yabancı mı? Kokpitte iki yabancı pilot yan yana uçar mı, kurallara uygun mu? Kabin ekibinin hepsi mi yabancı olabilir mi? Vesaire Vesaire; soramadık vesselam…
https://www.youtube.com/watch?v=wkxXjiLflmo (*)
https://www.youtube.com/watch?v=NWviiy-ZoUY (**)
Facebook ile Yorum Yapın