İran, 8 Ocak 2020 tarihinde Ukrayna Uluslararası Havayollarına ait PS752 sefer sayılı uçağın Devrim Muhafızları Ordusu tarafından başkent Tahran’da 2 füzeyle düşürülmesi ile ilgili 10 yetkili hakkında iddianame hazırladı.
Tahran Askeri Başsavcısı Gulam Abbas Türki, görevini yeni Başsavcıya bir tören ile devretti. Törende görev süresi boyunca yaptığı çalışmalara dair açıklamalarda bulunan Türki, Ukrayna uçağının düşürülmesi olayına karışan 10 İranlı yetkili hakkında iddianame düzenlendiğini duyurdu.
Öte yandan, iddianameye konu olan kişiler, suçlama ve istenen cezalarla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi.
UKRAYNA UÇAĞI NEDEN DÜŞÜRÜLDÜ?
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, 3 Ocak 2020 günü Irak’ın başkenti Bağdat’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatı üzerine, ABD’nin gerçekleştirdiği bir operasyonla öldürüldü. Pentagon’dan yapılan yazılı açıklamada, “ABD ordusu, Başkan’ın talimatı ile, ABD tarafından yabancı terör örgütü olarak tanınan İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü’nün Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürerek (bölgedeki) ABD personelini korumak için kararlı ve savunma amaçlı bir adım atmıştır.” ifadeleri kullanıldı. ABD’li yetkililer, İran’da bulunan tüm ABD vatandaşlarının İran’ı derhal terk etmeleri çağrısında bulundu.
UKRAYNA UÇAĞI, İRAN’IN ABD’YE YAPACAĞI MİSİLLEME HEDEFİNE TAKILDI
İran ise bu suikast üzerine bir misilleme olarak, 8 Ocak 2020 gecesi Süleymani’ye suikastın düzenlendiği saatte, ABD’nin Irak’taki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü balistik füzelerle vurdu. İran Devrim Muhafızları Ordusu, saldırıda en az 80 ABD askerinin öldüğünü iddia etti. ABD bu iddiayı yalanladı ve hiçbir askerinin yaralanmadığını açıkladı. İran ordusu, ABD saldırılarına karşı teyakkuza geçti ancak hava sahasını sivil uçaklara kapatmadı. Ukrayna Hava Yollarının PS 752 sefer sayılı Tahran-Kıyiv uçuşunu gerçekleştiren Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, aynı tarihte uçuş planlıyordu. Uluslararası İmam Humeyni Havalimanı’ndan 05.15’te havalanması planlanan uçak, 57 dakika rötarla hareket etti. Uçak kalkıştan yaklaşık 3 dakika sonra 06.19’da bir füzeyle vuruldu, 24 saniye sonra 2’inci füze geldi. Uçak, Tahran’ın güneybatısındaki Şahidşehr yakınlarına düştü.
İran, uçak faciasının hemen ardından “Ukrayna uçağı İran ordusu tarafından füzeyle vuruldu” iddialarını başta yalanladı. İddiaları yalanlayan İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanlığı Bilgi ve İletişim Merkezi Başkanı Kasım Biniyaz, “Uçak, füzeyle vurulmuş olsaydı havada patlardı ancak kaza motorun ateş alması ve pilotun kontrolü sağlamada başarısız olması nedeniyle yaşandı.” dedi. İran Hükumet Sözcüsü Ali Rebii, olaydan 2 gün sonra Ukrayna Havayolları’na ait yolcu uçağının füzeyle vurulduğu iddialarının ABD’nin algı operasyonu olduğunu öne sürdü.
İRAN İTİRAF ETTİ: YANLIŞLIKLA DÜŞÜRÜLDÜ
Kazadan 3 gün sonra ise İran’dan itiraf geldi. İran Genelkurmay Başkanlığı, Ukrayna Havayollarına ait yolcu uçağının “hassas askeri bir noktanın” üzerinden geçerken “cruise (seyir) füzesi” olarak algılandığını ve kısa menzilli füze ile “yanlışlıkla”, insani hata” sonucu vurulduğunu açıkladı. İran halkında tepki ve öfkeye yol açan açıklamanın ardından, başkent Tahran’da üniversitelerde protestolar düzenlendi. Tüm bunlar yaşanırken İran lideri Ali Hamaney, Ukrayna uçağının füzeyle düşürülmesi hakkında, muhtemel kusurlar ve eksikliklerin incelenmesi talimatını verdi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, olayın sorumluları hakkında yasal işlem başlatılması gerektiğini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de kurbanların ailelerinden özür diledi. Elim facianın ardından İranlı yetkililer, olayın sorumlularını belirlemek ve haklarında soruşturma açılmasını sağlamak yerine bu ifadeleri dile getirmekle yetindi.
İRAN, ELE GEÇİRDİĞİ UÇAĞIN KARA KUTUSUNU UZUN SÜRE VERMEDİ
Uçağın karakutusunu kazanın ilk günü bulan İranlı yetkililer, karakutunun hasar gördüğü belirtti. Uçak kazasında vatandaşlarını kaybeden Kanada, Ukrayna, İsviçre, Afganistan ve Birleşik Krallık yetkilileri, 15 Şubat 2020 tarihinde karakutunun incelenmesi için Fransa’ya verilmesini istedi. İran yönetimi, 1 Haziran 2020 tarihinde, uçağın kara kutusunu Ukrayna’ya göndermeme kararı aldığını bildirdi. İran, uluslararası anlaşmalara göre, bir an önce incelenmesi ve içerisindeki bilgilere ulaşılması gereken karakutuyu çeşitli bahanelerle yaklaşık 7 ay elinde tuttuktan sonra, 17 Temmuz 2020’de Fransa’ya yolladı. Fransa, karakutuyu 23 Temmuz 2020 tarihinde İranlı yetkililere teslim etti.
Tahran’da düşürülen uçaktaki yolcuların çoğu, Kıyiv’den Kanada’ya aktarmalı gidecek İran asıllı Kanada vatandaşları idi. Ukrayna Milli Güvenlik ve Savunma Konseyinden kazanın hemen ardından yapılan açıklamada, “Şu an için doğrulanan bilgilere göre uçakta check-in yapan 168 yolcu ve 9 mürettebat bulunuyordu.” ifadelerine yer verildi. Kazadan sağ kurtulan olmadı. Basına yansıyan haberlere göre uçakta; 71 İran, 73 Kanada, 2 Ukrayna, 4 Almanya, 3 Birleşik Krallık, 8 İsveç ve 6 Afganistan vatandaşı yolcu bulunuyordu. Uçak mürettebatı ise tamamen Ukrayna vatandaşlarından oluşuyordu. Hayatını kaybedenlerin 70’inin erkek, 81’inin kadın, 15’inin çocuk ve birinin de bebek olduğu belirlendi.
Uçak kazası kurbanlarının aileleri, olayın sorumlusu üst düzey yetkililer hakkında, 24 Ocak 2020 tarihinde Kanada’daki Toronto Mahkemesi’nde dava açtı. Mağdur aileler, İran devletinden kaza ile ilgili tazminat talep etti. İran, düşürülen uçakta hayatını kaybedenlerin ailelerine 150 bin dolar tazminat ödeme kararı aldığını duyurdu.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Şehit ile Gaziler Vakfı Başkanı Said Evhadi, 3 Ocak 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, “yanlışlıkla” düşürülen Ukrayna yolcu uçağında hayatını kaybeden İranlılardan 127’sinin “şehit” sayıldığını söyledi. Kazada ölenlerin aileleri, suçluların bir an önce yargılanmasını istedi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, 29 Aralık 2020’deki demecinde, Tahran’da düşürülen Ukrayna Havayollarına ait uçağa ilişkin, İran’ın “adaletten kaçmasına izin vermeyeceklerini” belirtti.
Obozrevatel haber ajansına 5 Ocak 2021’de konuşan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, İran’ın Ukrayna uçağının düşürülmesi ile ilgili hazırladığı teknik raporu ülkesine ilettiğini aktardı. Bundan sonra rapor metnine kendi not ve uyarılarını eklemek için Ukrayna’nın iki ayı olduğunu ifade eden Kuleba, “Proje tasarısı tam 31 Aralık’ta elimize geçti. Yılbaşı hediyesi gibi. Not ve uyarıları hazırlamak için iki ayımız var. İlerlemek için bu çok önemli bir aşama. Bu aşama olmadan tazminat ödenmesini ve suçluların adalete teslim edilmesini sağlamak mümkün değil.” dedi. Tahran Askeri Başsavcısı Gulam Abbas Türki, Ukrayna uçağının vurularak düşürülmesinin ardından bir yıl geride kalırken soruşturma kapsamında yalnızca 1 kişinin tutuklandığını açıkladı.