İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonunca Vecihi Hürkuş’un 21 Mayıs 1916’da ‘ilk yalnız uçuşu’ anısına düzenlenen ‘Tayyareci Vecihi Hürkuş’ konulu toplantı, 28 Mayıs 2019 Salı günü sat 13.00’da baro merkez bina konferans salonunda yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Nazlı Can, havacılık hukukunun tarihçesi hakkında bilgi verdi. Havacılık hukukuna ilişkin ilk ciddi ve kapsamlı mevzuatın Belçikalı avukatların kurduğu Uluslararası Hukuk Enstitüsü ile başladığını belirten Can, bu enstitünün ihtilafların çözümüne ilişkin yaptığı başarılı çalışmalarla Nobel Barış Ödülüne hak kazandığını söyledi.
Uluslararası Hukuk Enstitüsü’nün kurulmasından bir süre sonra, 1889 yılında Fransa’da ilk kez Havacılık üzerine bir kongre toplandığını belirten Nazlı Can, 1905’de uçağın icat edilmesi ile beraber yeni bir dönemin başladığını bildirdi. Uçakların askeri amaçla savaşta kullanılmaya başlandığını, Vecihi Hürkuş’un da Balkanlarda savaşa katıldığını kaydeden Can, Paris Konvansiyonu ile hava seyrüseferlerinin başladığını ve bundan sonra havacılıkta baş döndürücü gelişmelerin yaşandığını anlattı.
İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu Üyesi ve Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Bahadır Gürer, Vecihi Hürkuş’un hayatı hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
İstanbul Barosu,Tayyareci Vecihi Hürkuş anısına etkinlik düzenleniyorVecihi Hürkuş’un kendisini ‘Türk havacılığının çalışmak için çırpınan bir hizmetkârı’ olarak nitelediğini belirten Gürer, “Amacına ulaşmak için her yolu başarı ile kullanan bir hizmetkâr. Vecihi Hürkuş, bir uçak makinisti, sade bir pilot olmanın ötesinde, bir savaş pilotu, bir test pilotudur. Kendi uçaklarının ve davet edildiği ülkelerdeki uçakların test uçuşlarını yapıyor. O aynı zamanda bir akrobasi pilotu, pek çok öğrenci yetiştiren bir eğitmen pilottur” dedi.
Vecihi Hürkuş’un Türkiye’nin ilk yerli uçağını tasarlayan ve üreten, Türk pilot, mühendis ve asker niteliklerinin de bulunduğunun altını çizen Gürer, Hürkuş’un Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olduğunu kaydederek, başarıları sonucunda kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ve TBMM tarafından 3 adet takdirname alan tek kişi olduğunu bildirdi.
Vecihi Hürkuş’un Kurtuluş Savaşı’nda ilk ve son uçuşu yapan pilot olarak bilindiğini hatırlatan Bahadır Gürer, “1912 yılından itibaren Balkan Savaşı’na gönüllü olarak katılan Vecihi Hürkuş, Ruslarla mücadele edildiği dönemde uçağı vurulmuş, düşürülmüş, tutsak edilmiş ve kaçmayı başarmıştır” dedi.
1916 yılında ilk uçak kazasını yapan ve yaralanan Vecihi Hürkuş’un savaş sonrası kendini toparlayarak zaman kaybetmeden tayyare eğitimine devam ettiğini anlatan Gürer, mühendis ve pilot olarak ilk Türk uçağını imal ederek kendi eserini ortaya koyduğunu, 1930 yılında ikinci uçağını da yapan Hürkuş’un daha sonra şehirlerarası uçuşlar gerçekleştirdiğini bildirdi.
Bahadır Gürer, konuşmasının sonunda Vecihi Hürkuş’un çalışmalarıyla ilgili pek çok tarihi belge ve fotoğrafların da sunumunu gerçekleştirdi.
Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Nazlı Can, Bahadır Gürer’e Teşekkür Belgesi verdi.