İstanbul Havalimanı, ihalesi sürecinden uçuşları başlandığı bugüne kadar yoğun tartışma ve eleştirilerin gündemden düşmüyor.
Muhalif görüşleriyle bilinen iktisatçi yazar Mustafa Sönmez de bu kapsamda, Almonitortürkçe‘de yazdığı “İstanbul’da Havalimanı savaşları” köşe konulu yazısında bazı iddiaları gündeme getirdi.
Sönmez’in yazısında özetle şunları yazdı;
“…Başlangıçta 90 milyon yolcu kapasiteli kurulan havalimanı, yeterli talep bulsun diye yaklaşık 60 milyon yolcuya hizmet veren Atatürk Havalimanı kapatıldı. Asya yakasındaki 41 milyon yolcu kapasiteli Sabiha Gökçen’den de ulusal havayolu şirketi THY’nin uçuşlarının çekilmesi ve havalimanına dışarıdan yönelen talebin önünün yasaklarla kesilmesi planlanıyor.” ifadelerine yer verilirken, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü “Sabiha Gökçen Havalimanı’nın kapasite yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntıların önüne geçmek üzere” yeni hat başvurularının değerlendirilmeyeceğini açıkladı. Duyuruda, karara “hâlen devam etmekte olan bakım faaliyetleri ve yaşanan trafik yoğunluğu” gerekçe gösterildi. Bu karardan önce de THY, Sabiha Gökçen’den iç hat uçuşlarını çektiğini, dış hat uçuşlarını ise bir alt markası olan Anadolu Jet’e devrettiğini duyurmuştu. Böylece THY’nin pek çok uçuşu, Sabiha Gökçen’den alınıp İstanbul Havalimanı’na aktarıldı, Sabiha Gökçen’e yönelik uçuş başvuruları ise “kapasite yok” gerekçesiyle İstanbul Havalimanı’na yönlendiriliyor, yani İstanbul Havalimanı açıkça kayırılıyor.”
İstanbul Sabiha Gökçen’de kapasite boşluğu olduğu öne sürülüyor. Cumhuriyet gazetesine göre “Gazetemize konuşan konuya yakın sektör kaynakları, Sabiha Gökçen’in 2019’da yüzde 78’lik pist, yüzde 80’lik terminal kapasitesiyle çalıştığını belirtti. Kapasite sorunu yok, amaç açık biçimde yolcuları ve havayolu şirketlerini, Sabiha Gökçen yerine İstanbul Havalimanı’na yönlendirmek. “
Sektör kaynakları, Malezyalı bir kamu ortaklığı olan Malaysia Airports tarafından işletilen Sabiha Gökçen’in yıllık yolcu kapasitesinin 41 milyon olduğunu ancak 2019’da toplamda 35.5 milyon yolcuya hizmet verildiğini hatırlatarak yeni hat başvuruları için teknik bir kapasite sorunu olamayacağına dikkat çekiyorlar Sabiha Gökçen’de sürmekte olan yeni pist inşaatı ise dört yıldır bitmiyor. Bunun da uçuşların İstanbul Havalimanı’na yönlendirilmek istenmesiyle ilişkili olduğu yaygın bir kanı.
THY’nin 2019’da yolcu sayısı ve kârlılığı azaldı. Bunda 2019’da yaşanan ekonomik daralma kadar, taleplerin Sabiha Gökçen’den uçan Pegasus’a kayması da etkili oldu. Bu kaymaları önlemenin bir yolu olarak Sabiha Gökçen’de daraltıcı önlemlere başvuruluyor. Bu engellemelere, ülkesindeki 39 havaalanının yanına Sabiha Gökçen işletmeciliğini de ekleyen Malaysia Airports’un nasıl bir tepki vereceği ise merakla bekleniyor.
İstanbul Havalimanı projesinde finansman sorunlarının yaşanabileceğini iddia eden yazara göre, “Projenin finansman sorunları başarısızlık hâlinde iyice ağırlaşacak. İşletmeci şirket İGA’nın 6 milyar Avro’ya yakın borç yükü, dövizin fiyatının artması ile bilinmeyen büyüklükte kur farkları yarattı. Hedeflere ulaşılamazsa üstlenici grubu ağır bir finansman sorunu bekliyor. Dahası, havaalanının etrafına bir “havaalanı kenti” inşa etme hedefi ve bunun için tahsis edilmiş 4,2 bin hektar arazi var. Yeterli büyüme olmaz ise bu kent nasıl inşa edilecek? Evdeki hesap, burada da boşa çıkacak. “
” Havalimanının yüzde 70’ini kullanacak olan THY’nin havalimanı işletmesine önce yüzde 20, sonra yüzde 40 oranında ortak yapılmasının düşünüldüğü konuşuluyor” iddiasında bulunan Sönmez, “ortaklardan bazıların birbirine pay devrinden sonra THY’nin, 6 milyar Avro’luk kredinin bir kısmını da üstlenmiş olacağını, ancak gerçekte tüm borca, kamu kuruluşu DHMİ taahhüdü verildiği için borcun tamamı kamunun başına kalabileceğini” aktardı.