Yolculuklarda en can sıkıcı konuların başında valizlerin geç gelmesi ya da kaybolması gelir. Bu sebeple çoğu yolcu elzem olmadığı durumlarda uçak altına bagaj vermek yerine kabin bagajıyla uçağa binmeyi tercih ediyor. Ancak bu noktada da el bagajlarına yönelik havacılığın ve havayollarının boyutu, kilosu ve güvenlik öncelikli olarak içeriğine dair kısıtlamaları devreye giriyor. Bu sebeple tercihi evden çıkmadan, çantanızı hazırlama esnasında yapmanız gerekiyor.
Kabin ebatlarında bir el bagajı hazırlamak hem bilgi hem de adeta bir ustalık istiyor. Tecrübeli yolcular, el bagajlarını hazırlarken havayollarını ve havaalanı güvenlik prosedürlerini dikkate alarak hazırlık yaparken; tecrübesiz ve aceleci yolcular ise kabin bagajı hazırlarken ilginç hatalara imza atar. Havayolu yolcularının çoğunluğu ikinci grupta yer aldığından, bu yanlışlardan kurtulmanın ipuçlarını derleyip işinizi kolaylaştırmak istedim. Böylece hem paradan hem zamandan tasarruf eder hem de havalimanı güvenlik prosedürlerine takılmadan keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Buyurun bakalım hatalarınız nelermiş!
1- Sıvılarla uçağa nasıl binilir?
Havacılık güvenliği konusunda en titiz davranılan konularından başında uçağa alınabilecek sıvı malzeme miktarı geliyor. Bu sıvıların içine jel, diş macunu, şampuan, traş köpüğü gibi maddeler de dahil. Bu kısıtlamalar geçmişte yaşanan uçakta bombalı saldırı girişimlerinin bir sonucu getirildi. Artık dünyanın hiçbir yerinde, uçakta yanınıza alacağınız sıvıların toplamı 1 litreyi geçemez. Tek parçanın da 100 mililitreyi geçmemesi gerekiyor. 100 mililitreden az olan sıvıları ayrı ayrı küçük paketlere veya plastik torbaya koyarak kabin bagajına alabilirsiniz. Hediyelik eşyalar arasında en popülerlerinden olan kar kürelerindeki sıvılara da dikkat. Eğer kabine su, soda, alkol ya da buna benzer içeceklerden almak isterseniz, havalimanında güvenlikten geçip arındırılmış salona vardığınızda, büfe veya duty-free mağazalarından temin edebilirsiniz. Bebekler veya çocuklar için önemli ilaçlar veya besinler için bazı istisnalar var. Ancak uçuştan önce ilgili havayolunun yetkililerine danışmak gerekiyor.
2- Beyzbol sopasıyla uçağa binilir mi?
Her ülkenin uçakta yanınıza alıp alamayacağınız malzemeler konusunda bazı farklı uygulamaları olabiliyor, ama genel kurallar daha önemli. Dünyanın hiçbir yerinde, ateşli silahlar, patlayıcılar, beysbol sopaları veya benzer diğer spor malzemelerini, savunma amaçlı spreyler, bıçak ve jilet gibi keskin nesneleri uçağa alamazsınız. Mesela Airport programı için çekimlere giderken kamerayı sabitlemek için kullandığımız tripodu bile çoğunlukla yanımıza alamıyoruz. Makaslar, bıçaklar 4 inçten (bazı ülkelerde 6 inç) daha kısa olduğu sürece yanınıza alınabiliyor. Tırnak makasları ve tek kullanımlık tıraş bıçakları dünyanın birçok yerinde toplanıyor. Hatta bazı gelişmemiş ülkelerde kesici aletlere boyutuna bakılmadan izin verilmiyor. Son yılların en sıkıntısı konusu ise yedek güç kaynakları powerbank’ler. Büyükleri her zaman sıkıntı olabiliyor, ama markası ve cihazın detaylarını gösteren bilgilerin silik olması halinde de bazen kabine alınmayabiliyor.
3- Kolay ulaşılmayan siz olun?
El çantanızı veya kabin ebatlarındaki (cabin size) valizinizi hazırlarken güvenlik sırasında çıkarmak zorunda kalacaklarınıza dikkat edin. Ayrı paketlerde ve kolay ulaşılabilir olsun. Mesela laptop, tablet gibi cihazlarınızı kabin bagajınızda kolay ulaşabileceğiniz ve yokluğunu çabuk hissedeceğiniz yere koyun. Böylece hem güvenlik aşamasında çok fazla zaman kaybetmez, ekstra strese girmez hem de tüm çantanızı boşaltmak zorunda kalmazsınız. Daha önemlisi bazı acil durumlarda eşyalarınızı unutmazsınız.
4- Sınırları fazla zorlamayın?
Havayoluna ve uçulan sınıfa göre küçük farklılıklar olsa da kabine alabileceğiniz eşyalarınızın hem boyut hem de ağırlık limitleri var. Çoğunlukla 8 kilograma kadar izin verilen kabin bagajı sınırınızı uçuştan önce mutlaka havayolunun web sitesinden kontrol edin. Mesela Türk Hava Yolları, kabin içine alınan bagajların 55x40x23 ebatlarını aşmamasını istiyor. Bazı durumlarda check-in aşamasını atlatmış olsanız bile havayolları belirtilen ölçülere uyulması için biniş öncesinde kontrol yapabiliyor. Aksi bir durum olunca da valizinizle uçağın kapısında vedalaşmanız gerekebiliyor. Sınırları zorlamanın cezası olarak, yolculuk bitene kadar çantanın akıbetini düşünürsünüz. Bagaj teslim esnasında kantara çıkan el bagajınızın ağırlık limitini geçmesi durumunda diğer yolcuların önünde bin bir türlü hengâme de yaşayabilirsiniz. Karar sizin…
5- Ya sizi kapıda ayırırlarsa!
Kabin bagajınızı hazırladınız. İçendekiler, boyut ve ağırlık anlamında tüm kurallara uyuyor. Fakat tam uçağın kapısından girmek üzereyken havayolunun ilgili personeli, uçakta yer olmadığı için bagajınızı uçak altında taşımak zorunda olduklarını söyleyebilir. Bu duruma city line diye tarif edilen bölgesel uçuşların yapıldığı küçük yolcu uçaklarında sık rastlanır. Böyle hadiseleri Amerika’da iç hat uçuşlarında birkaç defa yaşadım. Böyle bir durumda karar vermek için fazla zamanınız olmaz. Bu sebeple valizinize kavuşana kadar acil ihtiyacınız olan cüzdan, pasaport, pahalı cihazlarınız, ilaçlarınız ya da aşağıda zarar görmesi muhtemel eşyalarınızı hızlıca yanınıza almanız gerekir. Tabii yedek bir plastik çantanız da bir kenarda olacak. Seyahat öncesi çantanızı hazırlarken, bu ihtimalleri dikkate alarak, ‘acil durumda yanıma almam gerekenler bölümü’ oluşturursanız sıkıntı yaşamazsınız.
6- Konforu uçurmaya ne dersiniz?
Çoğu havayolu, özellikle uzun uçuşlarda, uçuş sınıfına göre çeşitli kalite ve içeriklerde size ‘amentity kit’ adı verilen kişisel bir seyahat paketi/ çantası verir. Bu setin içinde uçuş süresince ihtiyacınız olacak diş fırçası ve macunu, nemlendirici, kulak tıkacı, çorap, göz maskesi gibi birkaç temel malzeme yer alır. Fakat bunların havayolu tarafından verilmeyeceğini hesaba katarak el bagajınızı hazırlamanızda fayda var. Ayrıca hijyeninize yardımcı olmak için antibakteriyel el temizleyici, yastık gibi ekstraları unutmamak lazım.(Güntay Şimşek-Habertürk)