Orta Asya’da Bağımsız bir Türk Devleti olan Kazakistan Cumhuriyeti, 20 milyona yakın nüfusu ve 2 milyon 724 bin 900 kilometre karelik yüzölçümü ile (Batı Avrupa’nın yüzölçümü kadar) dünyanın dokuzuncu büyük ülkesidir. Bu ülkede yatırım ve iş yapan yabancı şirketler arasında Türk şirketleri de bulunuyor. Örnek vermek gerekirse, Bulat Utemuratov Vakfı adına Accent Development Solutions’in yatırımcısı olduğu Kazakistan’ın Kyzylorda (Kızılorda) şehrindeki Korkyt Ata (Korkut Ata) Havalimanı’nda yapılmakta olan ve saatte 250 yolcu kapasiteli yeni terminalin, yerel ve uluslararası standartlara uygun şekilde tasarlanması için bir Türk şirketi olan GMW MIMARLIK tasarım lideri olarak seçildi. Ali Evrenay Özveren’ın Kurucu Ortağı olduğu GMW MIMARLIK şirketinin diğer yönetici ortağı Dicle Demircioğlu ve Pınar İlki Emekçi adında iki kadın mimar. Şubat 2024’te başlayan inşaatının 2024’ün son çeyreğinde bitmesi hedefleniyor.Kazak bozkırında İstanbul’dan 4 bin 400 kilometre uzakta, iklime ve yerel coğrafi şartlara uygun olarak inşaa edilen terminalin özellikleri şöyle; Tasarım, sadelikten ve verimlilikten ödün vermeden modern ve imgesel bir estetik sunmayı amaçlar. Kazak Kartalından ilham alınan terminal, GMW MİMARLIK’ın sürdürülebilir mimarlık anlayışının bir yansımasıdır ve Kazakistan’ın zengin kültürel mirasına ve çevresel ihtiyaçlarına saygı duyacak şekilde tasarlanmıştır. Sürdürülebilirlik, işlevsellik ve estetik odaklı olan bu terminal hem yolcular hem havayolları hem de terminal işletmecisi için havalimanı deneyimini yeniden tanımlamayı vaat ediyor. Terminalin dış kabuğu, Kyzylorda’nın +40 ile -30 derece arasında değişen iklim şartlarına rağmen içeride konfor sıcaklıklarını optimum bir şekilde sağlamak üzere titizlikle tasarlandı.
GMW MİMARLIK’ın terminal planlamasını yönlendiren temel prensipler ise şöyle sıralanmaktadır;
Yolcu dolaşımı: Basit ve bütüncül bir şema ile yolculara hem kara tarafından hava tarafına hem de hava tarafından kara tarafına net bir güzergah sunulması hedeflenmiş, yol ve yön bulabilmenin yanında kat değişikliklerini ve yürüme mesafelerini en aza indirgemeyi hedeflerken, aynı zamanda farklı yolcu tiplerinin birbirleri ile çakışmasını önlemeyi amaçlar.
Güvenlik: Terminal planlamasında, ICAO düzenlemelerine uygun olarak farklı yolcu kategorileri arasındaki ayırım dikkate alınmış, gelen ve giden yolcuların birbirleriyle karışmaması mimari planlama ile sağlanmıştır.
İşletme verimliliği: Terminalin hem kara tarafında hem de hava tarafında yolcu kapasitesine yanıt vermek için tüm yolcu işlem alanları için kapasite hesapları yapılmış ve bu doğrultuda belirlenen ihtiyaçlara göre mekânsal tasarım şekillendirilmiştir. Havalimanı işletmesinde büyük öneme sahip olan bagaj sisteminin verimliliği ise dikkatle ele alınmış, bu amaçla check-in ve bagaj alım salonlarının arkasında, aprona doğrudan erişimli tek ve merkezi bir bagaj işlem alanı konumlandırılarak kesintisiz bir operasyona olanak sağlanmıştır.
Yerel faktörler: Terminal tasarımında, yolcu demografisi, işlem süreleri, kullanım alışkanlıkları ve paydaş gereksinimleri de dahil olmak üzere Kyzylorda ve Kazakistan’a ait özgü yerel bilgiler dikkatle ele alınmıştır.
*
YILIN 200 GÜNÜNÜ HAVADA GEÇİRDİM
TAV Havalimanları Holding’ten basına yapılan açıklamada “1 Mayıs 2024 itibariyle, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Sani Şener’in (KTÜ’den fahri doktora) 27 yıl sonra görevi bıraktığı” belirtiliyordu. Şener kimdi? Havacılıkta 27 yılda neler yaptı ve TAV gurubuna nasıl bir katkısı oldu?
TAV Havalimanları Holding’ten basına yapılan açıklamada “1 Mayıs 2024 itibariyle, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Sani Şener’in (KTÜ’den fahri doktora) 27 yıl sonra görevi bıraktığı” belirtiliyordu. Şener kimdi? Havacılıkta 27 yılda neler yaptı ve TAV gurubuna nasıl bir katkısı oldu?
Ben, Sani Şener’den önce CHP’den beş dönem Trabzon Milletvekilliği, Orman ve Devlet Bakanlığı yapan merhum babası Ahmet Şener’i tanıdım. Ardından Trabzonspor Başkanlığı yapan, ağabeyi, iş insanı Sadri Şener’i, sonra da KTÜ Öğretim Üyeliği ve Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü yapan ablası Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu’nu tanıdım. En son olarak da Sani Şener’le Trabzon’da tesadüfen tanıştık.
90’lı yılların ortasında tanıştığımızda kot pantolonlu, motosiklet kullanan, havacılığa değil, denize meraklı TED Ankara Koleji ve Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu genç bir makine mühendisiydi. Aradan birkaç yıl geçtiğinde onun havacılık sektörüne girdiğini gördüm. Atatürk Havalimanı yeni bir döneme girerken adı duyulan TAV Konsorsiyumu’nda (Tepe Gurubu, Akfen Gurubu ve Viyana Havalimanı ortaklığı) şirket ortağı ve üst yönetici olarak yer aldı ve maratona başladı. 1997 yılında Atatürk Havalimanı’nın Yap-İşlet-Devret (Y.İ.D) yöntemiyle ihalesini alan TAV’ın, bu meydanı kısa sürede yeni çehresine kavuşturup 2000 yılında hizmete açtığı ilk günkü töreni ve Sani Bey’in heyecanını dün gibi net hatırlıyorum. Atatürk Havalimanı ile işe başlayan ve havacılığı burada öğrenen Sani Bey, tam 25 yıl İcra Kurulu Başkanlığı ve son iki yılda da Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptığı TAV Havalimanları Holding’te tabiri uygun düşerse bu işin kitabını yazdı. Doktor unvanın yanına bence ordinaryüs unvanını da ekledi.
Havalimanı işletmeciliğinde, Y.İ.D projeleriyle diğer şirketlere öncü ve örnek oldular. Dünya onları izledi. TAV Havalimanları Holding’te ortaklığı devam edecek olan ve ana yapıdan ayrılarak 2006’da bağımsız yeni bir şirket olarak kurulan ve Orta Doğu’da önemli işlere imza atan TAV İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapmaya devam edecek. Yani, yine iş başında. 1955 doğumlu olan Sani Bey, ayrıca oğlu Ahmet Ozan Şener’e emanet ettiği, havalimanı inşaatları yapmakta olan Sera Yapı’ya üst akıl olarak göz kulak olmaya da tabii devam edecek. TAV, Türkiye’de havalimanı işletme konusunda öncü olurken, dünyada da adını duyuran büyük bir marka oldu. 2012’de Fransız havalimanı işletmecisi Aeroports de Paris (ADP) TAV’ın yüzde 38’ini 874 milyon dolara alınca daha da dikkat çekti ve yeni ufuklara açıldı.
Sani Bey ile ilgili olarak 20 yıl önce bir yazı kaleme almış, son olarak onunla Atatürk Havalimanı’nı yapan, işleten ve devretmek zorunda kalan yönetici sıfatıyla 2019’da bir söyleşi yapmıştık. O söyleşide yılın 200 gününü havada geçirdiğini, bundan da hiç şikayetçi olmadığını söylemiş, siyaset için ne düşünüyorsunuz dediğimde “CHP’li babanın liberal ve demokrat oğluyum’ diyerek uzak duruşunu açıklamıştı. Ta o zaman bu ayrılığın takvimini açık seçik anlatmış, “Ben 2021 yılına kadar CEO’luk görevimi sürdüreceğim. Dört yıl da Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam edeceğim. Yani, 2025’e kadar buradayım. Ardından Sera Yapı’ya döner sonra da emekli olur, torunlarla oynarım.’ demişti. Fakat, ayrılık 7 ay kadar erken oldu. O söyleşide, 10 milyar dolar değerinde olan Atatürk Havalimanı’nı terk etme öncesinde personelin yüzde 85’ine iş bulduğunu, 5 bin 700 kişinin işsiz kalmaması için uğraştığını söylemişti.
Sani Şener, bilgi ve birikimini gençlerle paylaşmaktan çok mutlu olan ve fırsat buldukça üniversitelerde konferanslar veren farklı bir yönetici örneği oldu. Bence heba edilen Atatürk Havalimanı tesislerinde dünya çapında havacılık üniversitesi kurup, başına da Sani Bey’i getirmek yapılacak en doğru iş olurdu derim. Yanılıyor muyum acep? Sani Şener, bayrağı arkadaşlarına devrederken, onların da daha büyük başarılara imza atacağını söyleyip onlara güvendiğinin altını çiziyordu. Havalimanı finansmanı, geliştirme ve işletmeciliğinde küresel bir marka olan TAV Havalimanları Holding, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Bodrum- Milas ve Alanya Gazipaşa’yı tek başına işletirken, genişletilmesi süren Antalya Havalimanı’nda Alman ortağı Fraport ile uyumlu bir iş birliği sergiliyor. 2023 yılında 96 milyon yolcuya hizmet verilmesi TAV’ın ve yöneticilerinin başarılı olduğunun en önemli göstergesidir.
Türkiye, dışında K. Makedonya, Gürcistan, Kazakistan, Tunus, Letonya, Suudi Arabistan ve Hırvatistan’da 15 havalimanında faaliyet gösteren TAV Havalimanları Holding iştirakleriyle gümrüksüz mağazacılık, yiyecek-içecek, yer hizmetleri, bilişim, özel güvenlik ve ticari işler olmak üzere havalimanı operasyonun her adımında değişik hizmetler veriyor. TAV Topluluğu 24 şirketle, 33 ülkede faaliyette olup, 8 ülkede 15 havalimanı, 27 ülkede 110 havalimanında da servis şirketleriyle ticari gücünü dünyaya gösteriyor. İşte bu nedenledir ki TAV’ın başarısı Harward Business Scholl’da vaka çalışması (Case study) olmuştur. Tüm bu başarılarda lider olarak önde giden Sani Şener’in tecrübelerini daha uzun yıllar yol arkadaşlarıyla paylaşıp yararlı işler yapacağından eminim. Torunlarını sevmek veya balık tutmak için henüz erken bir yaşta olan Sani Bey’e sağlık ve mutluluk dilerim. Türk sivil havacılığı onu unutmayacak. Mutlu yarınlar Türkiye’m.