Net Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Hande Tibuk, “Son zamanlarda Türk Hava Kurumu ve sahibi olduğu Laleli’deki otel ile ilgili basında yer alan haberler üzerine açıklama yapmayı eski kiracı ve hak sahibi sıfatımızla Net Holding A.Ş. olarak gerekli görüyoruz” dedi.
Son zamanlarda Türk Hava Kurumu ve sahibi olduğu Laleli’deki otel ile ilgili basında yer alan haberler üzerine açıklama yapmayı eski kiracı ve hak sahibi sıfatıyla Net Holding A.Ş. olarak gerekli gördüklerini belirten Hande Tibuk, “Basında yer alan Türk Hava Kurumu ile ilgili tüm haberlerde Tayyare Apartmanları’nın ilk defa 2006 yılında otel olarak kiralandığı ve işletilmeye başlandığı izlenimi verilmektedir ve konu ile ilgili en önemli detay görmezden gelinmiştir.
Haberlerde, Türk turizmine kurulduğu 1974 yılından beri çok büyük hizmetler vermiş, yenilikler getirmiş, turizmin bugünlere gelmesine öncülük etmiş, Türk turizminin sancak gemisi Net Holding’in söz konusu Tayyare Apartmanları’nı büyük zorluklara rağmen, 5 yıldızlı otele dönüştürüp 1987 yılında uluslararası bir zincir olan Ramada International ortaklığında Ramada Laleli olarak hizmete sokmuş olması yok sayılmıştır” dedi.
Bu nedenlerle kamuoyunu Tayyare Apartmanları ile ilgili doğru bilgilendirmek istediklerini belirten Hande Tibuk, bilinmesini istediği gerçekleri şöyle sıraladı:
* Tayyare Apartmanları 4 ayrı metruk bina halinde iken; Göksel Denizcilik Ticaret A.Ş. tarafından 16.05.1985 senesinde otel olarak restore edilip işletilmesi koşulu ile 2 yıl onarım süresi olmak üzere 22 yıl süre ile Türk Hava Kurumu’ndan kiralanmıştır.
* Net Holding A.Ş. ile Göksel Denizcilik Ticaret A.Ş. birlikte yatırımı gerçekleştirecek yatırımcı bir firma olarak Loytaş Laleli Otelcilik Yatırım Turizm ve Ticaret A.Ş. kurulmuştur.
* 1987 tarihinde 27.000.000 USD harcanarak yatırımı tamamlanan ve İstanbul’un ilk kentsel dönüşümü sayılabilecek olan bu proje, Net Holding’in Ramada International ile yaptığı ortaklık altında Ramada Laleli olarak işletilmeye başlanmıştır.
* 1993 tarihinde Ramada International ile anlaşma feshedildikten sonra şirketimiz tarafından Merit Antique Otel olarak işletilmeye devam edilmiştir.
* Şirketimizin bilgisi dışında, şirketimiz aleyhine şahsi çıkar elde etmek amacıyla kötü niyetle tesis edilen ve yok hükmünde olduğu karar bağlanmış olan imza sirkülerinde yer alan imzalarla hazırlanmış tahliye taahhüdü kullanılarak, gayrı nizami biçimde, maddi ve manevi haklarımız hiçe sayılarak 06.09.2004 tarihinde tahliye gerçekleştirilmiştir.
* Haksız tahliyeden sonra, söz konusu otelin 02.05.2005 tarihinde yapılan ihalesinde, kira sözleşmesine göre şirketimizin rüçhan hakkı bulunduğu halde şirketimizin öncelik hakkının kullanılmasına imkan verilmeyerek, ihalede daha az teklif veren ve Otel işletmeciliği ile ilgisi bulunmayan Naz Giyim Ltd. Şti.’ne ihale verilmiştir.
* Otelin tahliye edilişinden, yeniden ihale edilerek başka bir şirkete kiralanması süreci boyunca haksız fiiller zincirinin gerçekleşmesi neticesinde şirketlerimiz mağdur olmuşlardır. Böylece sadece şirketlerimizin mağduriyetine değil, ülke ekonomisi ve turizminin de olumsuz etkilenmesine sebebiyet verilmiştir.
* Türk Hava Kurumu Derneğinin teftiş raporlarının neticelerinde uygulanan idari ve/veya cezai işlem olup olmadığı hakkında bilgi edinmek için, şirketimiz 25.07.2019 tarihinde verdiği dilekçe ile ilgili yetkili kurumlara başvurmuştur.
“HUKUK CİNAYETİ”
“Tahliye edilişimiz sürecinden itibaren sözleşme ve protokollerle oteli ele geçirme oyunlarının, bunun için gerekli zeminin nasıl hazırlandığının ve güzide kurumun nasıl borç zafiyetine uğratıldığının yetkililerce denetim ve tespitinin yapılması ve detayları ile araştırılması gerekmektedir” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Haksız ve hukuka aykırılığın hukuk düzeni tarafından korunmayacağı’ ilkesine olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmeden, Net Holding olarak 2003 yılından bu yana hukuk mücadelemizi devam ettirmekteyiz. Haksız tahliyenin yapıldığı dönemin incelenmesi halinde, Yönetim Kurulu Başkanımız Besim Tibuk’un özellikle 28 Şubat döneminde askeri vesayete ve darbeci zihniyete karşı açık olarak cesurca mücadele verdiği hatırlanacaktır.
Türk Hava Kurumu yöneticileri ile ilgili son dönemde çıkan; içinde istifa, tehdit ve FETÖ suçlamaları barındıran haberler de düşündürücüdür. 2003 yılından beri devam eden hukuk mücadelemiz hukuk fakültesinde, ‘Hukuk cinayeti vaka incelemesi’ olarak kullanılmalıdır.”