Perşembe, Ekim 24, 2024

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

Macaristan, havacılık yakıtlarına asgari vergilendirmenin 2049 yılına kadar ertelenmesini önerdi

Demiryolu ve karayolu taşımacılığında kullanılan dizel, benzin ve elektrik ağır bir şekilde vergilendirilirken, havayolları ve deniz taşımacılığı yakıtlarında vergi uygulanmamakta. Bu durum çevreye zararlı seyahat tercihlerini teşvik edebilir.

Macaristan, çevrecilerin tepkisine yol açan Avrupa enerji vergilendirme kuralları reformunun önündeki engeli kaldırmak için 21. yüzyılın ortalarından önce, havacılık yakıtlarına asgari vergilendirme fikrinden vazgeçmek istiyor.

Avrupa Komisyonu üç yıl önce, 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarında yüzde 55’lik bir kesinti hedefine ulaşmak için, havacılık ve denizcilik yakıtları için genel muafiyetin kaldırılması önerisini de içeren bir önlem paketinin parçası olarak 2003 Enerji Vergilendirme Direktifi’nde bir reform önerdi.

Ancak vergi konusunun, AB mevzuatının ancak 27 üye ülkenin tamamının oy birliğiyle desteklenmesi halinde yasalaşabildiği az sayıdaki politika alanından biri olması nedeniyle tasarı defalarca ertelendi.

Euronews tarafından görülen ve hükümetler arası görüşmelerdeki çıkmazı kırmayı amaçlayan bir uzlaşma önerisinde, AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten Macaristan, havacılık ve denizcilik yakıtlarına asgari vergilendirmenin 2049 yılına kadar ertelenmesini önerdi.

Brüksel’deki STK grubu Transport & Environment’ın havacılık konularındaki baş kampanya sorumlusu Jo Dardenne’e göre bu fikir, AB’nin iklim politikası hedefleriyle taban tabana zıt.

Dardenne, “Jet ve denizcilik yakıt vergisi uygulamasını sonsuza kadar olmasa bile 2049 yılına erteleme önerisinin saçmalığını anlatacak kelime bulmak zor,” dedi. “Macar hükümeti bu teklifiyle, Yeşil Mutabakat’ın bu son parçasının kirli yakıtlara bir fiyat koyma amacını tamamen ortadan kaldırmıştır,” diyerek ekledi.

Buna karşın, Alines For Europe (A4E) lobi grubu tarafından temsil edilen Avrupa havacılık sektörü, havayolu şirketlerinin halihazırda “önemli miktarlarda vergi” ödediğini ve 2030 yılına kadar Lufhansa Group ve Ryanair’i de içeren üyelerinin AB emisyon ticaret sistemi kapsamındaki izinler için “10 milyar euro’nun üzerinde” ödeme yapacağını iddia etti.

A4E sözcüsü Kevin Hines Euronews’e yaptığı açıklamada, “Havacılık yakıt vergisi ters etki yaratacak, Avrupa havayolu sektörünün rekabet gücünü tehlikeye atacak ve potansiyel olarak yolcuları AB dışındaki havalimanlarına yönlendirecektir,” dedi. Hines, grup üyelerinin 2030 yılına kadar 165 milyar euro’luk yeni uçak yatırımının yanı sıra sürdürülebilir havacılık yakıtı geliştirmeye 14,8 milyar euro yatırım yapmayı planladığını söyledi.

Beş yıl önce birçok AB hükümeti havayolu yakıtlarının vergilendirilmesi fikrinin arkasında durmuş, Hollanda 2019’da konuyla ilgili bir konferansa ev sahipliği yapmış, Belçika, Fransa, İsveç ve Lüksemburg da bu fikre destek vermiş, Avrupa Komisyonu ise 2021’de reform tasarısını sunmadan önce bunun Avrupa ekonomisi üzerinde ihmal edilebilir bir etkisi olacağı sonucuna varmıştı.

Daha yakın bir zamanda, AB iklim komiseri Wopke Hoekstra geçtiğimiz Ekim ayında bir parlamento oturumunda milletvekillerine durumun değişmemiş olmasının “saçmalık” olduğunu söyledi. Hollandalı eski bakan, “Arabamla bir benzin istasyonuna gittiğimde, pompaya ödediğim paranın yüzde 50 ila 60’ı vergidir,” dedi. “Ancak bir jete yakıt ikmali yapıldığında hiçbir vergi alınmıyor. Sıfır.”

Geçen yıl Dubai’de düzenlenen COP28 iklim zirvesinde Hollanda, havacılık ve deniz taşımacılığına “özel önem” verilmesi çağrısında bulunan, fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılmasına ilişkin ortak bir bildiriye öncülük etti. Bildiri Antigua ve Barbuda, Avusturya, Belçika, Kanada, Kosta Rika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İrlanda, Lüksemburg ve İspanya tarafından imzalandı.

Ancak AB’nin konuyla ilgili müzakereleri uzayacak gibi görünüyor. Hükümet delegelerinin 16 Eylül’de Brüksel’de kapalı kapılar ardında Macaristan’ın uzlaşma önerisini görüşmesi planlanıyor.

Dardenne, “Jet ve denizcilik yakıt vergisi uygulamasını sonsuza kadar olmasa bile 2049 yılına erteleme önerisinin saçmalığını anlatacak kelime bulmak zor,” dedi. “Macar hükümeti bu teklifiyle, Yeşil Mutabakat’ın bu son parçasının kirli yakıtlara bir fiyat koyma amacını tamamen ortadan kaldırmıştır,” diyerek ekledi.

Buna karşın, Alines For Europe (A4E) lobi grubu tarafından temsil edilen Avrupa havacılık sektörü, havayolu şirketlerinin halihazırda “önemli miktarlarda vergi” ödediğini ve 2030 yılına kadar Lufhansa Group ve Ryanair’i de içeren üyelerinin AB emisyon ticaret sistemi kapsamındaki izinler için “10 milyar euro’nun üzerinde” ödeme yapacağını iddia etti.

A4E sözcüsü Kevin Hines Euronews’e yaptığı açıklamada, “Havacılık yakıt vergisi ters etki yaratacak, Avrupa havayolu sektörünün rekabet gücünü tehlikeye atacak ve potansiyel olarak yolcuları AB dışındaki havalimanlarına yönlendirecektir,” dedi. Hines, grup üyelerinin 2030 yılına kadar 165 milyar euro’luk yeni uçak yatırımının yanı sıra sürdürülebilir havacılık yakıtı geliştirmeye 14,8 milyar euro yatırım yapmayı planladığını söyledi.

Beş yıl önce birçok AB hükümeti havayolu yakıtlarının vergilendirilmesi fikrinin arkasında durmuş, Hollanda 2019’da konuyla ilgili bir konferansa ev sahipliği yapmış, Belçika, Fransa, İsveç ve Lüksemburg da bu fikre destek vermiş, Avrupa Komisyonu ise 2021’de reform tasarısını sunmadan önce bunun Avrupa ekonomisi üzerinde ihmal edilebilir bir etkisi olacağı sonucuna varmıştı.

Daha yakın bir zamanda, AB iklim komiseri Wopke Hoekstra geçtiğimiz Ekim ayında bir parlamento oturumunda milletvekillerine durumun değişmemiş olmasının “saçmalık” olduğunu söyledi. Hollandalı eski bakan, “Arabamla bir benzin istasyonuna gittiğimde, pompaya ödediğim paranın yüzde 50 ila 60’ı vergidir,” dedi. “Ancak bir jete yakıt ikmali yapıldığında hiçbir vergi alınmıyor. Sıfır.”

Geçen yıl Dubai’de düzenlenen COP28 iklim zirvesinde Hollanda, havacılık ve deniz taşımacılığına “özel önem” verilmesi çağrısında bulunan, fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılmasına ilişkin ortak bir bildiriye öncülük etti. Bildiri Antigua ve Barbuda, Avusturya, Belçika, Kanada, Kosta Rika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İrlanda, Lüksemburg ve İspanya tarafından imzalandı.

Ancak AB’nin konuyla ilgili müzakereleri uzayacak gibi görünüyor. Hükümet delegelerinin 16 Eylül’de Brüksel’de kapalı kapılar ardında Macaristan’ın uzlaşma önerisini görüşmesi planlanıyor.

Avrupa Parlamentosu’nda (AP) da benzer bir çıkmaza girildi ve meclisin bu konudaki baş müzakerecisi Johan van Overtveldt, Temmuz ayında yeniden seçilen sağcı ECR grubunun Belçikalı bir üyesi, bölücü bir figür olduğunu kanıtladı.

Van Overtveldt, Nisan ayında ekonomik ve mali işler komitesinde teklife ilişkin oylamayı tartışmalı bir şekilde rafa kaldırdığında, “Eğer oy vermek daha yüksek vergileri göze almak ve nükleer enerjiye hayır demek anlamına geliyorsa, o zaman hiç oy vermemeyi tercih ederim,” demişti.

Facebook ile Yorum Yapın

ÇOK OKUNANLAR