Midyeler havacılığın en büyük cevaplanmamış gizemlerinden birinin anahtarını elinde tutabilir mi?
Bir grup bilim insanı, Mart 2014’te ortadan kaybolan talihsiz MH370 uçuşundaki sürüklenme yolunu ve enkazın kaynağını yeniden oluşturabilecek yeni bir teknik geliştirdi.
AGU Advances dergisinde yayınlanan yöntem , uçağa ait bir flaperondan ilham alınarak tasarlandı. Flaperon, Temmuz 2015’te Lepas anatifera midyesi ile kaplı Reunion Adası’nda karaya çıktı.
Araştırmacı bilim adamı Doçent Gregory Herbert, “Flaperon midyelerle kaplıydı ve bunu görür görmez hemen arama araştırmacılarına e-posta göndermeye başladım çünkü kabuklarının jeokimyasının kaza mahalline dair ipuçları sağlayabileceğini biliyordum” görüşünde.
Midyeler kabuklarını her gün büyüterek ağaç halkalarına benzer katmanlar oluşturur. Her katmanın kimyası, oluştuğu andaki çevredeki suyun sıcaklığına göre belirlenir.
Herbert daha önce bu yöntemi dev at kabuklularının yaşlarını ve yok olma riskini belirlemek ve Jamestown kolonisinin ortadan kaybolmasını çevreleyen çevresel koşulları araştırmak için kullanmıştı.
Herbert, flaperonu inceleyen ilk biyologlardan biri olan Fransız bilim adamı Joseph Poupin’in, en büyük midyelerin kazadan kısa bir süre sonra uçak parçasının üzerine yerleşmiş olabileceğini ve kaza yerinin parçanın bulunduğu yerden çok uzakta olmadığını öne sürdüğünü açıkladı.
Herbert, “Ne yazık ki, en büyük ve en eski midyeler henüz araştırma için uygun hale getirilmedi, ancak bu çalışmayla, bu yöntemin, çarpışmadan kısa bir süre sonra enkaz üzerinde kolonize olan ve geriye doğru tam bir sürüklenme yolunu yeniden inşa eden bir midyeye uygulanabileceğini kanıtladık.” vurgusunda bulunuyor.
Malezya Hava Yollarının MH370 sefer sayılı B777 tipi yolcu uçağı, Kuala Lumpur Uluslararası Havaalanı’ndan kalktıktan ve Pekin’e giden talihsiz rotasına doğru yola çıktıktan sonra radardan kaybolmuştu.
8 Mart 2014’te 239 kişiyle kaybolan uçağın planlanan uçuş rotasından açıklanamayan bir U dönüşü yaptığı, ardından kaybolmadan önce Malay Yarımadası ve Malakka Boğazı’na geri dönerken görülebildiği tespit edilmişti.
Uçağın kaybolmasından bu yana geçen yıllarda, Mauritius, Madagaskar, Tanzanya ve Güney Afrika’da MH370 enkazının bazı parçaları karaya vurmuştu.