Türkiye’nin dün Rusya’dan teslim aldığı S-400 hava savunma füze sistemini ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere muhalefet sahiplenirken; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “ülke güvenliğini sağlamak hak” görüşünü paylaştı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ABD Senatosu başta olmak üzere Amerika’da Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi almasına yönelik tepkilere karşılık “coğrafya” anımsatması yaptı. ABD Senatosu’nun yaptırım yaklaşımı sergilemekten öte önce Türkiye’nin hangi coğrafyada yer aldığına bakması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin bulunduğu coğrafya stratejik bir bölge. Türkiye bir ateş çemberi içinde” diyerek Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlama hakkıyla Rusya’dan savunma sistemi almasını desteklediklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi’nin yaptığı Adalet Parkı’nın açılışında soru üzerine Ankara’ya dünden itibaren teslimat süreci başlayan S-400 hava savunma füze sistemini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Yurt içinde, yurt dışında sağlamak zorundadır, bunun için gerekli önlemleri almak zorundadır. Eğer Türkiye zamanında Patriotların alımıyla ilgili başvurmuş ve Amerika bu talebi karşılamamışsa elbette ki Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için başka arayışlara girecektir. Senato’nun ve diğer siyasal organların Trump’a yönelik, ‘Türkiye’ye baskı kurulmalı’ diye baskılarını doğru bulmuyorum. Türkiye kendi bildiği yoldan devam edecektir, kendi güvenliğini sağlayacaktır. Bu Türkiye’nin hakkıdır, hukukudur” dedi.
Akşener: “Milli güvenliğimiz açısından elzemse elbette alınmalıdır”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de konuya ilişkin son açıklamasında “Bu konuda bilgimiz olmadığı için net bir fikrimiz de yok. Milli güvenliğimiz açısından elzemse elbette alınmalıdır. Türk Milleti’nin güvenliği riske atılamaz. Ama emin olun, ne amaçla alınıyor, ne için kullanılacak bilgimiz yok. Süreci şahsi bir alışveriş gibi yürütüyorlar” ifadesini kullanmıştı. Akşener, Türkiye’nin savunma ihtiyacını karşılamasına değil ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile satın alma sürecini yürütme biçimini eleştirmişti.