Cuma, Ekim 25, 2024

BU HAFTA İLK 5 HABER

Benzer Haberler

Musa Alioğlu: “Bakanlık ve SHGM için 31 Mayıs anlamsız mı? Dünya Kabin Memurları Günü sözde kutlandı”

Bundan 28 yıl kadar öncesine gidelim.
Gazeteciliğe zorunlu olarak ara verip charter uçuş yapan Air Alfa şirketinde basın danışmanlığını üstlenmiştim.
Cep telefonları henüz icad olunmadığı için bir gün rahmetli sanatçı Osman Yağmurdereli ofis telefonundan beni aradı. Hal ve hatır sorduktan sonra o hızlı konuşmasıyla asıl konuya girdi.
İçinde uçak sahnelerinin de geçeceği bir televizyon filmi çekeceklerini ve bu iş için de uçağa, haliyle de sponsora ihtiyaç duyduklarını söyleyip, destek istediğini söyledi.
Şirket üst yönetimini de tanıdığı için hayır cevabı gelmeyeceğini bildiği için ekibiyle ziyarete gelerek bana ve Kabin Hizmetleri Müdürümüz olan Ayşe Çakı arkadaşıma bilgi verdi.
Konu, onun deyimiyle bir hostesin özel hayatını anlatan bir aşk filmi olacaktı.
Senaryoyu anlattı bizler de dinledik. Gerçek hayatta yaşanmış bir olaymış.
Senaryoya göre bir bakan seyahatte tanıdığı bir kabin görevlisine (belki de amir) aşık olur ve olaylar sürer gider.
Osman Yağmurdereli, hostesin değil ama bu bakanın kim olduğunu bana söylediğinde doğrusu çok şaşırdım.
Bugün, Osman Bey de, o sayın bakan da hayatta olmadığı için isim vererek hatıralarına saygısızlık edemem.
Konuyu ve kişileri bilenler biliyordur.
Gün geldi, Atatürk Havalimanı’ndan (AHL) gerekli izinler alındı. “Bir aşkın bittiği yer” adlı filmin başrollerinde hostes Ayça’yı Aydan Şener, bakanı ise Behzat Uygur canlandırıyordu. Filmin yönetmenliğini de Veli Çelik yapıyordu. Osman Bey’in bir iki günde biter dediği, 60 kadar figüranın da rol aldığı çekimler AHL’de bir hafta sürdü.
Senaryo gereği, Bakan’ın Hollanda’ya gitmesi gerektiği için, aynı uçakla Amsterdam’a seyahat gerçekleştirildi.
Gerçek kaptanlar filmde görev almayı etik bulmadıkları için Osman Abi’nin yoğun ısrarıyla kaptan rolünü benim üstlendiğim filmin çekimleri bitirildi. Ardından çok geçmedi fragman denilen ön tanıtımlar, o zamanın en ünlü kanallarından Magic Box’ta dönmeye başladı ve film yayınlandı.
Basında olumlu, olumsuz birçok yazı çıktı. Ben gelişmeleri takip ederken bir telefon geldi. Arayan, o zamanlar adı Türk Hava Yolları Kabin Memurları Derneği olan TASSA’nın Başkanı THY Kabin Amiri Yasemin Yurttagülen idi.
İlk sözü “Musa Bey, çok teessüf ediyorum. Sizin şirketinizde hostesler böyle mi davranıyor? Bu filmi çeken Osman Bey’i, sizleri kınıyorum” oldu.
Senaryoyu ayrıntılı okumadığımızı ve bazı sahnelerin sonradan eklendiğini söyleyerek bizim de bu duruma çok üzüldüğümüzü belirttik. O sıralarda
televizyonlar, sosyal medya yaygın olmadığı için konu çok da duyulmadı ve öylece kapandı gitti. Film, yıllarca yılda üç beş kez tekraren yayınlandı.
Yaşanmış bu hikayeyi neden anlattım.
Geride kalan Mayıs ayının son günü olan 31 Mayıs Dünya Kabin Memurları Günü idi. Sessiz sedasız kutlanıverdi.
Ne, adında Ulaştırma olan Bakanlık, ne de varlık sebebi arasında kabin memurlarının da olduğu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bir tören yapmadı.
THY ve diğer şirketler neler yaptı, ben görmedim dersem kimse alınmasın.
Sadece sosyal medyada bir kaç satır yazmakla andık demek olmaz olamaz.
Şimdilerde tüm havayolu şirketlerinin mensuplarını bünyesinde barındıran TASSA (Türkiye Havayolu Kabin Memurları Derneği) ve de mesleğin
duayenlerinin üye olduğu (AARFA) Emekli Kabin Memurları Derneği de olmazsa, toplumun böyle bir gün olduğundan ve böyle bir meslek olduğundan haberi olmayacak. AARFA üyelerini benim de davetli olduğum tekne gazisinde buluşturdu.
Kabin memurluğu mesleğinin toplum nezdindeki algısını yüceltecek bütün girişimlere destek olmak görevimiz.
İyi ki varsınız. Gününüz kutlu olsun. Size sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Meslekte ömür tüketip emekli olanlara da aynı dilekleri sunarken, aramızdan ayrılanları da rahmetle yad ediyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Facebook ile Yorum Yapın

ÇOK OKUNANLAR