Pandemi sonrası havacılık sektöründe yaşananlar değerlendirildiğinde, yolcu hava taşımacılığının başlamasından bu yana havacılık sektöründe 2020 yılı başında başlayan COVID-19 salgınına kadar böylesine büyük bir kriz yaşanmadığı görülmektedir. Geçmişte yaşanan bölgeseler savaşlar, salgın hastalıklar ve zaman zaman oluşan uzun süreli ağır meteorolojik koşullar ve yanardağ patlamaları gibi durumlar havayollarınca bazı hatlarda seferlerin azaltılması, rotaların değiştirilmesi ve hatta bazı hatların kapatılması gibi tedbirlerin alınmasına yol açmıştı.
Fakat bu sefer Covid-19 Pandemisi tüm havacılık sektöründe uçuşların hemen hemen tamamının durmasına yol açtı. Temmuz ayı itibari ile kısıtlı da olsa uçuşların başlaması bir takım tedbirlerin dikkate alınması gereğini ortaya çıkardı.
Şimdi bunlara kısaca göz atalım;
1. Uçakların yaklaşık üç aydır uçmaması nedeniyle, detaylı teknik kontrolden geçirilmesi gereksinimi
2. Büyük çoğunluğu yaklaşık üç aydır uçmayan pilotların ve kabin memurlarının bilgilerini tazelemesi ve uçuşla ilgili bilhassa acil durum uygulamalarının gözden geçirilmesi için eğitim programı yapılması, uçuş ekiplerinin psikolojik durumlarının ve motivasyonlarının gözden geçirilmesi
3. Pandeminin devam etmesinden dolayı uçuş ekiplerinin hastalığa yakalanmaması için ciddi koruma önlemlerinin alınması
Yukarıda saydığımız gerekliliklerin Havacılık Sektörü içinde yer alan tüm taraflarca bilindiğine inanıyorum. Buna rağmen bu bilinirlik bir risk değerlendirmesi yapılarak sonuçları ortaya konmadığı takdirde hafife alınabilir ve hatta gözden kaçırılabilir. Bu tedbirler alınmadığı taktirde Pandemi öncesinden çok daha riskli bir dönem başlayacak demektir.
Öncelikle kokpit ekibinden başlayacak olursak, genelde yanlış bir kanı vardır, “uçak kullanmak da bisiklet kullanmak gibi kısa sürede hatırlanabilecek refleksiv bir uygulamadır”. Bisiklet kullanmanın çok basit kuralları olmasına rağmen uçağı kullanmanın çok karmaşık ve detaylı eğitim gerektiren uygulamaları vardır ve bunlar içerisinde refleks çok küçük yer tutar. Esas olan uçağı ve uçuşla ilgili bilmesi gereken nazari konuların tekrar hatırlanması ve simülatör eğitimlerinde acil durumlara ait konuların uçularak tekrar hatırlanması gerekecektir. Bu eğitimler ciddi bir şekilde planlanıp yapılmadığı taktirde önümüzdeki dönemde hiç istenmeyen olay ve kazalar söz konusu olabilecektir. Kabin ekibi içinde buna benzer şeyleri söyleyebiliriz. Onların da nazari konuları ve acil durum uygulamalarını tekrarlamaları gerekmektedir.
Geride kalan aylarda uçuş ekiplerinin bazı konularda ciddi travma ile karşı karşıya kaldıkları gerçeğinden dolayı yönetimler tarafından konunun uzmanlarınca bilimsel metotlarla değerlendirilmesi gerekmektedir. bu yapılmadığı takdirde yaşanacak olay veya kazalarda bu durumun etkin rol oynadığı maalesef ortaya çıkacaktır.
Ekiplerinin ve diğer şirket çalışanlarının Covid-19’dan etkilenmemeleri için çok ciddi ve detaylı tedbirlerin alınması gerekmekte olup bunlar ulusal ve uluslararası kurallarla devamlı olarak güncellenmektedir. Burada şirketlere düşen görev gerekliliklerin eksiksiz olarak yerine getirilmesidir.
Bilindiği gibi Pandemi tüm sektörlerde olduğu gibi havacılık sektöründe de çok ciddi finansal problemler yaratmıştır. Dolayısı ile uçuşların başlamasıyla tüm sektörde zararın minimize edilmesi için çaba sarf edilecektir. Bunu yaparken yukarda sayılan tehdit ve bunların riskleri ilgili birimler tarafından değerlendirilmeli ve düzeltici işlemler tespit edilerek gereği eksiksiz yapılmalıdır. Bu doğru bir şekilde yapılmadığı takdirde çok üzücü olay ve kazalar sektörümüz için ciddi tehditler olarak bir yerlerde bekliyor olacaktır.
Yeni dönemde havacılık sektörümüze sağlıkla, Emniyetli Uçuşlar dileriz.
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot (E )
Kaza Araştırma Uzmanı