CEO’lar hem şirketlerine hem de yaptıkları iş aracılığıyla, aslında topluma liderlik ediyor. Covid-19 pandemisiyle birlikte bakış açıları ve öncelikleri de değişti. Yeni dönem, yeni düzen… Peki, “İş dünyasında doğru bildiğimiz yanlışlar, yanlış bildiğimiz doğrular” neler?
“Pandemi çok sıra dışı bir dönemi beraberinde getirdi; ezberlerimiz bozuldu, iş yapış şekillerimiz değişti. Yeni dönem gerçekten de yeni bir düzen getirdi. Bu noktada, iş dünyası değişime direnmemeyi öğrenmesi gerektiğini fark etti. Yeni düzenin gerekliliklerini daha önceden fark edebilmiş, buna yatırım yapmış şirketler diğerlerinden ayrıştı ve yeni düzene daha kolay adapte oldu. Aksine, değişime direnen şirketler ise bu süreçte daha fazla zorlandı. Bu konuda dijitalleşmeyi örnek verebiliriz. Dijitalleşme zaten son yıllarda birçok şirketin gündeminde olan bir konuydu. Ama COVID-19 pandemisi sebebiyle önemi daha iyi anlaşıldı. Diğer bir deyişle, pandemi dijital dönüşüme bambaşka bir ivme kazandırdı.
Biz Pegasus Hava Yolları olarak, “Türkiye’nin dijital hava yolu” mottosuyla dijital dönüşümümüzü 2018 yılında başlatmıştık. Dijitalleşme bizim her zaman ana odaklarımızdan biriydi, hâlâ da öyle. Bu nedenle, pandemi döneminde uzaktan çalışma sistemine hızlı geçiş ve adaptasyon için güçlü bir altyapımız zaten mevcuttu. Buna ek olarak, özellikle pandemi sürecinde önemi artan “minimum temasla seyahat” kapsamında misafirlerimize sunduğumuz birçok benzersiz hizmetimiz de halihazırda vardı. Yani bizim bu alandaki değişimimiz pandemiden çok önce başlamıştı, bu değişimin gerekliliğini öngörebilmiştik.
Bunun tam aksi de yaşanabiliyor tabii; hangi sektörde olursa olsun değişime direnen şirketler de olabiliyor ve onlar bu süreci daha zor atlatıyor. Pandemi öncesinde dijitalleşme konusunu öngörememiş ya da bu konuya direnmiş olan şirketler, pandemiyle birlikte kendilerini bir anda dijital bir okyanusun ortasında buluverdi. Yani bu bir tercihten öte zorunluluk haline geldi.”
