6 Şubat akşamı Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Pegasus Havayolları uçağının yaşadığı ölümlü kaza sonrası devam eden ve kazaya ilişkin yapılacak araştırma ve alınacak tedbirlerin henüz başında olduğumuz bu süreçte özellikle yargı boyutunda meydana gelen gelişmeleri büyük bir ilgi ve endişe ile izliyoruz.
Dünyada havacılık kazaları tüm taraf ülkeler tarafından kabul edilmiş kurallar çerçevesinde Annex 13 Aircraft Accident and Incident Investigation yani hava araçları kaza ve olay araştırması yönergesine göre yapılmaktadır. Bu yönergede yer aldığı gibi kaza araştırmaları suçluyu bulmak için değil kaza nedenlerini gerçek bilgiler ışığında ortaya çıkararak tekrarının önlenmesini sağlayacak objektif sonuç ve tavsiyeleri yayınlamaktır.
Annex 13’de de yer aldığı şekilde kaza araştırması ile hukuki süreç işbirliği içinde olmalıdır ama yaşanan kazadan sonraki süreçte ise hemen daha ilk günlerden yargının kaza araştırmasının önüne geçtiği görülmektedir. Bu durumun, yürütülen kaza araştırmasının sağlıklı yapılmasını önleyeceği değerlendirilmektedir. Havacılık sektöründe yer alan ve kar amacı gütmeden havacılık emniyetinin arttırılmasına yardımcı olmak için faaliyet gösteren Uçuş Emniyeti Vakfı (Flight Safety Foundation) bu konunun önemini belirten bir yazı yayınlamış olup değerlendirmelerimle birlikte Bağımsız Havacılar Sitesinde 12 Şubat 2020 günü yer almıştır.
Yargılama gerçek delillere dayanarak yapılmalıdır. Bu kaza sonrasında henüz Kaza Ön raporu dahi yayınlanmamıştır. Araştırma ekibi yüzlerce parametreyi değerlendirerek ana sebebi ve kazaya neden olan diğer sebepleri raporlayacaktır ve henüz bu bilgiler mevcut değildir. Halbuki Yargı kaza raporunda yer alan ana neden ve diğer nedenleri dikkate alarak süreci devam ettirmelidir. Şu anda medyada maalesef nereden alındığı yani kaynağı belli olmayan bir çok neden sıralanmıştır. Bir kaza araştırmasında bu durumun bir suç teşkil etmesi gerekmektedir ve bu bilgilerin nasıl medyada yer aldığının araştırılması gereğine inanıyorum. Bir kaza araştırma uzmanı olarak diğer ülkelerde meydana gelen kazaları ve sonrasını da yakınen takip ediyorum ve bizde olan bu acelecilik ve bilgi kirliliğini hiçbir yerde göremiyorum. Bu vahim gelişme ülkemiz için havacılık sektöründe istenmeyen bir durum olarak tarihte yerini alacaktır.
Kaza raporu çıkmadan gerçek kaza nedenleri bilinmeden verilen yargı kararları ve uygulamalar havacılık sektörümüzde negatif etki yaratacak, bundan sonra pilotların uçuş esnasında verecekleri kararları etkileyebilecektir. Bu durumun işin uzmanları tarafından değerlendirilmesinin Havacılık Emniyeti açısından önemli olduğunu düşünüyorum.
Emniyetli Uçuşlar Dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot (E)
Kaza Araştırma Uzmanı
Eyup Turşucu kimdir?
Isparta’nın Yalvaç kasabasında 1953 yılında doğan Eyup Turşucu 1973 yılında Kara Harp Okulundan Tank Teğmen olarak mezun oldu. 1974 yılında Tank Subay okulunu bitirdikten sonra 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatına katıldı.
1977 yılında Kara Havacılık Okulundan Helikopter Pilot olarak mezun oldu. 1980-1987 yılları arasında Kara Havacılık Okulunda Uçuş Öğretmeni ve Alet Uçuş ve Kontrol Öğretmeni olarak görev yaptı. 1987 yılında istifa ederek Devlet Hava Meydanları İşletmesine girerek helikopter pilotu ve aynı dönemde ek görev olarak Sivil Havacılık Genel Müdürülüğünde Uzman olarak görev yaptı. Bu dönemde AÜ’de iş idaresi bölümünü bitirerek Gazi üniversitesinde işletme Yüksek lisans programını tamamladı
1995 yılında DHMİ’den emekli olarak Ankara’da kurulu SKY LINE Havacılık ve Bakım Merkezi Genel Müdürü olarak çalıştı ve 1988 yılında ayrılarak THY A.O’na B737 pilotu olarak göreve başladı. Bu dönemde Uçuş Emniyet biriminde Emniyet kontrol pilotu ve Son 5 yıl Uçuş Operasyon Emniyet Müdürü olarak görev yaparak Ağustos 2018’de emekli oldu.
Kaza İnceleme Uzmanı olarak havacılık sektöründe yaşanan olayları takip eden Eyup Turşucu, Bağımsız Havacılar sitesinde havacılık olayları ve kazaları konusunda makaleler yazarak sektör ilgililerini bilgilendirmektedir.