Petrol fiyatlarındaki gerilemenin sürmesi, İran’a yapılan yaptırımlar ve ambargonun sonlandırılması havacılık sektörünü de etkiledi. Dünyanın belli başlı uçak üreticilerinden Airbus daha yeni modellerin kullanımını teşvik etmek ve alıcıları A350’ye yöneltmek için A330 üretimini azaltma kararı almıştı. Ancak bu modeller için İran’dan gelen 45 uçaklık talep A330 üretimini yeniden Airbus’ın gündemine taşıdı.
Airbus CEO’su Tom Enders’e göre ,“Ticari havacılıkta bir büyük yılı daha geride bıraktık. Müşterilerimiz, inanın bana, büyük oranda petrol fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle tabii, global anlamda finansal olarak iyi bir dönemden geçiyor.”
Enderse,”Uçak piyasasındaki en etkili değişkenlerden biri ise petrol fiyatları. İran ambargosunun sonlanması sonrası fiyatların daha da düşmesi bekleniyordu ancak bazı ekonomistler planların bunun aksine dönük yapılması gerektiği” görüşünü koruyor.
World First ekonomi uzmanı Jeremy Cook ise, “Eğer siz de benim gibi petrol fiyatlarının normalin altında olduğunu hatta bir miktar daha düşse bile bunun uzun vadeli sürmeyeceğini düşünüyorsanız ve petrol fiyatları yeniden 50, 60, 70 Dolarları bulur diyorsanız o zaman havayolu firmalarının da yakıt tüketimi yönünden daha verimli uçakları tercih edeceklerini düşünmemiz gerekiyor. Boeing ile birlikte havacılık pastasının en büyük iki dilimini alan Airbus geçtiğimiz yıl rekor sayıda sipariş almıştı ve 2016’da bunların 650 kadarını teslim edip yeni siparişler almayı hedefliyor.” vurgusunda bulundu.
Şirketin finans birimi yöneticisi Harald Wilhelm ,Euronews’dan Anne Glemarec’in sorularını yanıtladı.
euronews :“ Airbus’ın rekor sipariş aldığı görülüyor. Şimdi sizin önünüzde bunları vaktinde teslim gibi bir görev bulunuyor. Bunu başarabilecek misiniz?”
Harald Wilhelm: “A350 örneğine bakarak ‘Ah 2015’te 14 tane üretmişsiniz, 2016’da da 50’den fazla üretirsiniz, peki gerisi nasıl olacak? Fakat bizim konuştuğumuz şu saatlerde 30 tane uçağın da üretimin son bandında olduğunu unutmayalım. Daha da hızlanmaya çalışıyoruz. Tabii dünyanın farklı bölgelerinden gelen parçaların vaktinde ve gereken kalitede elimize ulaştığından da emin olmamız gerekiyor.”
euronews: “İki sendika sizin işçilerinize fabrikaya kıyafetlerini değişmiş olarak gelme ve bunun için iş yerinde zaman kaybetmeme teklifinize karşı çıkıyordu. Görüşmeler ne noktaya vardı?”
Harald Wilhelm.“Görüşmeler sürüyor. Bu bizim üretim noktalarımızdaki verimlşiliği arttırma çabamızın yalnızca bir parçası. Üretimi arttırma çabamızı görebilirsiniz.”
euronews: “Sendikalarla anlaşabildiniz mi?”
Harald Wilhelm”“Kesinlikle bir çözüm bulunacağına inanıyorum.”
euronews: Petrol fiyatlarındaki keskin düşüş yakıt kullanımı düşük uçaklara olan talebi nasıl etkiledi?”
Harald Wilhelm:“Evet bunun birçokları için soru işareti ve endişe kaynağı olduğunu biliyor, anlıyorum. Fakat verilere bir bakalım. 2014 yılı sonunda petrol fiyatlarının düşmeye başlamasından bugüne taleplerde bir azalma olmadı? Bunu nasıl açıklayabiliriz?Petrol fiyatlarının bu kadar düşük olması müşterilerimize likidite rahatlığı getirdi ve bu tip uçaklara erişimlerini kolaylaştırdı. bu modeller de petrol fiyatları yeniden yükseldiğinde onların elini rahatlatacak.”
euronews:”Geçtiğimiz hafta Katar Havayolları gelişmekte olan ekonomilerdeki özellikle de Çin ekonomisindeki durgunluğun havayolu endüstrisine olumsuz yansıyacağı uyarısında bulunmuştu. Siz bu endişeyi paylaşıyor musunuz?”
Harald Wilhelm:“ Ben hiçbir yerde kriz olmaz diyemem. Belki bazı yolcularımız uçağa daha az binecektir ya da yeni düzenlemelere gideceklerdir. Fakat 6800 yeni uçak siparişi almış olarak bizim buna da adapte olabileceğimizi düşünüyorum.”
euronews:“Airbus İngiltere’de 16 bin kişiye istihdam sağlıyor. Eğer bu ülke konuşuklduğu gibi Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alırsa, bu Airbus’ın İngiltere operasyonuna nasıl yansır?”
Harald Wilhelm:“Açıkçası endüstri ve ekonomi çalışanları olarak biz İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde kalmasını tercih ederiz. Oturmuş bir sistemimiz var ve bütünlük içerisinde Airbus’ın verimliliğine ve Birleşik Krallık’taki yatırımlarına katkı sağlıyor. Bizim tercihimiz çok açık, İngiltere Avrupa Birliği içerisinde kalmalı.