Avrupa pilotlar birliği başkanı Euractiv’e yaptığı açıklamada, AB havacılık düzenleyicisini iş dünyasına aşırı yakın olmakla eleştirirken, uçak üreticileri tarafından öne sürülen yeni otomasyon teknolojisinin emniyet pahasına karları artıracağını belirtti.
Ancak uçak üreticileri, otomasyon teknolojisinin havacılık emniyetinde “çok önemli bir rol oynayabileceğini” söyleyerek iddiaları reddetti.
Avrupa kıtasındaki havayolu pilotlarını temsil eden bir birlik olan Avrupa Kokpit Birliği’nin başkanı Otjan de Bruijn, yakın zamanda gerçekleşen ve Boeing 737 Max uçağında uçuş sırasında tapa kapının fırlaması olayının üreticilerin “daha emniyetli olma yerine aşırı kârlılık anlayışının” bir belirtisi olduğunu söyledi. Euractiv’e verdiği açıklamada “Bu durumda ilgilendiğimiz yalnızca kopan tapa kapı değil, en çok korktuğumuz şey hasarlanan emniyet kültürüdür.” dedi
Kokpit Biriliği Başkanının yorumları sorulduğunda, Boeing sözcüsü, CEO Dave Calhoun’un şirketin emniyet taahhüdünü ve kalite güvencesini güçlendirme planlarını yinelediği açıklamalarını Euractive ile paylaştı.
ABD, kabindeki acil durum sonrasında emniyet kontrolleri için bazı Boeing MAX uçaklarının uçuşlarını iptal etti. ABD otoritesi, 6 Ocak Cumartesi günü, Alaska Havayolları uçağının acil iniş yapmasına neden olan kabinde tapa kapının kopmasının ardından 171 Boeing 737 MAX 9 jet uçağını emniyet kontrolleri için geçici olarak yere indirdi.
Airbus tek pilotlu uçuşlar için baskı yapıyor
De Bruijn, dünyanın en büyük uçak üreticisi olan Avrupa’nın Airbus’unu hedef alarak, “emniyetten ziyade ticari çıkarlara” odaklanıldığı iddiasının ABD merkezli Boeing ile sınırlı olmadığını söyledi.
Avrupa Kokpit Birliği başkanı, Airbus’ın A350 gibi seçilmiş uçakların, uçuşların seyir aşamasında tek pilotlu operasyonlar için sertifikalandırılması yönündeki baskısını sertçe eleştirdi.
Toulouse merkezli uçak üreticisi şu anda pilotların uçuşun kalkış ve iniş dışındaki kısımlarında yalnız uçmalarına izin vermek için AB düzenleyicileriyle birlikte çalışmakta ve otomasyon teknolojisinin esasen yardımcı pilot olarak görev yaptığını vurgulamaktadır.
“Azaltılmış mürettebat operasyonları” olarak bilinen uçak üreticilerinin ve havayolu işletmelerinin tercih ettiği kurallar, havayollarının uzun mesafeli uçuşlarda uçaklarda üç yerine yalnızca iki pilotla mürettebat oluşturmasına olanak tanımaktadır.
Mevcut kurallara göre, bir pilot kokpit dışında dinlenirken, başka bir pilot devreye girerek iki pilotun her zaman görevde olmasını sağlamak zorundadır.
Ancak Airbus, teknolojisinin, uçuşun düz uçuş süresinde operasyonları tek bir pilotun yönetmesine izin verecek kadar gelişmiş olduğuna inanmaktadır. Bu tür solo operasyonların, sağlık durumları kanıtlanmış tıbbi testlerden geçmiş deneyimli pilotlarla sınırlı olması beklenmektedir. Teknolojinin de seçilmiş gelişmiş uçaklara uygulanması öngörülmektedir.
De Bruijn’e göre “solo operasyon” mevcut en gelişmiş teknolojiyle bile düşünülmemelidir. Prosedürlerin, pilotların uçuş görevi sırasında birbirini kontrol etmesi ve izlemesinin bu kadar yüksek bir emniyete sahip olunmasının temel nedeni olduğunu belirtti. Bu süreçte bir parçanın çıkarılmasının tüm sistemi tamamen alt üst edeceğini vurguladı.
Ayrıca teknolojinin zaman zaman aksadığını ve sorumluluğu pilotlara bıraktığını, mevcut otomasyonun zaman zaman zayıfladığını ve pilotun bunu yönetmesi ve ortaya çıkan sorunları hafifletmesi gerektirdiğini, pilot sayısının azaltılması halinde o pilotların bu tür [teknolojik] arızaları çözebilme şansının azalacağını ekledi.
De Bruijn’in eleştirilerine yanıt verilmesi istenen bir şirket sözcüsü, Euractiv’e Airbus’ın her zaman en emniyetli olanı yapacağını söyledi.
Öngörülebilir gelecekte bunun, uygun otomasyonu da içeren sağlam ve esnek bir sistemin merkezinde, iyi dinlenmiş ve yetkin bir insan “pilot” ile sağlanacağı, bir gerçek olmaya devam edecektir.
Airbus Sözcüsü “Uçuş mürettebatını desteklemeye ve daha yüksek düzeyde emniyet sağlamaya devam edecek yeni çözümlere öncülük etmeye kararlı olduklarını, otomasyonun kokpitte pilotlara yardımcı olarak ve iş yükünü azaltarak çok önemli bir rol oynayacağını buna karşılık pilotların operasyonların merkezinde kalacağını vurguladı.
EASA şu anda teklifleri inceliyor
AB Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) şu anda mürettebat operasyonlarının azaltılmasına yönelik önerileri gözden geçirmektedir. Teknolojik gelişmemişlik nedeniyle 2030’dan önce tek pilotlu uçuşların söz konusu olmayacağını ancak düz uçuş aşamasında tek pilotlu uçuşların 2027 yılına kadar değerlendirileceği bilgisini verdi.
EASA, EURACTIV’e, üreticilerin azaltılmış ekiple sertifika almak için emniyet seviyelerinin en az mevcut iki pilotlu operasyonlardaki kadar yüksek olduğunu göstermeleri gerektiğini ve diğer önemli bir hususun ise emniyetin asla tehlikeye atılmaması gerektiğini söyledi.
Ancak de Bruijn, EASA’yı Airbus’tan gelen talepleri karşılamada çok hızlı olduğu için eleştirdi.
“EASA’nın Airbus’a yönelik bu gelişmeyle ilgili soru işaretlerini ve endişelerini çok açık bir şekilde ortaya koymak yerine bunu açıkça benimsediğini ve sertifikasyon ve kural oluşturma sürecini hızlandırmak için ellerinden geleni yaptığını görüyoruz” dedi.
De Bruijn, EASA’nın uçak üreticilerine gerçekten bağımsız kararlar veremeyecek kadar yakınlaştığını iddia edip etmediği sorulduğunda “bu kesinlikle evet” yanıtını verdi.
Buna yanıt olarak EASA, çok çeşitli paydaşlarla ilgilendiklerini ve endüstriyle işbirliğinin “şeffaflık ve temsil edilebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütüldüğünü” vurguladı. Bir diğer EASA sözcüsü, “EASA çok katı bir etik kurala tabidir ve ‘uçak üreticileri ve havayolları ile aşırı yakın ilişki’ olduğu yönündeki herhangi bir imanın gerçekte hiçbir dayanağı olmadığı gerekçesiyle reddediyoruz” dedi.
Son bir yıldır uçak üreticisi ve havayolu işletmeleri karlılığı arttırabilmek için kokpitte pilot sayısını azaltabilmek için kamu oyu oluşturmak için teknolojiyi kullanarak büyük çaba sarfetmektedirler. Asla unutulmaması gereken bir gerçeği tüm paydaşlar gözden kaçırmamalıdır. Otomasyon insanın kendisine tanımlayabildiği seçenekler kadar yardımcı olabilecektir ki zaman zaman çeşitli arızalar nedeniyle orada bile problemler yaşanabilmektedir. Dolayısıyla düz uçuşta kokpitte iki pilot olmasına rağmen yaşanan AF447 kazası asla unutulmamalıdır.
Bütün bu bilgiler ışığında sahip olunan teknolojiyle kokpitte iki pilot varken daha emniyetli nasıl uçulabileceği konusunda çaba gösterilmesi için uzlaşı sağlanabilmelidir.
Emniyetli Uçuşlar Dileriz
Eyup Turşucu
Kaptan Pilot(E)
Kaza Araştırma Uzmanı