F-4E uçaklarının Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterine girişinin 50’nci yılına özel olarak Türk Bayrağı ve Atatürk temalı olarak boyanan bir F-4E Fantom uçağı (F-4E/2020 Terminatör Varyantı), aslında en bilinen adıyla, efsanevi “BABA FANTOM” diğer F-4E/2020 uçakları ile havacılık basını jargonunda TÜBİTAK SAGE (Elephant Walk) olarak bilinen toplu alarm kalkışını müteakiben, kanyon içerisinden vadiye alçak irtifadan yüksek süratli taarruz harekatı icra ederek; çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu ve havacılık fotoğrafçısının katıldığı “Basın ve Havacılık Fotoğrafçıları Günü” düzenlenmiştir.
Basından ve sosyal medyadan izlediğimiz, bu görsel güzelliği çok yüksek ve çok etkileyici taarruz harekâtı; gerçekten Baba Fantom’un şanına yaraşır, etkileyici bir “Basın ve Havacılık Fotoğrafçıları Günü” oldu.
Uçak fotoğrafçıları (aircraft spotters) için düzenlenen bu tarz faaliyetler; hem ülkemizin hava gücünü dosta ve düşmana göstermek hem de gençlere havacılığı sevdirmek için çok kıymetlidir.
Ancak, Baba Fantom’un hava gücümüze katılışının 50. yılındaki bu faaliyet; basın ve havacılık fotoğrafçıları gününün çok ötesine geçerek, bu muazzam uçağın bunca uzun bir süre Türk Hava Kuvvetlerine hizmet verebilmesine emeği geçenleri de anma günü oldu, bu durum, bu güne çok daha ulvi bir anlam yükledi.
Basından ve sosyal medyadan bu 50 yıllık muhteşem ama meşakkatli yolculuğa öncülük eden, katkı sağlayan uçucu komutanlarımızın ve uçucularımızın vakur ve sevinçli görüntüleri minnettarlıkla izlendi, bu anlamlı faaliyetten onlar kadar mutlu olundu.
F-4 uçağının servis ömrü 30 yıl veya 8000 uçuş saatidir, hangisi önce gelirse o kabul edilir, yani bir F-4 uçağı 30 yılda sadece 4000 uçuş saatini tamamlamış olsa dahi hizmetten alınabilir yada 20 yılda 8000 uçuş saatinde de hizmetten alınabilir.
Ancak, halihazırda Türk Hava Kuvvetlerinde uçan F-4E’lerden 1969 model de vardır 1977 model de yani Türk Hava Kuvvetlerindeki Baba Fantomlar 47-55 gövde ömründe olan uçaklardır. Ortalama uçuş saatlerinin de son sınırlarda olduğu tahmin edilmektedir.
Bir savaş uçağının hem gövde hem de uçuş saatinin sınırlarındayken, hâlâ emniyetli ve etkin bir şekilde uçabilmesinin ve harekât kabiliyetini muhafaza edebilmesinin en önemli nedeni; etkin bir “Bakım, Onarım, Revizyon ve Model Yükseltme/Modernizasyon” lojistik kabiliyetine ve kapasitesine sahip olunmasıdır.
Gövde ömrü 30 yıl olarak belirlenmiş bir savaş uçağı, 55 yaşında bile hâlâ emniyetli ve etkin olarak görevini yapıyorsa, bu onun; Hat, Üs ve Depo Seviyesi bakımlarını eksiksiz, etkinlikle ve geliştirerek yapan, asker ve sivil binlerce uçak bakımcının sayesindedir.
Bir jet savaş uçağı bir hava gücünde 50 yıl kesintisiz görev yapabiliyorsa bu mükemmel bir lojistik sistem sayesindedir.
Pilot; hava harekatı yönüyle çok değerli bir iş yapar, uçağın etkin ve verimli olarak tutulması için verilen yoğun, meşakkatli ve çok pahalı emeğin karşılığının harekat etkinliği olarak alınmasını sağlar, evet pilot bu bağlamda çok değerli bir iş yapar ama pilotajın bir jet savaş uçağının bir hava gücünde 50 yıl kesintisiz görev yapabilmesine herhangi bir fiziki katkısı yoktur.
Üstelik pilotlarımız; 47-55 yaşında, bakımsız ve emniyetsiz, üstelik demode bir uçak ile uçmak zorunda da bırakılmamışlardır. Baba F-4 hâlâ çok emniyetli bir uçaktır ve bu emniyet, özelde; Hat, Üs ve Depo seviyesindeki uçak bakım personeli ve genelde de lojistik sistem sayesindedir.
Ayrıca; Baba F-4 1960-70’lerin zamanındaki 3. nesil konfigürasyonda, obsolete (demode) sistemlere sahip bir uçak da değildir, ciddi bir gövde ve avionik modernizasyonuna tabi tutularak 2000’lerin zamanındaki 3.75 nesil uçaklar konfigürasyonuna modifiye edilmiştir. Baba F-4; 2000’li yılların etkinliğinde, bombardıman görevlerini daha yüksek kapasite ile yerine getirecek şekilde modifiye edilmiş, kapasiteli ve yetenekli bir av/bombardıman uçağıdır.
Üstelik; Baba Fantom’un en önemli özelliklerinden birisi de konfigürasyonundaki uçuş bilgisayarının tüm kaynak kodlarının Türk Hava Kuvvetleri’nin elinde olmasıdır. Bu sayede, F-4 ve F-16 uçaklarımız için düşünülen çoğu modern ve milli mühimmatın kolaylıkla sörtifiye edilebilmeleri sağlanabilmektedir. Milli uçak silah sistemlerinin çoğunluğu envanterimize Baba F-4’ün bu özelliği sayesinde girmiştir. Bu kapasite de etkin bir lojistik sistem sayesinde kazanılmıştır.
Baba F-4’ün tüm gövde, yapısal ve aviyonik sistemlerine tam hakimiyet kazanan Türkiye; ulusal savunma sanayinin gelişimi ile birlikte bu uçakların kabiliyetlerini kendi imkânları ile geliştirmeye başladı. Bu kapsamda; TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Hassas Güdüm Kiti (HGK), INS/GPS güdümlü Kanat Güdüm Kiti (KGK); beton sığınak ve tünelleri tahrip etme kabiliyetine sahip tandem çift harp başlıklı Nüfuz Edici Bomba (NEB), SOM uzun menzilli seyir füzesi, ASELSAN tarafından geliştirilen hedefleme podu ASELPOD vb. sistemler hizmete girmiştir.
İşte bu efsane uçak için; Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterine girişinin 50’nci yılına özel, Basın ve Havacılık Fotoğrafçıları Günü düzenlendi. Uçak spotter’lığı hobi amaçlı ama fotoğraf sanatı yönüyle son derece teknik bir faaliyettir. Bana F-4 ile mükemmel bir hava fotoğrafçılığı faaliyeti de icra edildi.
Ancak, bu faaliyet efsanenin hizmete girişin 50. yılı öneminden hareketle; bu 50 yıldır hizmet eden efsaneyi yaşatanları anma gününe, onları onurlandırma gününe dönüştü. Bu bakımdan bu faaliyetin önemi ve anlamı, bir hava fotoğrafçılığı faaliyetinin çok çok üzerindeydi.
Peki, bu 50 yıllık efsaneyi yaşattıkları için bu faaliyete katılımları davet edilen, onurlandırılan duayenler arasında, örneğin; yıllarca, gece-gündüz bu uçağın duraliminium hidrolik borularını çelik borularla değiştirirken baştan aşağıya hidroliğe sıvananları temsilen davet edilen bir hidrolik ihtisaslı duayen var mıydı? Yada bu uçağın yakıt depolarının içinde gece-gündüz yıllarca çalışırken bazen bayılan yakıt ihtisaslı duayenlerden davet edilen oldu mu? Yağmur, kar, yaz, kış demeden bu uçağın uçuş öncesi, arası ve sonrası servislerini yapan, küçük, büyük, fabrika seviyesi bakımlarını yapan, yüzbinlerce arızasını faal eden, yüzbinlerce zaman aşımlı, arızalı vb. parçasını değiştiren, o parçaların da arızalarını gideren, o parçaların revizyonunu da yapan, burada hepsini sıralamaya kalktığımızda ansiklopedi serisine sızdıramayacağımız çeşit ve sayıda uçak bakım faaliyetini gerçekleştirenlerden, bu uçakla ile onlarca milli silah sistemini envanterimize kazandıran yazılımcılardan ve diğer duayenlerden temsilciler, bu törene davet edilip onurlandırıldılar mı?
Bu efsane uçağı 50 yıldır semalarımızda tutan devasa lojistik BUZDAĞI’nı oluşturan kitleden, bu uçağı yorulmadan, dinlenmeden, usanmadan havada tutan bu çelikten EL’in duayen temsilcilerinden de bu faaliyete davet edilip, onurlandırılanlar oldu mu? Oldularsa bile; maalesef onları basına ve sosyal medyaya dağılan görüntülerde göremedik.
Aile şirketlerinde nepotism (aile bireylerinin kayırılması) yaygındır. Ancak, aile şirketleri kurumsallaşamazlar, yani büyüyemezler ve sürekli olamazlar.
Yazının devamı için; TIKLAYINIZ