Ana Sayfa Askeri Havacılık Raif Bilgin: “Duble Çirkin” F-4 Phantom II Neden Bu Kadar Çok Sevilen Bir Uçak?

Raif Bilgin: “Duble Çirkin” F-4 Phantom II Neden Bu Kadar Çok Sevilen Bir Uçak?

0
Raif Bilgin: “Duble Çirkin” F-4 Phantom II Neden Bu Kadar Çok Sevilen Bir Uçak?

1960’ların ve 1970’lerin gergin “Soğuk Savaş” yıllarında Phantom, batı dünyası taktik hava gücünün simgesiydi. 1958 ile 1981 arasında, bir düzine varyantta 5.195 Phantom inşa edildi ve bir düzine ülke tarafından uçuruldu, bu da onu şimdiye kadar yapılmış en üretken süpersonik Amerikan savaş uçağı yaptı. “Phantom, tartışmasız yirminci yüzyılın ikinci yarısının en önemli savaş uçaklarından birisi oldu”. İlk uçuşunun üzerinden 65 yıl süre geçmiş olmasına rağmen, F-4 hâlâ; Türk, Yunan ve G.Kore Hava Kuvvetlerinde uçmaktadır.

-4 Phantom ne güzel ne de zarifti. Ancak dönemindeki diğer pek çok uçak yapamadığı zaman işini yaptı. Uçan Tuğla (Flying Brick), Kurşun Kızak (Lead Sled), Gergedan (Rhino), Duble Çirkin (Double Ugly), çok kullanılan takma adlarıdır. Resmi adı bile ironikti “Phantom”, uyarı vermeden saldıran doğaüstü bir düşman olan gizlilik ve incelik imajını çağrıştırıyor. Ancak F-4, gizli veya kurnaz olmaktan başka her şeydi; savaşta savaştıkça güçlenen büyük bir dövüşçüydü.

Servis hayatı boyunca; jet savaş uçakları tarihinin en etkili uçaklarından biri haline geldi. 1960’ların ve 1970’lerin gergin “Soğuk Savaş” yıllarında Phantom, batı dünyası taktik hava gücünün simgesiydi. 1958 ile 1981 arasında, bir düzine varyantta 5.195 Phantom inşa edildi ve bir düzine ülke tarafından uçuruldu, bu da onu şimdiye kadar yapılmış en üretken süpersonik Amerikan savaş uçağı yaptı. “Phantom, tartışmasız yirminci yüzyılın ikinci yarısının en önemli savaş uçaklarından birisi oldu”. İlk uçuşunun üzerinden 65 yıl süre geçmiş olmasına rağmen, F-4 hâlâ; Türk, Yunan ve G.Kore Hava Kuvvetlerinde uçmaktadır.

Hem Güzel ve Hem de Çirkin; yani “Güzel ve Çirkin…”

Phantom, birçok özelliği nedeniyle hâlâ seviliyor. Güzellik bunlardan biri değil. Şişman burnu, F-4’e yalnızca bir annenin (veya uçak tasarımcısının) sevebileceği bir yüz verdi. Şık F-16 veya zarif kavisli F-22 ile karşılaştırıldığında, F-4’ün yukarı eğimli kanadı ve aşağı eğimli kuyruğu, yanlış monte edilmiş bir model uçak kiti gibi görünüyor.

Hayaletin hikayesini anlamak için siyah beyaz televizyonların ve oda büyüklüğünde bilgisayarların olduğu bir çağa geri dönmemiz gerekiyor. Phantom ilk kez 1953’te çizim tahtasında göründüğünde, savaş uçakları on yıldan daha kısa bir süredir ortalıktaydı.

F-4, hayata; McDonnell Aircraft Corp.’un (sonradan Boeing ile birleşen McDonnell Douglas) sorunlu F3H Demon, uçak gemisi konuşlu avcı uçağının yeniden tasarımı olarak başladı. ABD Donanması, her türlü hava koşulunda kullanılabilen avcı-bombardıman uçağı olarak “Super Demon”in iki Phantom prototipini sipariş etti.

Yeni uçağın bir klasik olmasını beklemek için hiçbir neden yoktu; 1950’lerde düzinelerce yeni avcı ve bombardıman uçağı tasarımı ortaya çıktı. Çoğu prototip olarak kalacak, hızla demode olacak veya müze sergilerinde görünecekti. Ancak üç önemli an Phantom destanını şekillendirecekti.

 1955’te ABD Donanması, McDonnell Aircraft’tan filoyu bombardıman uçaklarından korumak için uçak gemisinden iniş-kalkış yapacak bir önleyici (interceptor) uçak talep etti. Önleyicilerin çoğu bugün tükenmiş olsa da, güdümlü füzelerin yeni olduğu ve yüksek irtifa insanlı bombardıman uçaklarının en büyük tehdidi oluşturduğu 1950’lerde yaygındı.

 Uluslar, yüksek irtifalara yaklaşabilen ve bombardıman uçaklarını hedeflerine ulaşmadan önleyebilen hızlı jetler istiyordu. Güçlü bir radar ve yeni geliştirilen havadan havaya güdümlü füzeler de faydalı olacaktı. Ancak beceriksiz bombardıman uçaklarına karşı manevra kabiliyetine veya topa ihtiyaç yoktu. Ya da it dalaşlarının modasının geçtiğine ve gelecekteki hava muharebesinin yalnızca füzelerle yürütüleceğine ikna olmuş askeri planlamacılar böyle düşünüyordu.

 Vietnam Savaşı sonunda; ABD Savunma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri Hava Kuvvetlerinde ortak bir av/bombardıman uçağı kullanılmasının tasarruf sağlayacağına inanıyordu (aynı tartışmalı yaklaşım 40 yıl sonra F-35 ile tekrarlanacaktı).

ABD Savunma Bakanlığı ayrıca ortak bir isim üzerinde de ısrar etti. Yeni uçak, Donanma ve Deniz Piyadeleri F-4B ile ve Hava Kuvvetleri F-4C ile uçacaktı ve uçak F-4 Phantom II olarak adlandırılacaktı.

Batı Blokundaki En Güçlü Savaşçı…

Her ne şekilde olursa olsun, Phantom, çağdaşlarına kıyasla tam bir canavardı. Çoğu av/bombardıman uçağının tek, ancak F-4’ün iki koltuğu vardı; önde bir pilot ve arkada bir silah sistem subayı oturacaktı. Tam dolu bir F-4 28 ton ağırlığındaydı: Fransa’nın Mirage III’ü 14 ton, Sovyet MiG-21’i ise sadece 10 tondu. 63 fit uzunluğundaki F-4, diğer iki uçaktan 10 fit daha uzundu.

Yine de Hayalet “şişman değil kaslıydı”. Takat kaynağı uçak gemisine inişlerinin etkisini emmek için tasarlanmış sağlam bir uçak gövdesine monte edilmiş, her biri 18.000 pound veya toplam 36.000 pound itme kapasitesine sahip, zamanına göre devasa iki adet General Electric J79 motoruydu. Mirage’ın tek motoru yalnızca 13.000 libre itme gücü sağlayabiliyordu ve MiG-21 yalnızca 15.000 libre güç verebiliyordu (ancak daha hafif uçaklar daha az güçlü motorlar gerektiriyordu). Hacmine rağmen, F-4 Mach 2.2’de uçabiliyor ve 60.000 fit yüksekliğe ulaşabiliyordu. Mayıs 1958’deki ilk uçuşundan kısa süre sonra, 1959’da 98.557 ft’e yakınlaşma tırmanışı ve 1961’de saatte 2.606 mil hız da dahil olmak üzere 16 dünya rekoru kırdı. 1966’da Kuzey Vietnam’da ilk MiG-21’ini düşüren F-4 Phantom II, onu uçuranlara göre; “Çok fazla güce sahip harika bir uçaktı”.

Boyut ve motor gücü, Phantom’un zamanına göre dikkate değer bir yük taşımasını sağladı. F-4 Phantom II, kanatlarının ve gövdesinin altındaki dokuz sabit noktada 18.000 pound füze, bomba, harici yakıt tankı ve ECM teçhizatı taşıyabilir (Bu taşıma kapasitesi, Mirage III’de sadece 10.000 pound ve bir MiG-21’de sadece 3.000 pound’du). F-4, bir İkinci Dünya Savaşı B-29 bombardıman uçağının bomba yükünü neredeyse taşıyabilir ve bir B-17’nin yükünü dört katına çıkarabilir. Hava muharebesi için Phantom, dört adet ısı güdümlü AIM-9 Sidewinder füzesi ve ayrıca Phantom’un radarı tarafından aydınlatılan hedeflere yönelen dört adet AIM-7 Sparrow yarı aktif radar füzesi taşıyabilir.

Tüm bunlar, Phantom’u tarihteki belki de en çok yönlü savaş uçağı yaptı. F-4, havadan havaya muharebe, havadan karaya muharebe, hava savunmalarına karşı anti-radyasyon füzeleri fırlatabilen Wild Weasel taarruzları ve keşif sortileri yapabilen “gerçek birçok rollü uçaktı”.

Vietnam üzerindeki hayaletler…Efsane Büyüyor…

Hayalet (Phantom) efsanesindeki son dönüm noktası, F-4’ün gerçek muharebeye ilk çıkışını yaptığı ve itibarını pekiştirdiği Vietnam Savaşıydı. Phantom, zayıf arka görüş, geniş dönüş yarıçapı ve keskin manevralar sırasında kontrollü uçuştan ayrılma eğilimi dahil olmak üzere eksiklikleri nedeniyle birçok tarihsel eleştiri de aldı. Ancak özellikle üç kusur göze çarpıyordu; F-4’ün motorları oldukça görünür duman izleri bıraktı, ilk modellerde, havadan havaya füze atışlarının çoğunun hedeflerini ıskaladığı bir zamanda yakın atışlar için dahili bir top yoktu ve uzun mesafeli füze düelloları yerine, Vietnam hava muharebeleri; II. Dünya Savaşının “havada şövalyelerin döğüşü” tarzı it-dalaşları şeklinde vuku buluyordu. Genellikle daha küçük MiG-17, MiG-19 ve MiG-21’in daha yüksek manevra kabiliyetine sahip olduğu ve yatay dönüşleri kısa çapta ve keskin yapabildikleri tipik it-dalaşları.

Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN’in yazısının devamı için; https://strasam.org/savunma/havacilik-ve-uzay-sanayii/duble-cirkin-f-4-phantom-ii-neden-bu-kadar-cok-sevilen-bir-ucak-1865

 

 

Facebook ile Yorum Yapın

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.