Tek bir damla fosil yakıt kullanmadan, tüm enerjisini sadece güneşten elde eden Solar Impulse 2 (SI2) 9 Mart 2015 günü Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’den başladığı tarihi dünya turunu, 26 Temmuz 2016’da yine aynı yerde sabaha karşı düzenlenen bir törenle başarıyla bitirdi
İsviçre’deki merkezlerinde ve Abu Dabi’de bir araya geldiğim Solar Impulse’ın mucitleri ve pilotları Bertrand Piccard ile André Borschberg, toplamda 23 günü aşan uçuşla, 19 farklı rekora imza attı. SI2, toplam 17 bacak uçuş sonucunda sıfır emisyon ile dünya turunu tamamladı. Dünyadan çok sayıda şirketin sponsor olarak desteklediği, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin gücünü kanıtlayan dünya turu girişimine Brisa da Türkiye Resmi Partneri olarak katkı verdi.
Dünya turunun son ayağında, Mısır’ın başkenti Kahire’den havalanarak, başarılı bir uçuşun ardından başlangıç noktası olan Abu Dabi’ye teker koyan SI2, tarihi turunu tamamlamış oldu. 17 etabın sonunda Solar Impulse 2’nin toplam uçuş süresi ise 558 saat 6 dakikaya ulaştı.
ENERJİ TARİHİNDE BİR İLK
10 yılı aşan AR-GE faaliyetlerinin ürünü olan Solar Impulse, tek bir damla fosil yakıta ihtiyaç duymadan, sadece güneşten aldığı ve lityum pillerinde depoladığı enerjiyle hem gündüz hem de gece uçabilen ilk uçak olma özelliğine sahip. Teorik olarak sonsuz süre havada kalabilen Solar Impulse’ın daha dünya turuna çıkmadan kırdığı 8 rekoru bulunuyor. Bu rekorlara “bütün gece kesintisiz uçmayı ilk başaran”, “kıtalararası uçuşu ilk gerçekleştiren” güneş enerjili uçak gibi unvanlar dahil.
ANDRE BAŞLADI BERTRAND BİTİRDİ
9 Mart 2015’te André Borschberg’in pilot koltuğunda oturduğu Solar Impulse, Abu Dabi’den tarihi dünya turuna başladı. Sadece güneş enerjisiyle şarj olan elektrikli, tek kişilik hava aracını Piccard ve Borschberg sırayla kullanarak tam 17 uçuş gerçekleştirdi ve 40 bin km’den fazla yol kat etti. Asya, Pasifik Okyanusu, Amerika, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Ortadoğu üzerinden dünya turunu, Piccard’ın son etap uçuşuyla tamamladı.
İsviçreli 2 çılgın ve maceraperest pilot Bertrand Piccard ve eşi Türk olan Andre Borschberg, dünyanın enerji ihtiyacını azaltmak ve giderek ısınan ve kirlenen gezegeni korumak amacıyla 15 yıl önce yola çıktı. Havacılığa da farklı bir boyut kazandırmak isteyen ikili, Solar Impulse uçağını hem tasarlayıp hem de dönüşümlü olarak uçurdu. Piccard, 1999’da da 20 gün boyunca balonla hiç yere inmeden non-stop dünya turu gerçekleştirmişti. Borschberg ise İsviçre Hava Kuvetleri’nin eski pilotlarından.
UÇAKTA NE YEDİLER?
Uçuş esnasında kokpitte pilotlar için günlük özel hazırlanmış 2.4 kg yiyecek, 2.5 litre su ve 1 litre spor içeceği bulunduruldu. SI2’nin kokpiti de her türlü ihtiyaca (uyuma, dinlenme ve tuvalet) cevap verecek şekilde özel olarak tasarlandı. -20 derece ile +35 derece arası sıcaklıklara maruz kalan pilotların kıyafetleri ve kokpit içi ekipmanlar da buna uygun tasarlandı.
ZORLU BİR DÜNYA TURU
Beş ay sürmesi planlanan tur, 17 ayda ve çeşitli sorunlarla karşılaşılarak tamamlanabildi. Uçuşun başlayacağı tarih öncelikle hava muhalefeti nedeniyle ertelendi. Geç de olsa başlayan dünya turu kapsamında, özellikle Çin üzerinde çok fazla yan rüzgâra maruz kalan uçağın bataryalarının aşırı ısınma problemiyle karşı karşıya kalması, bir bakım süreci gerektirdi ve Solar Impulse 2 kış mevsimini Hawaii’de bir hangarda geçirmek zorunda kaldı. Aynı zamanda son dönemlerde mali sıkıntıya da giren projeyi, 20 milyon Euro’luk ek sponsor geliri kurtardı.
İLGİNÇ REKORLAR KIRILDI
Tarihi dünya turuyla 19 rekora imza atıldı. Bunlar arasında 63 yaşındaki Borschberg’in kontrolünde 118 saat süren 8 bin 924 kilometrelik Japonya-Nagoya-Hawaii rotasında, Pasifik Okyanusu üzerinde 5 gece ve 5 gün hiç durmadan yaptığı uçuşla, bir solo uçağın en uzun süre havada kalış rekoru ve Piccard’ın güneş enerjisiyle çalışan hava aracıyla ilk kez Atlantik Okyanusu’nu geçişi yer alıyor. Dünya turunun tamamlanmasıyla, Solar Impulse, dünyanın çevresini yakıtsız olarak sadece güneş enerjisiyle kat eden ilk uçak, Solar Impulse’ın mucidi ve pilotları olan Piccard ve Borschberg ise dünyanın çevresini güneş enerjisiyle dolaşan ilk insanlar olarak tarihe geçti.
HER AÇIDAN ÖZEL BİR UÇAK
Tek pilotun kullandığı SI2’nin ağırlığı sadece 2 bin 300 kg. 17 bin 248 adet güneş hücresinin yerleştiği kanat genişliği ise 72 metre, yani Boeing 747’ninkinden daha uzun. Enerji, lityum polimer pillerde depolanıyor ve her biri 70 beygir gücündeki 4 adet motora aktarılıyor. Böylelikle güneş varken de yokken de aralıksız bir uçuş mümkün olabiliyor. Güneşli havada 8 bin 640 metre yükseklikte uçan Solar Impulse, güneşin battığı anlarda irtifasını yaklaşık bin 500 metre azaltarak depoladığı enerjiyle uçuşunu sürdürüyor. Ortalama hızı saatte 75 km, maksimum hızı ise 216 km/saat.
YENİLİKLERE VESİLE OLACAK
Piccard ve Borschberg, bu süreçte elde ettikleri deneyim ve bilgi birikimini Uluslararası Temiz Teknolojiler Komitesi’ne (International Committee for Clean Technologies) aktaracaklar. Planlanan çalışmalar arasında güneş enerjisiyle çalışan pilotsuz hava aracı (drone) da bulunuyor.
Yenilenebilir enerjinin önemini tüm dünyaya oldukça iyi bir şekilde anlatan SI2’nin başarılı dünya turu pek çok farklı sektörde enerji konusunda yeni projelere de önayak olacak gibi görünüyor. Aynı zamanda havacılığın geleceği açısından da yeni nesil uçaklar için öncü olacağı kesin.
TARİHİ UÇUŞUN ARDINDAN İLK YORUMLAR
Bertrand Piccard’ın Abu Dabi’ye iniş sonrası ilk sözleri şöyleydi: “Bu, sadece havacılık alanında değil, enerji alanında da tarihi bir ilk. Eminim ki 10 yıl içerisinde 50 kişilik güneş enerjisiyle şarj olan elektrikli uçakların kısa ve orta mesafede uçuşları gerçekleştirdiklerine şahitlik edeceğiz. Bu sadece bir başlangıçtı, şimdi bunu daha da ileriye taşıma vakti.”
SI2’nin Türkiye Resmi Parntneri Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay ise, “Yenilenebilir enerji kaynaklarının ve temiz teknolojinin gücünü kitlelere göstermesi açısından büyük önem taşıyan Solar Impulse’ın Türkiye’den tek destekçisi olmaktan gurur duyuyor, gençlere inandıkları yolda tutkuyla çalışarak başarıya ulaşabilecekleri konusunda ilham verdiğine inanıyoruz” diye konuştu.(Güntay Şimşek/Habertürk)