Stall, havacılıkta her pilotun güvenli uçuş operasyonları sağlamak için tam olarak anlaması gereken kritik bir kavramdır. “Stall” terimi motor arızası veya uçuşun tamamen durması gibi düşünceleri çağrıştırsa da aerodinamik bağlamda, uçağın kanatlarının aşırı hücum açısı nedeniyle kaldırma kuvvetini kaybetmesi durumunu ifade eder. Bu makale, farklı stall türlerini, nedenlerini ve gerekli kurtarma tekniklerini ele almaktadır.
Stall’ın Temelleri
Stall, kanadın üzerindeki hava akışının bozulması sonucu, kaldırma kuvvetinde önemli bir kayıp yaşandığında meydana gelir. Bu bozulmanın başlıca nedeni, kanadın kiriş hattı ile relatif hava akışı arasındaki açı olan hücum açısının (AoA) aşırı yüksek olmasıdır. Hücum açısı kritik açıyı aştığında, kanadın yüzeyi üzerindeki düzgün hava akışı türbülanslı hale gelir, bu da kaldırma kuvvetinde ani bir azalma ve potansiyel bir kontrol kaybına yol açar.
Düşük Hız Stall’u
En yaygın stall türü, genellikle uçağın nispeten düşük hızlarda uçtuğu kalkış, tırmanış veya iniş aşamalarında meydana gelen düşük hız stall’larıdır. Bu aşamalarda, pilotlar yeterli kaldırma kuvveti üretmek için hücum açısını artırır. Ancak, hücum açısı kritik eşiklerin ötesine artırılırsa, bu durumda stall meydana gelir.
Düşük hız stall’larında belirtiler genellikle yavaşça ortaya çıkar. Pilotlar, kontrol etkinliğinde azalma, stall uyarı sesi veya uçakta hafif bir sarsıntı fark edebilir. Kurtarma için kilit nokta, hücum açısını hemen azaltmak, burnu aşağı indirerek hızı artırmak ve aynı anda gaz kolunu tam ileri açarak uçağın düşmekte olan hızını yeniden arttırmaktır.
Dönüşlü (Yatışlı) Tırmanış ve Dönüşlü (Yatışlı) Alçalma Stall’ları
Dönüş stall’ları, uçak yatışlı bir dönüşteyken meydana gelir ve iç kanat, dış kanata göre daha düşük bir hava hızına maruz kalır. Bu hız farkı, iç kanadın daha az kaldırma kuvveti üretmesi anlamına gelir ve eğer dönüş sırasında hücum açısı artırılırsa, iç kanat dış kanattan daha önce stall olabilir ve potansiyel bir spin’e yol açabilir.
Stall’lar, uçak agresif bir şekilde manevra yaparken tırmanış ve alçalmalar sırasında da meydana gelebilir. Bir tırmanış stall’unda, uçak yüksek bir hücum açısıyla yükselirken, özellikle dik bir tırmanış sırasında herhangi bir artış stall ile sonuçlanabilir. Aynı ilke alçalmalarda da geçerlidir. Hızlı bir güç azalması ve yüksek hücum açısının kombinasyonu bir stall’u tetikleyebilir.
Bu tür stallar özellikle tehlikelidir çünkü kontrol edilemeyen bir alçalışa veya spin’e (dönüşlü stall) neden olabilir. Kurtarma, hızlı ve kararlı eylemler gerektirir: hücum açısını azaltmak, kanatları seviyelendirmek ve kaybedilen irtifayı ve kontrolü yeniden kazanmak için aynı anda gaz kolunu tam ileri açarak uçağın düşmekte olan hızını yeniden arttırmaktır.
Çapraz Kumanda Stall’ları
Çapraz kumanda stall’ları, dönüş stall’larının bir alt kümesidir ve özellikle tehlikelidir. Bir dönüş sırasında pilotun bir yöne aileron (kanatçık) ve zıt yöne rudder (dikey stabilizatör) uygulaması durumunda meydana gelir. Bu durum, bir kanadın diğerinden önce stall olmasına ve agresif bir roll (yuvarlanma) hareketi ile potansiyel bir spin’e neden olabilir. Çapraz kumanda stall’ları genellikle iniş paterni içinde, piste son yaklaşma dönüşlerinde, pist hizası uzantısına yerleşmeye çalışırlarken meydana gelir.
Bu tür stall’lardan kurtulmak için kontrolleri hemen nötralize etmek, hücum açısını azaltmak ve koordine edilmiş güç uygulamak gereklidir. Roll (yuvarlanmayı) hareketini düzeltmek için aileron kullanmaktan kaçınılmalıdır, çünkü bu, stall olmuş kanadın hücum açısını daha da derinleştirerek stall durumunu çok daha kötüleştirebilir.
Buzlanma Kaynaklı Stallar
Buzlanma koşulları, uçak performansı ve güvenliği için önemli bir tehdit oluşturur. Kanatlarda buz biriktiğinde, bu durum düzgün hava akışını bozarak sürtünmeyi artırır ve kaldırma kuvvetini azaltır, bu da stall’un meydana geldiği kritik hücum açısını düşürür. Buzlanma kaynaklı stall’ları özellikle tehlikeli kılan şey, tahmin edilemez olmalarıdır. Bozulmuş aerodinamik yapılar nedeniyle tipik stall hızlarının çok üzerinde bile meydana gelebilirler.
Diğer stall’ların aksine, buzlanma kaynaklı stall’lar, stall uyarı sesi veya gövde sarsıntısı gibi alışılmış uyarı işaretlerini vermeyebilir. Bu nedenle, pilotlar hava koşullarını dikkatle izlemeli ve gerektiğinde buz önleyici ekipmanları kullanmalıdır. Buzlanma kaynaklı bir stall’dan kurtulmak, diğer stall’larda olduğu gibi her zaman hücum açısını azaltmakla giderilemez. Ayrıca, özellikle kanat ve yatay stabilize gibi yüzeyler üzerinde bulunan buz oluşumu, stall’u gidermeyi daha zor hale getirebilir ve bu nedenle buz birikimini, oluşumun daha başlangıcında ilk etapta önlemek hayati öneme sahiptir.
Şok Stall ve Yüksek Hız Stall’ları
Uçaklar transonik ve süpersonik hızlara yaklaştıkça, şok stall olarak bilinen bir fenomenle karşılaşırlar. Bu durum, kanatlar üzerinde şok dalgaları oluştuğunda, kaldırmada (lift) ani ve önemli bir azalmaya drag kuvvetinde ise ciddi bir artışa yol açtığında meydana gelir. Şok stall, ses hızına yakın süratlerde uçan yüksek performanslı ve askeri uçaklarda yaygındır, ancak tüm pilotların anlaması gereken önemli bir kavramdır.
Şok dalgaları, kanat üzerindeki hava akışının ses hızına ulaştığı zaman oluşur ve basınç ile akış karakteristiklerinde hızlı bir değişikliğe neden olur. Bu durumda, kanatların ürettiği kaldırma kuvveti aniden düşebilir ve bu durum bir stall ile sonuçlanabilir. Şok stalldan kaçınmanın anahtarı, uçağın performans sınırlarını anlamak ve şok dalgalarının oluşma olasılığının yüksek olduğu transonik hızlarda uçağı zorlayan manevralardan kaçınmaktır.
Bir şok stall’dan kurtulmak, hızı azaltmayı, hücum açısını dikkatle yönetmeyi ve stabilize uçuş koşullarını yeniden sağlamayı gerektirir. Düşük hız stall’larından farklı olarak, şok stall’ları, uçağın yüksek hızlardaki aerodinamik davranışının daha derin bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.
Sonuç
Stall türlerini, nedenlerini ve uygun kurtarma tekniklerini anlamak her pilot için çok önemlidir. Stall’lar uçuşun farklı aşamalarında meydana gelebilir ve her tür, belirli yanıtları gerektiren benzersiz zorluklar sunar.
İster kalkış sırasında düşük hız stall’u, ister yüksek hızda şok stall, isterse zorlayıcı hava koşullarında buzlanma kaynaklı stall olsun, stall kurtarma prensipleri temelde aynıdır: hücum açısını azaltmak, gaz açmak, kontrolü yeniden kazanmak ve uçağı stabil duruma getirmektir.
Unutmayın, stall ile başa çıkmanın anahtarı, göreve uygun uçak kullanımı ve o uçağın uçuş zarfına yönelik farkındalık yoluyla önlenebilir.
Vasıf Yüceliş
E.Hv.Albay
Antalya Bilim Üniversitesi ATPL Dersleri Öğretmeni