Bağımsız Havacılar

Kızıl Meydana İnen Alman Genci; Mathias Rust

Takvimler, 27 Mayıs 1987’yi gösterirken Batı Almanyalı genç Mathias Rust dönemin en sıkı hava savunma sistemlerini aşarak Kızıl Meydan’a inmeyi başardı.

Dünyayı şoka sokan inişi geçiren 19 yaşındaki Batı Almanyalı genç pilot Mathias Rust Cessna 172 tipi tek motorlu uçağıyla 750 kilometreyi aşkın yolculuğunun sonunda Sovyet hava savunma sistemlerini aşarak Moskova’nın kalbi Kızıl Meydan’a inerek tarihe geçti.

Mathias Rust çıktığı mahkeme ve verdiği röportajlarda kendi açısından olayın yaşanma sürecini detaylarıyla anlattı. Rust Kremlin’e inme fikrine 18 yaşındayken Reykjavik’de düzenlenen zirveye katılan dönemin ABD Başkanı Ronald Reagon ve SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un açıklamaları sonrasında Dünya için farklı bir şeyler yapma istediğini açıklamıştı. Rust “Dünya üzerinde yaşayan herkesin bazı sorumlulukları olduğunu düşündüm ve yapacak bir şeyler düşündüm.” demişti.

Rust zaten sahip olduğu pilotluk lisansını kullanarak bir şeyler yapmaya karar verdi. Bu sırada 50 saati aşkın uçuş yapmış olan Rust bu küçük deneyimi kendisi için önemli bir fırsat olarak gördü. Rust, “Batı ile Doğu arasında bir köprü kurmak ve Avrupa ile ilişkileri geliştirmek için uçağımı kullanabileceğimi düşündüm.” demişti.

Aynı dönemde benzer fikirlere sahip olan gençlerin aksine Mathias Rust harekete geçerek tarihe geçecek bir olaya cesaret etti.

13 Mayıs 1987’de ailesine sahip olduğu profesyonel pilot lisansının saatini geliştirmek için Kuzey Avrupa’ya uçacağını söyleyerek harekete geçti.

İlk durağı İskoçya’nın Shetland adası olan Rust buradan Faroe adalarına geçti, her iki durağında da birer gece geçiren Rust buradan her şeyin başladığı Reykjavik’a hareket etti. 25 Mayıs’da Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye ulaştığında Rust’ın önünde kendisini bu fikrin son kararını verip cesaretini toplayacağı son geceleri bekliyordu.

SSCB dönemin en sıkı hava savunma sistemine sahip ülkesi konumundaydı. Sistem bir kaç yıl öncesinde Güney Kore’ye ait bir yolcu uçağını vurarak 289 yolcunun hayatını kaybetmesine sebep olmuştu.

Rust konuya ilişkin olarak “Elbette hayatımı kaybetmekten korktum. Harekete geçmeden önce gerekçelerimi sonuçlarını değerlendirerek bu riski aldım.” demişti.

28 Mayıs sabahı Helsinki hava trafik kontrol kulesine Stockholm’e gideceğini bildirerek havalanan Rust yaptığı bildirimin aksine tam olarak nereye gideceğini çok iyi biliyordu.

Rust “Son kararımı kalktıktan yarım saat sonra yaptım ve yönümü 170 derece değiştirerek doğrudan Moskova’ya yöneldim.” demişti.

Rust’ın kararı sonrasında Helsinki hava trafik kontrol merkezi yanlış yöne giden Rust’ın başının belaya gireceğini düşünerek sahil güvenlik ekiplerini harekete geçirmişti bile. Ancak Finli ekipler Rust’ın peşindeyken o Estonya üzerinden Sovyet hava sahasına girmişti bile.

Rust’ın Rotası ve Saat Saat Konumu

Rust’ın Rotası ve Saat Saat Konumu

Sovyet hava sahasına girdikten kısa süre sonra radarlara yakalanan Mathias Rust için savaş uçakları havalandı. Rust, “O (Savaş uçağı) sol tarafımdan çok yakın bir şekilde geçti, kokpitte bulunan iki pilotu da görebiliyordum ve elbette uçağın üzerindeki kızıl yıldızı gördüm.” demişti.

Rust’ın endişelenmesine sebep olan yakın geçişe rağmen savaş uçağı onu indirmeye zorlamaktan hatta vurmaktansa bulutların arasında kaybolmuştu. Günün şartlarından farklı şekilde faydalanan Rust hiç bir iletişim kurmadan altı saatlik bir yolculuğun Moskova’ya kadar uçmayı başarmıştı.

“İnanamıyordum, hayatta kalmıştım. Hayatta kalma şansımı yarı yarıya olarak hesaplamıştım biliyorum şanslı taraftaydım.”.

Moskova’ya ulaşmayı başaran Rust’ın daha zorlu bir hedefi vardı. Kızıl Meydan’ın ortasına inmeyi ve sonrasında yoğun kalabalığa hitaben bir açıklama yapmayı hedefleyen Rust’ı meydanda şaşkın bakışlarla üzerlerinden geçen yabancı uçağı izleyen Ruslar karşıladı.

Aziz Vasili Katedrali’nin çevresinin inişe uygun bir köprü olduğuna karar veren Rust güvenli şekilde inişini gerçekleştirmişti. İnişi sonrasında polisler tarafından sorgulanan Rust bu sırada iniş yaptığı yerde normalde inişi imkansız kılacak kabloların bulunduğunu öğrendi. Şansı bir kez daha yaver giden Rust köprünün bakımda olduğu zaman denk gelmişti.

Akşam saatlerinde uçağını yeniden konumlandıran Rust hakkında en çok merak edilen soruya “Ben barış misyonu için buradayım” dedi.

Rust, tutuklandıktan sonra saatlerce sadece yaptığı eylemi tek başına planladığını ve hiç bir yabancı devletle ilişkisi olmadığını açıklamak zorunda kaldı.

Rus savunma sisteminin zirvesindeki isimler başta olmak üzere 150’den fazla kişinin cezalandırılmasına sebep olan Rust mahkeme tarafından uluslararası havacılık kurallarına uymamak, izinsiz olarak Sovyet sınırını aşmak suçlarından dört yıl çalışma kampında çalışmaya mahkum edildi. Moskova’da bulunan Lefortovo cezaevinde geçen zamanını zorlu bir süreç olarak değerlendiren Rust bu süreçte ciddi kilo kaybı yaşadığını söyledi.

Mathias Rust, kendisinin bu yolculuğu yapmasına sebep olan devlet başkanlarının imzalarıyla 1988 yılında özgürlüğüne kavuştu.

Facebook ile Yorum Yapın
Exit mobile version