Bilim insanları, yalnızca beş yıllık ömrü olan Starlink uydularının çarpışma riskinden iklim değişikliğine kadar büyük tehlikeleri beraberinde getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Özel uzay uçuş şirketi SpaceX tarafından uzak yerlere düşük maliyetli internet sağlamak için geliştirilen uydu ağı Starlink, çöllerden okyanuslara, dağlardan savaş alanlarına kadar internet erişiminin kolay olmadığı alanlara hizmet sağlıyor.
Bu açıdan büyük bir yenilik olarak görülen Starlink uydu ağı, son dönemde uzay kirliliğinden ve çarpışma riskinden endişe duyan gök bilimciler tarafından eleştiriliyor.
“Starlink internet uyduları büyük bir buluş mu, yoksa astronomik tehlike mi?” tartışmasında gök bilimcileri endişelendiren önemli konular çözüm bekliyor.
Uzay araştırmaları ve astronomi haberleri kaynağı “Space.com”, eleştirilerin hedefindeki Starlink uydularını analiz etti.
Gök bilimci Jonathan McDowell’a göre Temmuz 2023 itibarıyla Dünya’nın yörüngesinde 4 bin 519 uydu bulunuyor. Bunların 4 bin 487’si operasyonel.
Mevcut V2 Starlink uydu versiyonu ağırlığı, fırlatış anında ortalama 800 kilogram çekiyor. Bu ağırlığın eski nesil uyduların neredeyse üç katından fazla olduğu belirtiliyor.
Mega takım uydusu yaratmayı hedefleyen SpaceX, projenin sonunda yörüngeye 42 bin uygu göndermeyi planlıyor.
Proje, SpaceX’in kurucusu Elon Musk’ın Mars’ta koloni kurma hayalini başarmak için dünya çapında 1 trilyon dolarlık internet erişim pazarı oluşturmasının bir etabı anlamına geliyor.
Space.com haberine göre, Starlink projesinin dev ölçeği bilim insanlarını üç açıdan endişelendiriyor. Bunlardan ilki yörüngedeki parlak nesnelerin evren gözlemlerini engellemesi. İkincisi, Starlink’in Dünya’nın yörüngesinde çarpışma tehlikesi yaratması.
Buna ek olarak, bazı bilim insanları eski uyduların uzay çöpüne dönüşmemesi için yörüngeden çıkarılırken Dünya atmosferinde yanacak olan metal miktarının gezegenin ikliminde öngörülemeyen değişiklikleri tetikleyebileceğinden endişe ediyor.
Starlink nasıl çarpışma riski yaratıyor?
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Eylül 2019’da Aeolus uydusunu, Starlink 44 uydusu ile çarpışmasını engellemek için “kaçınma manevraları yaparak” yönünü değiştirdiğini açıklaması, uzay kirliliği konusunu gündeme taşıdı.
O dönemde Starlink’in yalnızca ilk 60 uydusunun yörüngede olduğu hesaba katıldığında şimdi tehlikenin daha da büyüdüğünü söylemek mümkün.
Uzmanlar, Starlink uydularının alçak Dünya yörüngesindeki çarpışma riski yaratan tek ana kaynak olduğuna dikkat çekiyor.
Onlara göre o dönemde uzayda her hafta bir kilometreden daha yakın iki uzay aracı arasında yaklaşık bin 600 karşılaşma yaşanıyordu.
İngiltere’deki Southampton Üniversitesi Astronotik Araştırma Grubu Başkanı ve Avrupa’nın önde gelen uzay çöpü uzmanı Hugh Lewis’e göre, bu sayının her bir yeni uyduyla arttığı dikkate alınırsa, ilk nesil takımyıldızındaki 12 bin uydunun tamamını konuşlandırdığında karşılaşma ihtimali yüzde 90’a ulaşabilecek.